İsveç Akademisi'nde #MeToo krizi

İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi'nin #MeToo (#BenDe, #SenDeAnlat) kampanyası sırasında ortaya çıkan cinsel taciz skandalı sonrasında, tacizle suçlanan üyeyi ihraç etmemesi nedeniyle akademinin üç üyesi görevlerinden istifa ettiklerini açıkladı. Nobel Edebiyat Ödülü'nün kazananını belirleyen İsveç Akademisi üyeleri Klas Ostergren, Kjell Espmark ve Peter Englund, 6 Nisan Cuma günü yaptıkları açıklamada, görevlerini bıraktıklarını açıklarken, dördüncü üye Sara Stridsberg de akademinin konuyla ilgili harekete geçmemesi durumunda istifa edeceğini açıkladı. 

Hollywood’un tanınmış yapımcılarından Harvey Weinstein’ın yıllarca sürdürdüğü sistematik cinsel taciz olaylarının ortaya çıkması sonucu başlayan #MeToo sosyal medya kampanyası sırasında 18 kadın İsveç Akademisi'ne yakınlığıyla bilinen Jean-Claude Arnault’nun taciz ve tecavüz faili olduğunu açıklamıştı. Bu açıklamalar sonrası yapılan acil bir toplantı sonrası akademi, Arnault'nun eşi ve İsveç Akademisi üyesi Katarina Frostenson ile tüm ilişiğini kesmek için oylama yapılması yönünde karar almıştı.

Arnault, İsveç kültür hayatının önemli merkezlerinden “Forum” adı verilen özel bir kültür kulübünün işletmecisi ve eşi İsveç Akademisi üyesi şair Katarina Frostenson’ın da ortağı olduğu kulübün kurulma aşamasında, akademinin kulübe maddi destek sağladığı biliniyor. Frostensson’un ihraç edilmesi için yapılan oylamada ihraç kararı çıkmamıştı. Bir akademi üyesinin ihraç edilebilmesi için üyelerin üçte ikisinin oyu gerekiyor. Akademi üyelerinin istifasının ardında, yapılan oylamada Frostensson’un ihraç edilememesinin yattığı biliniyor.

Akademi üyeleri seçildikleri pozisyonlarda yaşam boyu görev alıyor ve istifa durumunda görevden ayrılan üyenin koltuğu boş kalıyor. Durumu akademi açısından krize çeviren bir diğer durum ise bir üyenin daha istifa etmesi durumunda yeni üyelerin seçilmesi için gerekli üye sayısı olan 12’ye ulaşılamayacak olması. Bununla birlikte, konuyla ilgili açıklama yapan Nobel Ödül Komitesi Başkanı Per Wästberg, Nobel Edebiyat Ödülü'nün herhangi bir risk altında olmadığını belirtti. (The NYT/ K24)