Vitrindekiler – 5

K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...

01 Şubat 2023 11:17

Masis Kürkçügil
Bir Başka Tarih Mümkün müydü?
Ermeni Meselesi Üzerine Yazılar
Ayrıntı Yayınları
Ocak 2023
208 s.

“Tehcir miydi, soykırım mıydı?” Yoksa 1915, yine yaygın resmi görüşün ileri sürdüğü gibi, bir “mukatele”den mi ibaretti? Yanlış bir hayatı doğru yaşamanın güçlüğünü akla getiriyor bu sorular: Gecikmiş bir soruya, kaybedilmiş bir imkâna sadece tarihe değil bugüne de ışık verecek bir bağlam kazandırmak da aynı ölçüde zor.

“Ermeni meselesi”yle ilgili yazılarını, söyleşilerini ve değinilerini bir araya getirdiğimiz Masis Kürkçügil bu zor işe girişiyor. Sadece 1915’e değil, 1908’de Ermeniler açısından kaybedilmiş inkılabın şifrelerine ve “unutulmak istenmiş” bir tarihe odaklanıyor. Geçmişe bugün yaşayanları da özgürleştirecek soruyu yöneltiyor: “Bir başka tarih mümkün müydü?”

Tarihe Marksist bir bakış açısıyla yaklaşan, yıllardır sosyalist devrimci siyasetin içinden birinin, geçmişin bu büyük olaylar dizgesine ışık tutan yazılarını okuyacaksınız bu kitapta. Kürkçügil Ermeni siyasi partileri Hınçaklar ve Taşnakların tarihsel serüvenlerini, Taşnakların İttihat ve Terakki ile ilişkilerini, 1908’de İttihatçılarla Ermeni örgütleri arasında kurulan ittifakın birkaç yıl içinde nasıl berhava olduğunu analiz ediyor. Ermeni meselesini Paramaz’dan Manuşyan’a, Rakovski’den Rosa Luxemburg’a, Armen Garo’dan Hagop Babigyan’a, Talat Paşa’dan Cemal Paşa’ya ve nihayet Hrant Dink’e uzanan geniş bir tarihsellikte ve perspektifte irdeliyor. (arka kapak)

Cevdet Kadri Kırımlı
Çin Mucizesinin Sonu mu?
Uyuyan Aslan, Kâğıttan Kaplan
İletişim Yayınları
Ocak 2023
208 s.
 
Cevdet Kadri Kırımlı, Çin’in sadece siyasal gelişme seyrini, ekonomik büyüme dinamiğini, toplumsal hayatını tasvir etmekle kalmıyor, Çin’in zihniyet dünyasını inceliyor.

Afyon Savaşları’ndan bağımsızlığa, Kültür Devrimi’nden “Mao2.0”a... Her yerde hazır ve nazır partinin krizinden, ekonomik büyüme krizine, nüfus krizine... Fotoğraflar, grafikler ve canlı gözlemlerle...

Çin Mucizesinin Sonu mu?, tam anlamıyla bir Çin’i anlama kılavuzu.

“Napoléon’un ‘Çin uyuyan bir aslandır, bırakalım uyusun, uyandığında dünyayı titretecek,’ dediği rivayet edilir. Bir de geçmişi 14. yüzyıla kadar giden ‘kâğıttan kaplan’ var. Mao ilk kez 1956 yılında Amerika için kullanmaya başlayarak bu Çin deyişinin bütün dünyada tanınmasını sağlamıştı. Yeni dönemde rejimin içeride baskıcı karakteri, dış ilişkilerde ise şahin ve müdanasız tavrı... ülke içinde ve dışında gerginliklere, hatta sıcak temasa yol açar mı? ‘Çin Mucizesi’nin sonu mu yoksa her şey asıl şimdi mi başlıyor? Dünyayı titretecek bir aslan mı olacak, kâğıttan kaplan mı?” (arka kapaktan)
 
 
Taner Ay
Edebiyatımızda Unutulanlar ve Kaybedenler – 2
Ötüken Neşriyat
Ocak 2023
349 s.
 

