Pandemiden sonra yayıncılık: kitabevleri, sahaflar, dağıtımcılar, online satıcılar

Kitabevi yöneticileri, sahaflar, online satıcılar ve dağıtımcılar salgının etkileri konusunda ne düşünüyorlar?

16 Mayıs 2020 14:35

Pandemi döneminde yayıncılık soruşturması için toplam 28 kitabevi, sahaf, dağıtımcı ve internet satıcısına 6 soru gönderdik, 10’undan cevap aldık. Bu dördüncü bölümde çalışanların cevaplarını yayınlıyoruz.

Bu süreçte sorularımızı cevaplayan çalışanlara çok teşekkür ederiz:

Mustafa Türkoğlu (Berdelacuz Sahaf – Ankara), Edibe Usta Bayraktar (Ezgi Kitabevi / Bursa), Ümit Nar (Hermes Sahaf), Eylem Çetinkaya (Kırmızı Kedi Mağazalar Direktörü), Erol Malçok (Kitapkurdu Sahaf / Antalya), Bawer Berşey (Pirtukakurdi.com Koordinatörü), Kemal Koçak (Semerkant Kitabevi), Umut Kuş (Sokak Sahaf – Eskişehir), Nuray Önoğlu (Yerdeniz / İzmir), Murat Bahadır (Emek Kitap Genel Müdürü).

1.
Pandemiye karşı kitabevinizde/sahafınızda ne gibi önlemler aldınız? 

Berdelacuz Sahaf: Şunu belirtmekte fayda var öncelikle bir ayak altı dükkân değil daha çok ofis tarzında katta bir dükkân bizimkisi. Zaten elden sıcak satışın az olduğu bir zamandayız. Ama salgın önlemleri başladıktan sonra herkes gibi ya da herkesin yapması gerektiği gibi bizler de evimize çekildik ve karantina kurallarına uymaya başladık. Zaten ağırlıklı internet satışına yönelmiştik. Her gün kargo hazırlayıp insanlara ulaşmasını sağlıyorduk ama bu pandemiden sonra haftada 1-2 güne düşürdük kargo günlerimizi. Dükkânımıza gelirken ise tabii ki rutin tedbirleri (eldiven-maske-sosyal mesafe) uyguluyoruz. Dükkânımızda ise antibakteriyel mendil, 80 derece kolonya, tabii ki sıcak su sabun vb. gibi öncelikli hijyen tedbirleri mevcut. Müşteri kabul etmiyoruz. Yani zaten az olan gelen giden müşterimizi bu süreçte sıfıra indirdik. Biz sahafların meşgalesi bitmez. Bu dönemde evlere çekildik ama tasnif edilmesi gereken, incelenmesi gereken evrak ve belgeler mevcut. Onların haricinde okuma sırasında olan kitaplarımız tabii ki var. En sona ise kendimizi tanıtmaya ve insanlara unutturmamaya yönelik sosyal medya çalışmalarımız var. Yani aktif olarak sosyal medyanın her alanını kullanmaya çalışıyoruz.

Ezgi Kitabevi: Salgına karşı kitabevlerimizde (1 şubemizi kapattık). Ezgi Çocuk kitabevi ve büyük kitabevimiz sokağa çıkma yasağının olmadığı günlerde açık. Çalışma saatlerini kısalttık. Çalışan arkadaşlarımızın yarısından fazlası izinli. (Kısa çalışma ödeneğinden,) Kitabevinde dolaşımı kaldırdık. Sadece alıp çıkma uygulaması ile devam ediyoruz.


Edibe Usta Bayraktar / Ezgi Kitabevi

Hermes Sahaf: Salgına karşı ilk önlem olarak dükkânı mart ayı ortasında kapattım. İnternet satışım devam ediyor. Hem kendim ve çalışan arkadaşımın güvenliği hem de kargo çalışanlarına en az iş yüklemek için haftada iki gün birkaç saatliğine açıp kargoları gönderiyoruz. Bu dönemde çalışan arkadaşın maaşı ve diğer hakları da devam ediyor elbette.

Kırmızı Kedi: Kitabevlerimiz, çalışanlarımızın ve okurlarımızın güvenliği sebebiyle 23 Mart tarihinden bu yana kapalıdır. Öncesinde çalışma saatlerimizi kısaltmıştık ve çalışanlarımızın hepsini mağazada bulundurmuyorduk tedbir amaçlı.

