Ursula K. Le Guin hayatını kaybetti

Ödüllü bilimkurgu ve fantastik edebiyat yazarı Ursula K. Le Guin ardında unutulmaz eserler bırakarak 88 yaşında hayata veda etti. Yazarın oğlu Theo Downes Le Guin tarafından yapılan açıklamaya göre bir süredir sağlık durumu iyi olmayan yazar 22 Ocak Pazartesi günü Oregon’daki evinde yaşamını yitirdi.

1929 yılında Kaliforniya'da antropolog Alfred Kroeber ile yazar ve psikolog Theodora Kroeber’in çocukları olarak dünyaya gelen Ursula Krober Le Guin, Radcliff ve Columbia üniversitelerinde edebiyat eğitimi gördü.

Mülksüzler, Karanlığın Sol Eli ve Yerdeniz Serisi gibi kitapları dünya çapında milyonlarca okura ulaşan Ursula K. Le Guin aynı zamanda şiir, deneme, çocuk ve gençlik edebiyatı alanlarında da çok sayıda eserin sahibiydi. Yazarın ilk kitabı Rocannon’nun Dünyası 1966 yılında yayımlanandı. 1969 yılında yayımlanan Karanlığın Son Eli romanıyla bilimkurgunun iki önemli ödülü Hugo ve Nebula sahibi olan Le Guin, 1975 yılında Mülksüzler ile de bu ödüllerin sahibi oldu.

1972 yılında Yerdeniz serisinin üçüncü kitabı En Uzak Sahil ile Ulusal Kitap Ödülleri’nin çocuk kitapları kategorisinde ödüle layık görülen yazar, “varlığımızın olağanüstü gerçekliğini açıklamak için” en az uygun aracın gerçekçilik olduğunu belirterek fantezi edebiyatın önemine değinmişti.

Le Guin, Amerikan edebiyatı üzerindeki dönüştürücü etkisinden dolayı 2014 yılında Ulusal Kitap Ödülleri'nin yaşam boyu başarı ödülüne layık görüldü. Ödül töreni sırasındaki konuşmasında “Direniş ve değişim çoğu kez sanatta başlar ve daha da çok bizim sanatımızda -sözcüklerin sanatında- başlar” dediği ve tüm dünyada büyük etki yaratan bir konuşma yaptı.

“Tüm siyasal kuramlar içinde en idealist olanı anarşizmdir” diyen ve eserlerinde çoğu zaman cinsiyetsiz dünya tahayyülleri yaratan feminist yazar Ursula K. Le Guin’i, Bülent Somay denemelerinden oluşan Kadınlar Rüyalar Ejderhalar kitabının önsözünde şöyle tanımlar: “Le Guin bizimle rüyaların diliyle konuşur, kadınların ve ejderhaların öykülerini anlatır. Henüz gerçek olmamış öykülerdir bunlar. Konuştuğu dil ise hepimize tanıdık gelir. Bazılarımız dehşet içinde duymamaya çalışır, dinlemez, anlamaz. Bazılarımız ise dinler. Cesareti olanlarımız o dili doğduğundan beri bildiğini fark eder. Henüz isimlendirilememiş olanı, henüz yaşanmamış olanı, görülüp de algılanamamış olanı, hep duyulup da gürültü zannedileni söyler o dil. Grameri insanlık kadar eskidir; kelimeleri ilk kez duyduğumuzda bile tanıdık gelir. O yüzden Le Guin'i ya ilk duyduğumuzda katışıksız bir biçimde severiz, ya da elimizden atıp öyle biri hiç var olmamış gibi yaparız. Le Guin uzay gemisindeki bilge kocakarıdır. Varoluş kadar kadim bir lisanla konuşan ejderha, gücünü yalnızca zorunluluk karşısında kullanan büyücü.”

Ursula K. Le Guin, 88 yaşında hayata veda ederken onun bilge varlığı eserleri aracılığıyla bugün dünyada kırktan fazla dile ulaşıyor. (K24)