Kuzey Afrika’nın en önemli kadın yazarlarından, son yıllarda adı Nobel adayları listesinin en üst sıralarından inmeyen Cezayirli romancı Assia Djebar’ı kaybettik
Asıl adı Fatima-Zohra Imalayen’di. Cezayirli bir Berberi ailesinin kızıydı. Küçük bir kıyı şehrinde babasının Fransızca öğretmeni olduğu bir ilkokula devam etti, ardından yatılı bir Kur’an okuluna gitti, yıllar sonra biyografisine o okuldaki iki kızdan biri olduğu düşülecekti not olarak, Kur’an okulunu bırakıp başkent Cezayir’de liseye gittiğinde ise o lisenin tek Müslüman öğrencisi olmuştu.
Bizim onu tanıdığımız adıyla Assia Djebar, dün (6 Şubat) Paris’te tedavi gördüğü hastanede öldü. Haberi, Cezayir Devlet Radyosu bugün duyurdu. Djebar 1936 doğumluydu.
Fransızca kaleme aldığı 15 romanı ve yönettiği iki sinema filmiyle Djebar, Kuzey Afrika’nın son dönemdeki en yaratıcı zihinlerinden, feminizmin, ataerkil ve kolonyal düzene karşı duruşun en güçlü temsilcilerinden biriydi. Ve Djebar iyi bir yazardı; adı son dönemde Nobel Edebiyat Ödülü’nün adayları arasında hep en üst sıralardaydı.
2005’te Academie Française üyeliğine seçilen, Neustadt Uluslararası Edebiyat Ödülü ve Yourcenar Ödülü sahibi romancının, vasiyeti üzerine, Cezayir’de doğduğu yer olan kıyı şehri Cherchell’de toprağa verileceği açıklandı.
Romanları 23 dile çevrilen Djebar’ın Türkçede iki kitabı var. Biri Baba Evinde Bana Yer Yok, diğeri ise en önemli romanlarından biri olan Mezarı Olmayan Kadın.
Cherchell’de geçer ve Djebar’ın gençken tanıdığı gerçek bir kadının, Süheyla’nın hikâyesini anlatır Mezarı Olmayan Kadın. Fransız egemenliğine karşı direniş ağı kurup 1957’de dağa çıkan, sonra sömürge ordusu tarafından yakalanıp “kaybedilen,” nerede nasıl gömüldüğü, hatta gömülüp gömülmediği bile bilinmeyen bir kadındır Süheyla; mezarı olmayan kadındır.
Djebar’ı uğurlarken, onun 1957’de yayımladığı ilk romanı olan La Soif (Susuzluk), Les Enfants du Nouveau Monde (Yeni Dünyanın Çocukları), L’Amour, la fantasia (Aşk, Fantazya), Les Nuits de Strasbourg (Strasbourg Geceleri) ve Femmes d’Alger dans leur appartement (Cezayir’in Kadınlarının Apartmandaki Halleri) gibi romanlarını sağlam çevirilerle Türkçede okuyabilmeyi diliyoruz. (K24)