Kitapkurdu Sahaf: Öncelikle teşekkür ederiz kitabevleri, sahaflar ve yayın dünyasının sorunlarını ele aldığınız için. Biz iki kişi çalışıyoruz, riski azaltmak için hafta sonu kapalı olduğumuzdan bu süreçte beş günü ikişer buçuk gün olarak böldük öyle çalışıyoruz. Kitabevinde sürekli hijyen malzemesi ve maske bulunduruyoruz. Okurlarla 1.5 metre mesafesini koruyup içeriye okurları birer birer alıyoruz. Kitap okuru bilinçli zaten. Kendiliğinden bu kurala uyup kitaplarını alıp çıkıyorlar. Paraya ve kredi kartına her temasımızda elimizi sabunlu suyla yıkıyoruz.

Pirtukakurdi.com: Pirtukakurdi.com olarak virüsün Türkiye’de belirmesinden itibaren depomuzu dezenfekte ettik ve çalışan arkadaşlarımıza gerekli bilgilendirmeyi yaptık. Zaten internet üzerinden satış yaptığımız için normal müşteri ile fazla bir iletişimimiz yok.

Semerkant Kitabevi: Bağımsız bir kitabevi olarak aynı sokak ve semtte 21 yıldır faaliyet göstermekteyiz. Sorunlar hep var ve de var olacaktır, netice olarak kitap satıyoruz, 20 TL'lik bir kitap için hâlâ pazarlık yapılıyor – bu arada yapan kişinin cebinde 18 TL'lik sigara var. Fakat bu süreç bizim gibi küçük kitabevleri ve sahafları çok etkiledi, bunun sonu nereye gideceği belli, birçok kitapçı arkadaşlarımız kira ödeme sorunu yaşayacağı için büyük bir ihtimalle kapatmak zorunda kalacaktır. Umarım bu durum yaşanmaz ve bir an önce bu salgın biter… Semerkant Kitabevi olarak, salgının ilk günlerinde hafta içi gelip internet satışlarını kargoya verip (bu süre toplam iki saatti) sonrasında eve gidiyordum. Fakat 1 Nisan'dan bu yana hiç gidemedim, Kitabevi'nin bir yedek anahtarı her zaman sevgili arkadaşım, dostum M. Şeref Özsoy'a ("Bitap Sahaf" olur kendisi) bırakırım. Şeref her iki günde bir gidip, hem kendi satışlarını, hem de bizim kitabevinin satışlarını hazırlayıp kargoya teslim eder. Önlem olarak kitabevini kapattık.

Sokak Sahaf: Sokak Sahaf Eskişehir adı ile 4 yıldır sosyal medya aracılığıyla ve sokak satışı ile kitapçılığa devam etmekteyim. Sokakta sattığım için de sanırım diğer arkadaşlara nazaran en iyi önlemi ben almış bulunmaktayım. Tezgâh açmayarak gerekli önlemler ivedi suretle alınmış oldu diğer bir deyişle.

Yerdeniz Kitapçısı: Kitapçı dükkânımız dört haftadır kapalı. Evimizle işyerimiz birbirine hayli uzak semtlerde olduğu, işe toplu taşımayla gidip gelmek zorunda oluşumuz, yaşımız ve risk grubunda olmamız nedeniyle başka çaremiz yoktu. Daha bir zaman da kapalı kalacak gibi görünüyor.

2.
Bu döneminin size etkisi nedir, nasıl üstesinden gelmeyi planlıyorsunuz? 

Berdelacuz Sahaf: Her esnaf grubu az çok nasıl etki ettiyse bize de o şekilde etki edecektir. Bir küçük avantaj bizim online satışlarımızın devam ediyor oluşu. Evet, kargo çalışanlarına zulüm oluyor ama bu konu bizim boyumuzu ne yazık ki aşıyor. Bu dünyada ilk defa olan bir şey değil. Farklı isimlerle salgınlar zaten yaşandı dünya tarihinde. Sadece günümüz koşullarında nasıl baş edeceğimiz önemli. Gerçekten sağlığın öncelikli olduğunu herkes anlıyor ama bu ne yazık ki acı bir şekilde başımıza gelmeden anlaşılmıyor.

Ezgi Kitabevi: Bizim tarzımızda çalışan kitabevlerinin durumu zaten internetteki kıyasıya indirim savaşlarından dolayı iyi değildi. Şimdi salgından dolayı (65 üstü ve 20 yaşında altı sokağı çıkamıyor) daha da anlatılmaz durumda. Gene de bizim kayıtlı ve uzun yıllar bizden alışveriş yapan belli bir insan nüfusu var. Uzun dönemde ne olur; hem dünya, hem ülke hem de sektörün durumu belirler…

