2020 Uluslararası Booker Ödülü, ilk romanı The Discomfort of Evening ile Hollandalı şair-yazar Marieke Lucas Rijneveld ile kitabı İngilizceye çeviren Michele Hutchison’a verildi. 29 yaşındaki Rijneveld, Booker Uluslararası Ödülü'nü kazanan en genç yazar – üstelik de ilk romanıyla.
Booker Ödülü'nden ayrı tutulan Booker Uluslararası Ödülü (eski adıyla Man Booker Uluslararası Ödülü), her yıl İngilizceye çevrilen bir kitaba veriliyor. 2020 Uluslararası Booker Ödülü, ilk romanı The Discomfort of Evening ile Hollandalı şair-yazar Marieke Lucas Rijneveld ile kitabı İngilizceye çeviren Michele Hutchison’a verildi. 29 yaşındaki Rijneveld, Uluslararası Booker Ödülü'nü kazanan en genç yazar – üstelik de ilk romanıyla.
Daha da ilginç olan, bundan önce iki şiir kitabı yayımlamış olan Rijneveld’in her kitabıyla en az bir ödül kazanmış olması.
Hollanda kırsalında yaşayan bir aileyi konu alan The Discomfort of Evening (Türkçe karşılığı: Akşamın Huzursuzluğu) Hollanda’da yayımlandığı 2018’den bu yana büyük bir ticari başarı da elde etmiş ve yayın hakları 21 ülkeye satılmıştı.
Rijneveld bu romanda, klişeleşmiş, klişeleşince de gözden düşerek kendi zıttını revaçta kılmış o meşhur düsturu uyguluyor: Ne biliyorsa onu yazıyor. Daha doğrusu, Rijneveld'in atmosfer ve karakter yaratımındaki olağanüstü başarısı ile hayatına ilişkin bildiklerimizi birleştirince kaçınılmaz olarak bu sonuca varıyoruz.
Kitabın kapağındaki kısacık biyografisinde, Rijneveld’in “Kurtarılmış” (Hollanda Reform Kilisesi’ne mensup) bir çiftçi ailesinde yetiştiği ve halen bir süt çiftliğinde çalıştığı bilgisini okuyoruz. Bu arada, biyografideki kelime tercihleri, yazarın kendisinden cinsiyet belirtmeyen nötr zamirlerle söz edilmesi isteğine de uygun.
The Discomfort of Evening de Hollanda Reform Kilisesi’ne mensup bir çiftçi ailesinin hayatına odaklanıyor. Anlatıcımız Jas, akrabalarını “ailenin daha dindar olan tarafı” ile “ailenin daha az dindar olan tarafı” diye ikiye ayırarak tarif eden on yaşındaki bir kız çocuğu.
Jas, anne babası ve ikisi erkek üç kardeşiyle birlikte çiftlikte yaşıyor. Hayatı, büyükbaş hayvanların hastalıklarıyla haşır neşir, kış aylarında tamamen donan bir tabiatla iç içe, her şeyi kardeşleriyle paylaşarak –aynı küvet suyunu erkekler kızlardan sonra kullanıyor, annelerinin yaptığı tatlıyı derslerdeki başarı düzeylerine göre sırayla yiyorlar– geçiyor. Eli sıkı, yaşantısı gayet muhafazakâr annesiyle babası, onlara İncil'de yer almayan kelimelerin “yüz kızartan” kelimeler olduğunu öğretirken, Tanrı'yı ve melekleri, kızlarla erkekleri, hayvanlarla insanları, cinselliği ve ölümü anlamak için kendi dağarcığını kurmaya çalışıyor Jas. Kitabî kurallar ve kurallaşmış alışkanlıklar arasında, dünyadan kendi sezgileriyle anlamlar çıkarmaya çalışırken tanıyoruz onu. Fakat hayatı çok geçmeden değişiyor. Heyecanla beklediği Noel kutlamasına üç gün kala, erkek kardeşlerinden birinin paten yaparken göle düşüp donarak ölümü, Jas'ı yasla, kederle, ailesinin bu kaybı yaşama biçimiyle ve ölüm fikriyle yüz yüze bırakıyor, zihni ölüme dair fantezilere teslim oluyor bir süre sonra.
Uluslararası Booker Ödülü Jüri başkanı Ted Hodgkinson tarafından "utanç ve kurtuluş arasında sıkışmış bir çocukluğun hassas ve içgüdüsel bir çağrışımı" olarak tanımlanan romanda, tabiata ve dolayısıyla insana dair her şeyi çıplak bir dille, kaba ya da grotesk görünmekten çekinmeksizin anlatıyor Rijneveld. Metnin şiddeti sizi yer yer sarsıyor okurken. Bazı gözlemlerin gücü, özellikle dilin inceldiği yerlerde bıçak kesiği gibi bir sızı bırakıyor geriye.
Rijneveld Uluslararası Booker Ödülü'nü alan en genç yazar değil sadece, aynı zamanda bu ödüle değer bulunan ilk Hollandalı yazar. Ödüle karar verebilmek için her bir jüri üyesi, 30 dilden çevrilmiş 124 kitabın her birini okudu, fikrini belirtti. Salgının tam ortasında kısa liste oluşturuldu ve aday sayısı altıya indi.
Kısa listeye kalan diğer adaylar şunlardı:
The Enlightenment of the Greengage Tree / Azar (İran)
The Adventures of China Iron / Cámara (Arjantin)
Tyll / Kehlmann (Almanya)
Hurricane Season / Melchor (Meksika)
The Memory Police / Ogawa (Japonya)
15 Hazirandan itibaren her hafta Uluslararası Booker ödülünün kısa listesindeki bir kitap hakkında sosyal medyada yayın yapıldı, başka yazarların kitap hakkında neler düşündüğünü, okurken neler hissettiklerini içeren videolar yayınlandı. Discomfort of Evening hakkında yayınlanan videoda da olduğu gibi, yazarlar metne dair, çevirmenler de kurgusal bir dünyayı başka bir dilde yeniden yaratma deneyimleri üzerine konuştular. Uluslararası Booker ödülünün en önemli yanlarından biri de zaten bu: Sadece yazarın değil, çevirmenin de ödüllendirilmesi. Çevirmenin hayati rolünün vurgulanması için, para ödülü de eşit bir şekilde yazarla çevirmen arasında paylaştırılıyor.
Ve sonunda: Ödül töreni.
Kitabın Türkçe hakları Monokl Yayınları’nda. Yayınevi romanın çeviri sürecinde olduğunu sosyal medyadan duyurdu…
•