DİĞER
Üç ayrı kuşağın ve altı şairin gözünden kalıp kırıcı bir şiir yolculuğu: Afro-Amerikalı şairlerin ırkçı toplum düzenine karşı geliştirdikleri kalıp kırıcı ve özgürleştirici şiir geleneği, dize dize verilen bir mücadele…
"Peki, neden bu insanlar astlarına karşı aslan kesilip üstlerine karşı süt dökmüş kişi olurlar? Hayatla bağını sadece güçle kuran, ondan taltif aldığı zaman mutlu olan, muktedirin emrettiğini sorgusuz sualsiz şiddete varan arzuyla yapan bir kişinin motivasyonu nedir? Biat ettiği güçle hemhal olmak mı, o gücü temsil etmek mi, gücü ele geçirmek mi?"
"Açık ve kapalı kölelik sistemleri arasındaki en büyük farklardan birini ise sisteme köle sağlanması noktasında görürüz. Yukarıda, ABD siyahî köleliğinde gördüğümüz gibi kapalı bir kölelik sistemi dışarıdan sürekli köle getirilmesine ihtiyaç duymaz. Osmanlı’da ise köleliğin bir kurum olarak devam edebilmesi dışarıdan kesintisiz olarak yeni köleler getirilmesine bağlıydı."
"Bir yola getirme biçimi olarak şiddet, hem Coates’te hem de Whitehead’ın romanında kendine fazlasıyla yer buluyor. Coates’in anlattığı dehşet öykülerinden anlaşıldığı kadarıyla Amerika’da siyahi iseniz, sırf ten renginizden dolayı herhangi bir kontrol noktasında tutuklanabilir, kimliğini göstermeyen bir polisin silahından çıkan kurşuna hedef olabilir, yüksek sesle dinlediğiniz müziğin bedelini canınızla ödeyebilirsiniz."
Rock anlatılarında aktarılan hep aynı hikâyedir aslında: Mütevazı başlangıçlar ve ani sıçrayışlar, büyük zaferler ve dehşetli kayıplar; ölenler, sağ kalanlar ve küllerinden yeniden doğanlar..
Uzaktaki herhangi bir şeyi ilk kez görmek zordur. Ama bir defa fark ettiyseniz artık, onu tekrar bulmakta zorlanmazsınız. Tepemizdeki mavi de öyleydi işte...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık