Çocuklar tatilde bu kitapları okumak zorunda değil! Ama...

Yaz tatiline giren çocuklara müjde: Bu kitapları okumak zorunda değilsiniz. Bir ödev değil bu. Ayrıca listedeki kitapların hiçbiri size doğrudan bir şey öğretmeye kalkışmıyor! Onlardan yaşınıza uygun olanlarına şöyle bir göz attığınızda siz de göreceksiniz, elinizden bırakmak çok kolay olmayacak. Daha eğlenceli bir yaz tatili için…

Çevrimiçiydi, yüz yüzeydi, hibritti derken bu eğitim öğretim yılı da bitti ve yaz tatili geldi. Çocuklar için bu yaz tatili belki de diğer yaşadıkları yaz tatillerinden çok daha kıymetli. Çünkü sadece derslerin değil, değişen öğrenim sisteminin de getirdiği stresi bir kenara koymak istiyorlar ve çok da haklılar. Tatili fazlasıyla hak ettiler.

Kitap okuma alışkanlığının okullar tarafından kazandırılmasını bekleyen bir toplumda yaşıyoruz. Hal böyle olunca da yaz tatilinde çocuklara kitap okutmak çoğu aile için imkânsız hale gelebiliyor. Çünkü çocuğun kafasında bir kod var. Kitapla okulda tanıştığı için kitap okumak da gözüne bir ödev olarak görünüyor. Dersler bitti, kitaplar da bitmeli. Okula ara verdiysek kitap okumaya da ara vermeliyiz, öyle değil mi?

Bu düz mantık her ne kadar akılcı olsa da, tabii ki doğru değil. Çünkü kitap okumak bir ödev değil. Kitap okuma alışkanlığı bir kültür ve temelleri ailede atılıyor. Çocuk görerek öğrendiği için öncelikle ebeveynlerinde bu alışkanlığı fark ediyor ve sonrasında doğal süreçle birlikte kendi hayatına adapte ediyor. Okul ise bu sürecin önemli bir destekçisi. İyi bir okur yetiştirmekte, doğru edebi metin seçimlerine önayak olmakta okulun yaptığı yönlendirmeler oldukça kıymetli. Ancak tek başına belirleyici değil.

Yalınayak başı kabak koştururken eleştirilmediğimiz tek dönemimiz çocukluğumuz. Omuzlarımıza geçim derdinin çökmediği bu dönem çok ama çok değerli. Çocukluğumuz kısa, yetişkinliğimiz uzun. Ama ne ironiktir ki, bu kısa dönemde edindiklerimiz uzun yıllarımızda belirleyici oluyor. Çocukluğu “kitap oku” baskısıyla örselemeden yetişkinliğe zemin hazırlamanın formülünü bulmamız gerekiyor. Daha az zorlayıcı fakat eğlenceli ve yaratıcı olmalıyız.

Tabletlerle, ekranlarla, çevrimiçi oyunlarla kuşatılmış çocuklarımıza kitap uzatırken ayaklarımız yere basmalı. “Şimdi kitap zamanı” dediğimizde “yaşasın” cevabını alamayacağımızı bilmeliyiz. Ancak pes etmek de yok. Kendi damak tatları gelişene kadar onlar için doğru kitabı bizim bulmamız gerekiyor.

Burada on kitaplık bir seçki var. Tamamı son dönem basılmış kitaplardan oluşuyor. Pek tazeler ve iştah kabartıyorlar. Sizler için kitapların konusunu ve hangi yönüyle ilgi çekici olabileceklerini derledim. Çoğu eğlenceli kitaplar. İçlerinde öğretme kaygısı, bilgi dayatması olan metinler yok. Tamamı edebi eserlerden oluşuyor. Ana babalara son bir tavsiyeyle bitiriyorum: Çocuğunuzun ilgi duyacağını düşündüğünüz kitabı önce siz okuyun. İlk sizin elinizde görsün ki, o da bir adım atabilsin. Hem belki okuduklarınızı birbirinizle de paylaşırsınız.