"Taner Ay’ın girişimi, gündeme getirdiği yazarlar kadar gündeme getiriş biçimiyle de dikkate değer. Sürükleyici bir yazı üslubuyla eleştirel bir titizlik bu makalelerde birlikte işliyor. Ay, anekdotlar, alıntılar, dedikodular, merak uyandırıcı ara başlıklarla kitabın okunurluğunu artırırken, ortaya koyduğu her bilginin kaynağını ve gerekçesini de sunuyor. İkincil kaynaklardan azade bir şekilde kurmacayla malumat aktarımı arasında bir yerde kurulan bir söylemle, ele alınan yazarları efsaneleştiren bir tavırdan çok, Ay’ın söyleminde demokratik bir hassasiyet göze çarpıyor. Alıntıların kullanış şekliyle ve ikincil literatür, birinci elden tanıklıklar, resmî belgeler gibi unsurlardan oluşan kaynakçanın sunuluş tarzıyla okura bilgileri ve iddiaları sınama fırsatı sunuluyor. Ansiklopedi maddelerinden lisansüstü tezlere kadar uzanan bir metinler külliyatı içinde başkasının sunduğu bilgiyi sorgulamadan almak, gerekli sınamaları gerçekleştirmemek, böylece yanlışı çoğaltmak yaygınlaşırken, Taner Ay’ın metinleri kaynakla nasıl ilişki kurulur, hatalar nasıl tespit edilip düzeltilir konularında da uygulamalı bir ders niteliğinde." 

Fatih Altuğ, K24

 
Avner Wishnitzer
Gece Çökerken
Osmanlı’da Gece Hayatı
çev. Can Gümüş İspir
Fol Kitap
Ocak 2023
448 s.
 
Osmanlı’nın izbe sokaklarına saptığımızda sokakta kimleri görmeyiz ki? İsyan hazırlığında olan yeniçerileri mi, hırsızları mı, sokak köpeklerini mi, işret âlemlerinin müdavimlerini mi? Gece sokakta yürüyenler karanlığın perdesi altında gözlerden ırak kalabilirdi, peki ya kulaklardan? 
Padişahın, deliksiz bir uykunun sadece ihtimaline sahip olabildiği gecede, yapay ışıkların nazarından, kolektif dikizden kaçan başka bir Osmanlı nizamı kurulurdu. Herkesin bilip de sustuğu, sadece karanlıkta kol gezen başka bir âlemdi bu. Gündüzün muktedir ve makbulü, yerini gecenin kendi muvazenesine bırakır, hiyerarşiler değişir, gözlerden uzak olmanın özgürlüğü, görememenin korkusuyla bir araya gelirdi. Deliksiz uykunun imkânını ancak sokaktakiler belirlerdi.

Başta İstanbul olmak üzere, 18. yüzyılın Osmanlı kentlerinde karanlık, gölge ve ışık farklı iktidar ilişkilerini, var olma biçimlerini ve gündelik hayatı belirleyen, görül(e)meyen ama hissedilen sınırlardı. Görülmek veya görülmemek ait olunan sınıfa göre lüks veya tehlike unsuru olabilirdi. Bu kitabın yazarı, bu iki ihtimalin bağlama göre padişahtan sokak serserisine, evinde derin uykusuna dalan mazbut mahallelilerden bekâr odalarının sakinlerine nasıl değiştiğini bizlere gösteriyor. Ayrıca, çeşitli arşiv kaynakları ve zengin edebî metinlerle farklı toplumsal grupların karanlık deneyimlerine bir nevi “ışık tutuyor”. (arka kapak)

Gassan Kanafani
Güneşteki Adamlar
çev. Mehmet Hakkı Suçin
Metis Yayınları
Ocak 2023
80 s.

