Dünyanın önde gelen edebiyat eleştirmenlerinden Harold Bloom, 89 yaşında dünyaya veda etti
Eleştirmen Harold Bloom, 89 yaşında hayata veda etti. Bloom’un eşi Jeanne Bloom, geçen haftaya dek Yale Üniversitesi’nde ders vermeye devam eden eleştirmenin sağlığının bir süredir kötü olduğunu açıkladı.
Dünyanın önde gelen edebiyat eleştirmenlerinden olan Harold Bloom, 1930’da dünyaya geldi. Cornell ve Yale üniversitelerinde eğitim gördükten sonra, mezun olduğu Yale’de ders vermeye başladı. Yayımladığı 30’u aşkın kitabın 40’tan fazla dile çevrilmesi ve pek çok ülkede çok satar listelerine girmesi sayesinde dünyaca tanınan bir yazar hâline gelen Bloom, yüzlerce kitabın editörlüğünü üstlendi; klasik edebiyatın yanı sıra modern edebiyat, dinler tarihi ve özellikle Shakespeare hakkındaki yetkinliğiyle ön plana çıktı.
Bloom, 20. yüzyıl eleştiri literatürüne başta “etkilenme endişesi” ve “yanlış okuma” olmak üzere birçok yeni kavram kazandırmış, son derece kendine özgü ve çok etkili olmuş bir bakış açısı geliştirmişti. Bloom, Türkçede de okurla buluşan Etkilenme Endişesi'nde esasen Romantik şairler üzerinden, sanatçı birey ile selefleri arasındaki “Ödipal” denebilecek ilişki hakkında, “bir şairin başka bir şairin doğmasına nasıl yardım ettiği” hakkında özgün ve çok tartışılmış bir teori geliştirdi. Yayımlandığı günden beri bir mihenk taşı olarak kabul edilen Batı Kanonu adlı kitabında ise, Batı edebiyat dünyasındaki Kanon’un merkezine koyduğu Shakespeare’den yola çıkarak yaratıcı edebiyatı derinlemesine bilmek ve kavramak için okurlara çağrıda bulundu. Bunu yaparken, odağa aldığı Shakespeare’in yanına Dante, Chaucer, Cervantes, Montaigne, Moliére, Milton, Johnson, Goethe, Wordsworth, Austen, Whitman, Dickinson, Dickens, George Eliot, Tolstoy, Ibsen, Freud, Proust, Joyce, Woolf, Kafka, Borges, Neruda, Pessoa ve Beckett’i eklemişti.
Harold Bloom, edebiyat çevrelerinde kimi zaman “eleştirinin King Kong’u” olarak da anılıyordu. “Hınç Okulu” olarak adlandırdığı ve kültürel araştırmaların edebiyat eleştirisinin yerine geçmesine neden olduklarını söylediği yapısökümcüler, feministler, çokkültürlülük savunucuları gibi radikal-siyasî eleştirmenlerle sert polemiklere girdi. Bloom, 2003’te The Atlantic dergisine verdiği bir söyleşide konuyla ilgili olarak, “Kayda değer bir oranda, edebiyat araştırmalarının yerini, benim görebildiğim kadarıyla ne kültürel ne de araştırma olmayı becerebilen kültürel araştırmalar denen şu akıl almaz saçmalık aldı. Ama tabii, yarım bilgililerin her zaman kibirli bir tarafı da olmuştur, öyle sanıyorum,” demişti.
Bununla birlikte, Ursula K. Le Guin’in J.R.R. Tolkien’den daha büyük bir yazar olduğunu savunarak veya Eski Ahit’in büyük kısmının bir kadın tarafından yazılmış olabileceğini öne sürerek de tartışmalara yol açmıştı.
Yazar Naomi Wolf, #MeToo hareketinin çok öncesinde, 2004’te, öğrencisi olduğu dönemde Harold Bloom’un tacizine uğradığını açıklamış, Bloom ise iddiaları reddetmişti. (K24)
Ersan Üldes’in “Bloom Kanonu: Shakespeare birdir, Dante de onun elçisidir” başlıklı yazısını okumak için tıklayın.