Kristin Mahoney
Annie’nin Hayat Listesi 
çev. Merve Yıldırım
Altın Kitaplar
Nisan 2021
256 s.
(10 yaş ve üzeri)

Neden okumalı?
New Yorklu yazar Mahoney’nin ilk kitabı olan Annie’nin Hayat Listesi  yazarın kendi deneyimleriyle yazılmış, gerçekçi bir roman. Tüm hayatını kontrol altında tutmak isteyen bir kız çocuğu düşünün. Üstelik hayatında büyük değişikliklerin olduğu bir dönem yaşıyor. Yeni bir okula başlıyor. Bir yandan arkadaş edinmeye çalışıyor, diğer yandan eski okulundaki en yakın arkadaşını özlüyor. Üstelik Annie oldukça utangaç. Ağzından çıkan her sözcüğü ince eleyip sık dokuyor. Başına bela açmamakta kararlı. Kontrol tutkusu da buradan geliyor. Ona göre hayat listelerle yaşanmalı. Yapacağı her iş için Annie’nin bir listesi var. Fakat hayat böyle planlayarak işlemiyor. Sürprizler daima oluyor ve işler kontrolden çıkabiliyor.

Annie’nin Hayat Listesi tüm hayatını kontrol altında tutmak isteyen Annie’nin bir yılını anlatırken, bir ilk romana göre oldukça akıcı ve tempolu. Yüksek empati gücüyle yazılmış, keyifli bir roman.

Henry Cole
Celeste için Bir Yuva 
çev. Sumru Ağıryürüyen
Kuraldışı Yayınları
Mayıs 2021
352 s.
(9 yaş ve üzeri)

Neden okumalı?
Celeste İçin Bir Yuva, yazarı Henry Cole’un ünlü doğabilimci John James Audubon’un gerçek yaşam hikâyesinden yola çıkarak kaleme aldığı, sıcacık bir dostluk öyküsü. Audubon kuşlar ve yaban hayatı resimleriyle bilinen, ünlü bir doğabilimci. Cole bu romanında 1800’lerin Kuzey Amerikası’nda yaşayan Celeste adlı bir farenin öyküsünü aktarıyor bizlere. Celeste kendi halinde sepetler ören bir sanatkâr. Bölgedeki kuşları inceleyip resmetmeye gelen ünlü doğabilimci John James Audubon’un genç çırağı Joseph’la karşılaşınca hayatı değişiyor. Yuva açlığı çeken bu iki etkileyici ruh dost oluyor. Celeste bir yandan Audubon’un tutup resimlediği kuşlara, bir yandan da bu resimlere arka planlar çizen Joseph’a yardım ediyor.

Celeste içine girdiği bu yeni dünyada sahip olduğu bu yeni dostlukla, bu zamana kadar aradığı “yuva”nın dört duvarla değil, duygularla ilgili olduğunu keşfediyor. Dokunaklı, duygu dolu bu roman konusu kadar yazarın kendisine ait olan çizimleriyle de dikkat çekici.

 

Hilal Gürsu
Tabakta Kalan Son Pirinç Tanesi
Resimleyen: Gözde Eyce
hep kitap
Nisan 2021
68 s.
(6 yaş ve üzeri)

Neden okumalı?
“Pilavını bitir, yoksa kalan pirinç taneleri kadar çocuğun olur” denerek büyütülmüş bir nesil olarak kitabın ismi sizlere de oldukça anlamlı gelmiyor mu? Kitap elbette bu duygu üzerine kurulu değil. Bu işin şakası.

Hilal Gürsu’nun bu yeni kitabındaki tema hayatta tek başına da bir şeyler başarılabileceği üzerine kurulmuş. Tabakta sona bırakılan ve yenmeyen pirinç tanesi mecburen arkadaşlarından ayrılmıştır. Bunu hiç istemese de artık yalnızdır ve yeni maceralara tek başına çıkmak zorundadır.

Henüz okumayı öğrenmiş çocuklar için okumayı kolaylaştırıcı bir teknikle ve dille yazılmış bu kitap, okurunda merak uyandırıyor. Okumayı yeni öğrenen miniklerin kitaplarla ilk buluşmalarında pirinç tanesinin başına gelenler fark ettirmeden çocukların kitapla bağ kurmalarına destek oluyor.

M.G. Leonard
Böceklerin Savaşı
çev. Cenk Pamay
Domingo Yayınevi
Haziran 2021
320 s.
(10 yaş ve üzeri)

Neden okumalı?
ABD'de son dönemlerde çok popüler olan Böcek Çocuk Üçlemesi’nin son kitabı Böceklerin Savaşıda Türkçeye kazandırıldı ve tam da yaz tatiline denk geldi. Önerim üç kitabın da okunması. Fakat final kitabı olan Böceklerin Savaşı  tek başına okunsa da macerayı iliklerinize kadar hissettiriyor.

