Yıl sonu yazısı ve küçük bir dilek

“Yakınmıyorum aslında. Biraz yakınıyorum diyelim. Fakat doğru söyleyin, kesinlikle aramızda kalacak, siz de zaman zaman bir şeylerin ters gittiği duygusuna kapılmıyor musunuz? Sadece kendi kişisel yaşamınızda değil, yaşadığınız ülkede bile değil, bütün dünyada bir şeylerin ters gittiği duygusuna?”

31 Aralık 2022 09:39

Son üç yılda yaptıklarım: annemi kaybettim, burnumu kırdım, Covid kaptım ve bel fıtığı oldum. Tembel biri için fena sayılmaz! Ben dua törenleriyle emar çekimlerinin arasında gidip gelirken başka şeyler de oldu: Putin Ukrayna’yı işgal etti; İsrail ırkçı, kadın düşmanı ve homofobik bir hükümet seçti; sokaklarda suç ve terör dalgaları esti ve hayat pahalılığı arttı. Fakat yakınmıyorum. Her şey yolunda.

Her sabah oturduğum apartmandan yüzümde bir gülümsemeyle çıkıyorum. Sahte bir gülümseme, fakat gülümseme yine de. Yerini uzun zaman önce bir şarküteriye bırakmış olan, çok sevdiğim kitabevinin önünden geçiyorum. Kaldırımda son sürat giden elektrikli skuterlerden birinin altında kalmamaya dikkat ediyorum. Bana kuşkuyla bakan kadınlara kadın düşmanı olmadığımı, sağcı ve dindar Yahudilere İsrail düşmanı olmadığımı, aşı yanlılarına ve aşı karşıtlarına neye inanırlarsa inansınlar onların yanında olduğumu göstermeye çalışıyorum, çünkü ben aşılandım ve aşı karşıtıyım – yok, gerçekten! Dünyanın gerisiyle kıyaslandığımda iyi durumda olduğum kanısındayım, salonumdan izlediğim dünyayla en azından. İyi durumdayım; Kenya’da açlıktan ölmek üzere olan yaşlı kadından, Herson’da bir bomba sığınağında ağlayan çocuktan, Amerika’nın Ortabatısı’nda bir okul katliamında canından olan öğrenciden daha iyi durumdayım. Bunları kendime sürekli hatırlatıyorum, bir mantra gibi. Unuttuğumda bilgisayarımın ekranı bana hatırlatıyor zaten; postunun bir kısmı bir orman yangınında yanmış şu ayıya bak, Tinder dolandırıcılarının kurbanlarına bak – ya Netflix’teki yamyam katillerin kurbanlara ne demeli? Cinayetler ve seks suçları sıkıcı bir hal almaya başladığında kilisede ya da FIFA’da ya da Wall Street’teki yolsuzluklara dair rahatlatıcı bir belgesel de bulunuyor mutlaka. Bütün bunları izledikten sonra yüksek sesle iç geçirip kendine sessizce, “İyiyim,” diyebiliyor insan. “Onlardan çok daha ilerideyim.”

Yakınmıyorum aslında. Biraz yakınıyorum diyelim. Fakat doğru söyleyin, kesinlikle aramızda kalacak, siz de zaman zaman bir şeylerin ters gittiği duygusuna kapılmıyor musunuz? Sadece kendi kişisel yaşamınızda değil, yaşadığınız ülkede bile değil, bütün dünyada bir şeylerin ters gittiği duygusuna? Belki de yansıtmadır bu yaptığım – neticede kısa süre önce annemi yitirdim– ama siz de benim gibi son zamanlarda öksüz kalmışsınız gibi bir duygu taşımıyor musunuz? Sınıflarda öğretmenler, kavşaklarda trafiği yöneten trafik polisleri, doktorun muayenehanesinde sıranın kimde olduğunu duyuran hemşireler yokmuş gibi bir his. Birkaç gün önce bir yerde Merriam-Webster’in 2022 yılı için seçtiği yılın sözcüğünün “Gaslighting” olduğunu okudum. İki yıl önce “pandemi,” idi yılın sözcüğü, bir yıl önce “aşı.” Bu yılın ruhunu temsil ettiği düşünülen “Gaslighting” sözcüğü şöyle tanımlanmış; “kişiyi, genellikle uzun bir zaman zarfında, psikolojik manipülasyonla kendi düşüncelerinin geçerliliğinden kuşkuya düşürmek.” Dünyayı tarafsız bir biçimde yansıtan pandemi ya da aşı sözcüklerinden farklı olarak gaslighting suçlayıcı bir sözcük. Öfkeli bir sözcük. Kötülüğe atıfta bulunan bir sözcük. Bir zamanlar “hata” ya da “yalan” gibi sözcüklerle yetinirken bugün daha saldırgan, daha az duygudaş bir sözcüğe ihtiyaç duyuyoruz. Sustalı çakı gibi işleyecek, her tartışmayı çatışmaya tırmandıracak ve karşı tarafı aklımızla oynamaya çalışan aşağılık bir canavar gibi gösterecek bir sözcük gerekiyor bize.

Benim yeni yıl için dileğim Merriam-Webster’ın bir sonraki yılın sözcüğü olarak bu kadar öfkeli olmayan, daha kabullenici bir sözcük seçmesi. İnternette ekranı aşağı kaydırırken ya da yolda birinin yanından geçip giderken bir an durmamızı sağlayacak bir sözcük. 2023 yılının sözcüğü “muğlaklık,” ya da “durup düşünme,” olur umarım, hatta, “kuşku.”

  

Çeviren: AVİ PARDO