“Her türlü diktatörlüğe karşı çıkmalıyız”

Kanadalı aktivist ve yazar Margaret Atwood, ifade özgürlüğüne destek vermek amacıyla PEN Amerika’ya ilettiği mektubunda siber zorbalık ve sahte haber konularının barındırdığı tehlikelere dikkat çekti. Atwood mektubunda, “Herhangi bir ülkedeki herhangi bir diktatör, gücü ele geçirdiğinde, öncelikle yazarların ve gazetecilerin üstüne gider, çünkü yazarlar ve gazeteciler alternatif ve çoğu zaman muhalif seslerdir” ifadelerine yer verdi.

Margaret Atwood, özellikle Donald Trump’ın medyayı ve gazetecileri itibarsızlaştırma çabasına da isim vermeden dikkat çekerek, bu tuzağa düşülmemesi gerektiğini belirtiyor. Özellikle Trump’ın seçim dönemi sırasında medyayı itibarsızlaştırmaya yönelik gazetecilerle ilgili attığı tweet’lere dikkat çeken Atwood, sosyal medyada üzerinden yapılan itibarsızlaştırma ve karalama faaliyetlerinin ileride ifade özgürlüğünü kısıtlamanın bir yöntemi olabileceğine de dikkat çekiyor.

Atwood mektubuna şöyle devam ediyor, “Amerika her zaman yazma özgürlüğüne değer verilen bir ülke olmakla gurur duymuştur. Lütfen bu değeri destekleyin ve onu koruyun.” Yazar, Damızlık Kızın Öyküsü adlı distopyan romanına da referans vererek, romandaki ortamın bir terörist saldırıya dair yayılan asılsız haberler, var olan anayasanın hızlı bir şekilde kaldırılması ve kadın haklarının geri alınması ile başladığını hatırlattı. Atwood mektubunun sonunda söylediklerinin, “ya olursa” hikâyesinden ziyade, geleceğe dair bir uyarı olduğunu belirtiyor. (The Huffington Post/ K24)