Lucretia Cutter ormanda kurduğu gizli Biyom’dan kötülük yağdırma planları yapmaktadır. Ancak Darkus, Virginia ve Bertolt onu durdurmanın bir yolunu bulmak konusunda tecrübelidir. Fakat bu kitapta durum biraz farklı. Üç kafadar mutlaka başarmak zorunda. Yoksa Lucretia yarattığı dev böcek sürüsünü dünyanın üstüne salacak ve gezegen bir daha asla aynı olmayacak.

İnsanlık bir nevi kuşatma altında. Gelecek üç çocuğa ve onların böceklerine bağlı. Kulağa heyecan verici geliyor, değil mi? Macera kokusunu duyuyor olmalısınız.

Çocukların her daim ilgisini çeken böceklerin bu kadar ön plana çıktığı ve ölüm kalım savaşında başrol aldığı bu macera okuyucusunu da işin içine katmayı iyi başarıyor.

Nevra Nergiz
Bodrum’daki Acayip Günlerim 
Resimleyen: Kürşat Ünsal
Çınar Yayınları
Mayıs 2021
96 s.
(9 yaş ve üzeri)

Neden okumalı?
İstanbul’daki Oyuncak Müzesi’nin sokağından Bodrum’a taşınmak zorunda kalan bir çocuk. Pek çok kişi için bu değişim “havalı” olarak tanımlanabilir fakat Volga için durum böyle değil. Nevra Nergiz bu son kitabında bizlere ilk gençlik çağındaki bir çocuğun gözüyle, değişen hayatın dönüştürücü etkisini hatırlatıyor. İstanbul ve Bodrum çoğumuzun aşina olduğu iki şehir. Nergiz’in tasvirleriyle güçlenen bu iki şehirde geçen olaylar hepimiz için tanıdık. Büyürken yaşanan dönüşüm mekânsal olarak da değiştiğinde, yeniliklerin özendirici güzelliği çıkıyor ortaya.

Nergiz’in kelimeleri, olaylara bakış açısı ve çözümlemeleri tamamen bizim kültürümüze ait, bizden reaksiyonlar. O nedenle Bodrum’daki Acayip Günlerim  bize ait, keyifli bir yaz okuması olmuş.

Jordan Scott
Nehir Gibi Konuşurum 
Resimleyen: Sydney Smith
çev. Gonca Özmen
Kırmızı Kedi Çocuk
Mart 2021
44 s.
(6 yaş ve üzeri)

Neden okumalı?
Gerçek yaşam deneyimlerinden hareketle kaleme alınan kitapların büyüsünün farkındasınız, değil mi? Böyle kitapların duygusu çok daha yoğun ve etkisi çarpıcı oluyor. Nehir Gibi Konuşurum da işte bu özel kitaplardan biri. Kanadalı şair Jordan Scott bu kitabı kendi kekemelik deneyiminden yola çıkarak yazmış. Kitap “New York Times 2020 Yılın En İyi Çocuk Kitabı” seçildi. Bir çocuğun yalnızlığına ve iletişimdeki güçsüzlüğüne şefkatle yaklaşan kitap çizimleriyle de büyüleyici.

Olaylar karşısında bakış açımızı değiştirdiğimizde yaşayacağımız rahatlamayı gözler önüne seren bu kitap koşulsuz sevgi konusunda da derin mesajlar veriyor. Kitap aynı zamanda okumaya yeni başlayan minikleri resimli kitaplardan koparmadan edebi metinlere geçmelerinde keyifli bir okuma deneyimi sunuyor.

Dara Ó Briain
Sen ve Evren 
Resimleyen: Dan Bramall
çev. Barış Emre Alkım
Domingo Yayınevi
Haziran 2021
288 s.
(8 yaş ve üzeri)

Neden okumalı?
Çocukların hayal dünyalarına en çok gökyüzünün eşlik ettiğini hepimiz biliriz. Uzay, sonsuzluk, orada yaşayan garip yaratıklar bizler kadar onların da merak konusu. İngiltere’nin en önemli stand-up komedyenlerinden ve aynı zamanda BBC’nin bilim konusunda en bilinen yüzlerinden Dara Ó Briain da bu gerçekten hareketle çocuklar için cezbedici bir kitap yaratmış. Kitap sayfa tasarımlarından anlatım tarzına kadar son derece özgün. Her bir sayfası uzayla ve evrenle ilgili bilimsel gerçeklerle dolu fakat asla didaktik değil. Esprili anlatım dili, soru-cevap iletişim yöntemiyle asla sıkıcı değil. Aksine, merak uyandırıcı. Çocuklar için astronomi ve bilim alanında uzun yıllar ilk akla gelecek kitaplardan biri olmaya aday.

