Günden Kalanlar ve Beni Asla Bırakma romanlarıyla geniş bir okur kitlesi edinen Kazuo Ishiguro, 2017 Nobel Edebiyat Ödülü'ne değer görüldü
Edebiyat dünyasının en büyük onuru olarak kabul edilen Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibi açıklandı. Günden Kalanlar ve Beni Asla Bırakma romanlarıyla tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de geniş bir okur kitlesi edinen Kazuo Ishiguro, "büyük bir duygusal güce sahip romanlarında, dünyayla kurduğumuz ilişkiye dair yanıltıcı hislerimizin altındaki uçurumu görünür kılması”ndan ötürü ödüle değer görüldü.
İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi'nin 2017 yılı için Ishiguro'yu ödüle değer görmesi, edebiyat çevreleri açısından büyük sürpriz oldu. Bahis sitelerinin bu yılın favorisi olarak gösterdiği Ngũgĩ wa Thiong’o, Haruki Murakami, Adonis, Margaret Atwood, Philip Roth ve Javier Marías, ödülü almaya en yakın isimler olarak kabul ediliyordu.
İsveç Akademisi Daimî Sekreteri Sara Danius, Nobel Edebiyat Ödülü’nün Kazuo Ishiguro’ya verildiğinin duyurulması sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada, “Jane Austen ile Franz Kafka’yı karıştırırsanız, o zaman Kazuo Ishiguro’yu elde ederseniz. Bir de bu karışıma biraz Marcel Proust ekleyin, ama fazla olmamalı. O zaman da onun edebiyatını elde edersiniz. Yüksek ahlak sahibi bir yazar, bakışı farklı yanlara savrulmuyor. Kendine özgü bir estetik evren yarattı, birçok farklı türde yazmış bir yazar” sözleriyle yazarı tanımladı.
Danius, yazarın en sevdiği eserinin ne olduğu sorusu üzerine, “Bütün eserleri çok sarih, muhteşem. Benim en sevdiğim kitabı 2015’te yayımlanan Gömülü Dev. Günden Kalanları da çok seviyorum, gerçek bir şaheser, davranış komedisini içine kattığı, bir P.G. Woodhouse romanı gibi başlayan ancak daha Kafkaesk bir yolda devam eden bir yapıt” yanıtını verdi. Akademi’nin genellikle Avrupalı yazarları seçme eğiliminde olmasıyla ilgili eleştirilere de yanıt veren Danius, İsveç Akademisi’nin her zaman yeni çıkan yazarları izlediğini, bilmedikleri dillerde yayımlanan yazarlar hakkında detaylı raporlar istediklerini söyledi.
Ishiguro’nun karmaşık bir dünya için neler vaat edebileceğine yönelik bir soruya cevaben, Daimî Sekreter “Ishiguro geçmişle çok ilgili, ama Proust-vari bir yazar değil, geçmişi günahtan arındırmaya çalışmıyor. Hem birey hem toplum olarak hayatta kalmak için neleri unutmamız gerektiğini keşfediyor” ifadelerini kullandı.
1954’te Japonya ’nın Nagazaki şehrinde doğan Kazuo Ishiguro, eğitimini, babasının işi nedeniyle beş yaşındayken ailesiyle birlikte geldiği Britanya'da tamamladı. Kent Üniversitesi’nde İngilizce ve felsefe eğitimi alan Ishiguro, mezun olduktan sonra Londra’da sosyal hizmetler görevlisi olarak çalışmaya başladı. East Anglia Üniversitesi ’nde Malcolm Bradbury ’den yaratıcı yazarlık eğitimi aldı ve yazarlık kariyerinin ilk dönemlerindeki akıl hocası Angela Carter’la tanıştı. 1981’de üç kısa hikâyesi yayımlandı ve Kazuo Ishiguro o tarihten beri sadece yazarlık yapıyor. Ishiguro'nun romanları bugüne dek 30'u aşkın dile çevrildi.
Çağdaş edebiyatın önde gelen isimlerinden biri olarak kabul edilen Ishiguro'nun Avunamayanlar, Değişen Dünyada Bir Sanatçı, Öksüzlüğümüz, Uzak Tepeler ve Noktürnler- Müziğe ve Günbatımına Dair Öyküler kitapları da Türkçe basıldı. 1982’de çıkan ilk romanı Uzak Tepeler’den itibaren dört- beş yıl arayla yeni bir roman yayımlayan Ishiguro’nun yedinci romanı Gömülü Dev 10 yıllık bir aradan sonra, 2015'te okurla buluştu. Ishiguro, romanın “gecikmesinin” nedenini New York Times'a şöyle anlatmıştı: 2005’te yeni romanının ilk 50 sayfasını tamamladığında, yazarın içini bir kuşkudur kaplıyor ve diyalogların “fazla tumturaklı” olup olmadığını öğrenmek için karısı Lorna’dan romanı okumasını istiyor. Yazarın bütün eserlerinin ilk okuru olan Lorna, “Bunlar işe yaramaz” diyor ve ekliyor: “Ufak tefek düzeltmelerden bahsetmiyorum. Bu yazdıklarının hiçbirini kimse görmemeli.” Kazuo Ishiguro, bu uyarı üzerine dosyayı kapatıyor ve 2011’e dek romana bir daha dönmüyor…
Geçen yıl, Nobel Edebiyat Ödülü'ne "büyük Amerikan müzik geleneğinde yeni şiirsel ifadeler yarat"masından ötürü Bob Dylan değer görülmüştü. (K24)