Şiir çıkmazdadır. Çünkü insan çıkmazdadır, sorunlar çıkmazdadır
02 Nisan 2015 16:00
“Şiir çıkmazdadır. Bütün şiir yazanlara, edebiyat yazanlara hatırlatmak gerekir: Şiir çıkmazdadır. Çünkü insan çıkmazdadır, sorunlar çıkmazdadır. Toplum değişiyor, insan değişiyor, insanın yeri değişiyor, insanın ilişkileri ve sorunları değişiyor. Ülkemizde en azından birtakım kavramlarla yeni yeni karşılaşıyoruz. Şiirin en azından artık bir avunma, oyalanma değil, bir saptama, belki bir önerme olduğu anlaşılıyor.”
Yukarıdaki sözler Turgut Uyar’ın “Çıkmazın Güzelliği” başlıklı yazısından. Örnek vermemin nedeni ise Nisan ayı dosya konumuz: Şiir. Haydar Ergülen, Asuman Susam, Ercan Yılmaz, Ömer Erdem ve Erhan Altan yazılarıyla, Baki Asiltürk ise Çağlayan Çevik’in sorularına yanıtlarla katkı sundu dosyamıza. "Şiir sokakta" üzerine düşünmek gerekiyor sanırım...
Türkiye’de yine zor, tuhaf ve kaygılı günler geçiriyoruz. Kitap sayfalarına gömülüp arada bir başımızı azıcık kaldırıp baktığımızda olan bitene, üzüntü ve kaygı ve hatta öfkeden başka bir şey görmüyoruz. Evet, şiir çıkmazda, çünkü insan çıkmazda… Ve hiçbir güzelliği yok bu sefer…
Ama biz yine de sarılıyoruz kitaplara ve onlardan etrafımıza bir duvar örüyoruz. Her Perşembe yazı ve söyleşilerle yenilensek de diğer günlerde de kitapları ve yazıları elimizden bırakmıyoruz. Açılışımızda “kaybolacak yeni bir dünya” demiştik ya, sahiden başka bir çare yok gibi.
Bu yüzden bu ayın editör yazısında sadece bu ayın yeni dosya konusu ve yazılarını değil geçtiğimiz günlerde girilen son yazı ve söyleşileri de hatırlatmak isterim…
Fréderike Geerdink’in Roboskî: Gençler Öldü kitabı merkezinde "yoktur" denilen Kürt sorununu konuştuğumuz söyleşi; Murat Gülsoy’un Nurdan Gürbilek ve Feride Çiçekoğlu kitaplarının odağında yazdığı yazısı; İrvin Cemil Schick’in nefret söylemleri üzerine hislerimize tercüman olan düşüncelerini kaleme döküşü; sahiden de ülke olarak nasıl güldüğümüzün yanıtı olan Sarı Kahkaha kitabıyla Murat Özyaşar’ın öykülerinin derinliği; Yüz Yıllık Ah’ın yankılanan sesi; “İsyanımızın sineması” ve daha niceleri…
Hepsi, bu günleri anlatıyor… İçinden çıkamadığımız tuhaf zamanları…