Oliver Scherz
Benjamin 
Resimleyen: Annette Swoboda
çev. Selen Akhuy
Kuraldışı Yayınevi
Mart 2021
112 s.
(6 yaş ve üzeri)

Neden okumalı?
Benjamin büyüme, kardeşlik, rekabet ve zıtlaşma üzerine kurgulanmış, eğlenceli bir öykü. Bu Fil Afrika’ya Gitmek İstiyor ve Bambaşka Bir Dost kitaplarıyla tanıdığımız Alman yazar Oliver Scherz’in bu son kitabı epey komik. Benjamin ağabeyi Alex’le zıtlaşmayı çok sever. Onun ağaç evine ve oyunlarına özenir. Yan eve taşınan Ina’yı tanımak için türlü numaralar yapar. Büyürken sonsuz merak içerisindedir ve başını belaya sokmaktan çekinmez. O böyle cesur oldukça çıkan olaylar hem komik hem de trajiktir.

Scherz bu kitabında 6 yaşındaki bir çocuğun eğlenceli dünyasını mükemmel tasvirlerle aktarmış. Scherz’in bu anlatımı kendi başına kitap okumaya yeni başlayan tüm çocuklar için kitap okumayı sevdirecek özellikler taşıyor.

Ann Clare LeZotte
Bana Bir İşaret Göster 
çev. Arzu Altınanıt
Çınar Yayınları
Mayıs 2021
304 s.
(10 yaş ve üzeri)

Neden okumalı?
Kendisi de sağır olan yazar Ann Clare LeZotte’nin engelli ayrımcılığı başta olmak üzere ırkçılık ve sömürgecilikle ilgili kaleme aldığı çarpıcı bir öykü. LeZotte 19. yüzyılın başlarında Amerika’daki Martha’s Vineyard Adası’ndaki sağır bir topluluğun gerçek hikâyesinden ilham almış. Bana Bir İşaret Göster  neyin normal kabul edildiğini derinlemesine düşündüren, çok etkili bir roman olmuş.

Mary yaşadığı adada kendini daima güvende hissetmektedir. Ancak yaşanan son olaylarla her şey değişir. Mary’nin erkek kardeşinin ölümü aileyi paramparça eder. Adadakilerin sağırlığının kökenini keşfetmeyi uman kurnaz, genç bir bilim insanı deneyleri için Mary’yi gözüne kestirir.

Kitap emsalsiz dili ve akıcı konu anlatımı kadar yakınlarda kazandığı “Schneider Aile Kitap Ödülü” ile de uzun süre adından söz ettireceğe benziyor.

Maite Carranza
Hayatımın Rolü 
çev. Saliha Nilüfer
Günışığı Kitaplığı
Nisan 2021
200 s.
(11 yaş ve üzeri)

Neden okumalı?
İspanyol yazar Carranza bu romanında erkenden büyümek zorunda kalan çocukların hayatını ustalıkla anlatıyor. “İnsana annesini ağlarken görmek çok fena dokunuyormuş; mutlaka yasaklanmalı. Bir anda büyümek gibi bir şey bu.”

Kitabın ana karakteri Olivia’nın ağzından dökülen bu sözler kitabı adeta özetliyor. Borçları yüzünden bankanın kapıya dayandığını öğrenen Olivia annesi ve küçük kardeşiyle birlikte yaşayan, 12 yaşında bir kız çocuğudur. Gelişen son olaylarla mücadele gücünü yitiren annesi hastaneye kaldırılır ve Olivia küçük kardeşiyle ilgilenmek zorunda kalır. Hayatın tüm yükü artık Olivia’nın omuzlarındadır. Yeni taşındıkları mahallelerinde onları yeni renkler, kimlikler ve roller beklemektedir. Durum ne kadar trajik olursa olsun, Carranza Hayatımın Rolü’nde “hepimizin başına gelebilir” fikrinden yola çıkarak hayatın sürprizlerle dolu olduğu gerçeğine ustaca bir köprü kurmuş. Aile içi rollerdeki değişim, yoksullukla baş etmek gibi ağır sorumlulukları bir oyun kurgusuna yediren yazar, kitap boyunca umudu ve hayata olan bağlılığı elden bırakmamış.