"Yolları Basra’daki bir kaçakçının yazıhanesinde kesişen üç Filistinlinin hikâyesi Güneşteki Adamlar. Göğsünü dayadığında sanki yerin kalbini duyacak kadar toprağa bağlı ihtiyar bir köylü, haksızlığa karşı mücadelesi zindanın yolunu gösterdiğinde kaçmaktan başka çaresi kalmayan genç eylemci ve okulu bırakıp gerçek dünyada “pişmek” zorunda kalan toy bir öğrenci. Kuveyt’e varıp, Körfez’in bu zengin ülkesinde çalışıp para kazanmaya başladıklarında yalnızca kendilerinin değil arkalarında bıraktıkları Filistin’in, ailelerinin, sevdiklerinin de talihini değiştirmeyi umuyorlar. Yola koyulduklarında, geride kalan acı hatıraların yanı sıra çölün dayanılmaz sıcağıyla da baş etmek zorundalar. Yolculuk sona erdiğinde Filistin’den, onun acılı tarihinden hiç uzaklaşamadıklarını görüyoruz.

Güneşteki Adamlar, 1963’te yayımlandıktan sonra da yazılmaya devam eden bir metin. Onu aynı zamanda çölde kavrulan, okyanusta boğulan, kamyon kasasında yahut bir uçağın bagajında buz tutan göçmenlerin hikâyesi olarak da okuyuşumuz bundan."

Hikmet Hükümenoğlu
Harika Bir Hayat
Can Yayınları
Ocak 2023
376 s.

"Harika! İşlenmemiş bir elmas. Patlamaya hazır bir bomba. Ölüme uçan eşsiz bir kelebek. 1919’da başlayan, ne zaman bittiğini –henüz– bilemediğimiz bir hayat. Dokunduğu her şeyi güzelleştiren, dokunmadıklarında bile izini bırakan inanılmaz bir kadının, Harika’nın hayatı. Bazılarımız Harika, bazılarımız H. Kara, bazılarımız H. Ak olarak tanıyor onu – ki bunlar sadece bilinen kimlikleri. Yakın tarihimizin zor yıllarında, tanıdığımız simaların arasında dolaşan, dışarıdan normal görünse de ne zaman ne olağanüstülük göstereceği asla kestirilemeyen bir kadın. Harika bir oyuncu, Harika bir şair, Harika bir istihbaratçı, Harika bir… Harika! Körburun’un yazarı Hikmet Hükümenoğlu şaşırtmaya devam ediyor. Her an yeni bir Harika’yla karşılaşabilirsiniz. Harika, hislerini tarif ederken, “Sanki ben geriye çekildim ve başka bir kadın ışığa adım attı,” cümlesini kuracaktı aylar sonra. Bu diğer kadın, kararlı, kendine güvenen ve başkalarının ne düşündüğüne aldırmayan biriydi. Sürekli kafasının içinde ona yeteri kadar iyi olmadığını söyleyip duran ses yok olmuş ve sırtındaki yük kalkar kalkmaz ruhu hafiflemişti."

Lâle Müldür
Nova Roma’da Gece Güneşi
YKY
Ocak 2023
64 s.

Nova Roma’da Gece Güneşi bir Lâle Müldür anlatısı. Onun yaşamının ve şiirinin çeperlerinden çıkan bir hikâye. Balat sokaklarında başlayan anlatı Cihangir evreninde sürüyor. Evini, semtini, arkadaş ortamlarını, toplumu, ülkeyi, felsefeyi, dini ve siyasi gelişmeleri kendi kurmacası içinde resmediyor. Müldür. İlhan Berk, Ece Ayhan, Nilgün Marmara, Ömer Uluç, Komet, Orhan Duru, Ahmet Güntan, Gülseli İnal, Mazhar Candan, Hür Yumer, Fatih Özgüven, Hümeyra gibi pek çok sanat ve kültür insanı anlatının kurmaca yapısı içinde şiirsel kimlikler kazanıyor. Nova Roma’da Gece Güneşi zaman, yer ve dil bakımından Bizansiyya’nın yörüngesinde bir anlatı. Bir başka deyişle, günlük havasındaki “defterlerin anarşik güzelliği”nden kurtulup gelen, poetik ve çılgın bir özkurmaca. Lâle Müldür, felsefe-müzik-şiir sacayağına oturan bir yaşam kesitini büyülü dilin aleviyle ısıtıyor. Eğer bir gün İlhan Berk Elinde çantası başında kepiyle Ama uzaktan yaklaşırsa size Durun deyin! Durdurun onu! Daha fazla konuşmasın size! Belki de bambaşka şeyler söyleyebilir çünkü! (arka kapak)
 


Ayla Burçin Kahraman
Onuncu Ay
İthaki Yayınları
Ocak 2023
120 s.

Istaka sesleri, çeperi yosunlu kuyular, gül kokusuyla günahları dökülen mevtalar, senfonisini kafasında taşıyanlar, hasretle çalınan klarnetler, yük hâline gelen emanetler, bitmeyen öyküler ve beklenmedik sonlar.

İlk öykü kitabı Onuncu Ay ile okura merhaba diyen Ayla Burçin Kahraman, insanı anlamayı en az anlatmak kadar ciddiye alıyor. Perdeleri aralayan, gizleri didikleyen, hakikatlere uzanan öykülerini titiz bir dille okura sunuyor. Onuncu Ay sadece harekete değil, bedenin hafızasına da kıymet veren bir anlatıcının izini sürmek isteyenler için önemli bir imkân.

Rahmetli annesi geliyor aklına sonra. Bu kasılıp kalmış bedenin bir gün muhakkak düzeleceğine inanışı. Bıkmadan usanmadan, iyi gelir umuduyla dağda bayırda topladığı çeşit çeşit otlar. Aslanpençesi, çobançantası, biberiye. Gölgede kurumalı. Sararmadan. Kavrulmadan demlenmeli. Kısık ateşte, on dakika kadar. Fazlası safrayı bozar, yalnız iki tutam. Yemeklerden sonra bir su bardağı, ılık ılık.”  (arka kapak)

George L. Kline
Sovyet Felsefesinde Spinoza
çev. Akın Sarı
Ayrıntı Yayınları
Ocak 2023
192 s.

İlkin 1952’de yayımlanan bu kitap, Spinoza yorumunun çatışan Marksist okulların ortaya çıkışı da dahil olmak üzere, 1920’ler ve 30’larda Sovyetler Birliği’nde Spinoza biliminin yeniden canlanması üzerine çok sayıda çalışmayı bir araya getiriyor. Bu çalışma, bağlama dair referanslar sağlayan uzun bir girişle birlikte, 1923-1932 yılları arasında Spinoza üzerine yayımlanan yedi nitelikli makalenin Kline tarafından yapılan çevirilerini içermektedir. Bu gelişmeler, bir Batı Avrupa diline önceden çeviri yapılmaması nedeniyle Rusya dışında genellikle bilinmiyordu. Spinoza’nın Marksist yorumu, yalnızca Batı biliminin baskın geleneklerinden değil, aynı zamanda Devrim öncesi Rusya’nın eleştirel ve olumsuz görüşlerinden de bir kopuşu temsil ediyor. Bu kitap hem Sovyet felsefesinde Spinoza’nın hem de Spinoza aracılığıyla Sovyet felsefesinin incelenmesini sağlıyor.

Tom Chivers
Yapay Zekâ Senden Nefret Etmiyor:
Rasyonalistler ve Dünyayı Kurtarma Arayışları
çev. Ayşegül Turan
Mundi Kitap
304 s.

"Yapay zekâ teknolojisi şimdiden öngörülenin ötesine geçmeye başladı. Yine de yapay zekâyla ilgili asıl korkutucu olan şey yapay zekânın öz bilinç ve özgür irade geliştirerek bize karşı isyan etmesi değil, dünyayı ve insanlığı yok etmesi. Ne de olsa bizler yapay zekâ için yalnızca atomlardan ibaret olabiliriz! Ödüllü yazar Tom Chivers tarafından kaleme alınan ve The Times’ın Yılın Bilim Kitapları arasına seçilen Yapay Zekâ Senden Nefret Etmiyor, yapay zekâ ve riskleri hakkında gerçekçi bir tablo çiziyor. Bu konu üzerine eğilen LessWrong, effective altruism gibi toplulukların tarihi, üyeleri ve fikirleri hakkında önemli bilgiler aktaran Chivers, eleştirel rasyonalistlerin de önümüzdeki birkaç yıl içinde insanlığın geleceğine dair bize ne gibi içgörüler sağlayabileceklerine dair önemli bir analiz sunuyor." (arka kapak)