Hermes Sahaf: Bu dönem daha süreceğe benziyor. Virüs her seferinde ilaçlara karşı daha dayanıklı ve güçlü geliyor. Dolayısıyla kısa vadede sonbaharda uzun vadede önümüzdeki yıllarda bu tip salgınlarla uğraşmaya devam edeceğiz. Öncelikle sahaflar olarak irtibatımızı, dayanışmamızı arttıracak ve orta vadede bağımsız satış yapmamızı temin edecek bir kolektifi hayata geçirdik. Bir duyuru yayınlayarak okurdan bizi unutmamasını rica ettik, kendimizi hatırlattık; sosyal medyayı yoğun kullanıp meslekî içerikler üretiyor ve okurla ilişkimizi sürdürmeye çalışıyoruz. Bir yandan da esnaf arkadaşlarımıza bu dönemde can suyu olabilecek projeler üretmeye uğraşıyoruz.


Ümit Nar / Hermes Sahaf

Kırmızı Kedi: Bu süreçte 21 tane satış noktamızı kapatmak durumunda kaldık. Buna karşın hem çalışanlarımızın maaşlarını hem de kiralarımızı ödemeye devam ediyoruz. Her işletmeye olduğu gibi bize de olumsuz etkileri oldu sürecin. Sadece yayınevimizin kitaplarının satışını yapan kirmizikedi.com sitesinde bu süreç sebebiyle diğer yayınların da satışına başlayarak okurlarımızın ihtiyaçlarını karşılamaya devam etmekteyiz.

Kitapkurdu Sahaf: Özellikle 60 yaş üstü ve 20 yaş altı okurun gelişi çok azaldı. Hafta sonu kapalı olmak da işleri epeyce düşürdü. İnsanlar tedirgin haklı olarak. Bizim sabit, derdi olduğu için kitap okuyan bir kitlemiz var, onlar gelmeye devam ediyor. Yaş durumundan dolayı gelemeyen, ya da dışarı çıkmak istemeyen ve kronik rahatsızlığı olan okurlarımızın kitaplarını bisikletle evlerine bırakıyoruz. Bir de pandemi sürecinin başlarında kitap edinecek bütçesi olmayan yirmi çocuğa 20 kitap hediyesi yaptık. Buna okurlarımızdan da destek veren oldu. Buradan teşekkür ederiz onlara. Sosyal medyayı daha etkin kullanıyoruz, bir de Türkiye Sahaf Kolektifi sosyal medya hesapları kurduk. çeşitli videolar paylaşıp okurla ve sahaflar arası bir dayanışma oluşturmaya çalışıyoruz. Biz aynı zamanda sahaf olduğumuz için Nadir Kitap üzerinden baskısı biten kitapları okura ulaştırmak da önemli bir katkı sağlıyor.

Pirtukakurdi.com: Aslında özünde biz kitapçılar için kriz gibi gözükse de meselenin pozitif yanları da var. Çünkü insanlar evlerinde ve kitap okumaya daha çok fırsatları, imkânları var. Biz de internet üzerinden satış yaptığımız için müşterilere daha çok ulaşma imkânı bulduk. Şu an için kitap satışlarımızda bir artış olduğunu söyleyebilirim. Tabii bu virüs uzadığı sürece bizim gibi sektörler de zamanla daha çok etkilenecektir. Yani kısa vadede avantajlı gibi gözükse bile uzun vadede halkın alım gücü düşeceğinden bütün sektörleri peyderpey etkileyecektir.

Semerkant Kitabevi: Bize ve bizim gibi kitabevlerine etkisi, tabii ki de "ekonomik etkidir." Önlem konusunda şu an hiçbir fikrim yok.

Sokak Sahaf: Bu süreç birçok insanı olduğu gibi beni de, maddi olarak zor bir durumun içerisine soktu, Kitap ülke genelinde zaten ne yazık ki çok fazla rağbet görmemekteydi, insanların maddi kaygı duydukları ilk anda da, ilk vazgeçtiği şeylerden birisi kitap oldu. Elbette kitapsever arkadaşların dayanışması ile ayakta kalmaya çalışıyoruz. Sahafların, kitapçıların ve okuyucuların buluşmasını sağlamak için sosyal medyada Sahaf Kolektifi adında sayfa kuruldu. Bu sayfada 'Sahaflık nedir? Tarihsel süreci nasıldır? Korsan kitap nasıl anlaşılır?' gibi konular meslekteki ustalar tarafından, hem biz kitapçılara hem de okura açıklanıyor. Belki bu şekilde okura ulaşabilir ve bu tarz süreçlerin dayanışma yoluyla üstesinden gelebiliriz diye düşünüyoruz.

Yerdeniz Kitapçısı: Bu dönemin üzerimizdeki etkisi tahmin edilebileceği gibi ağır. Dükkânın sabit giderleri, yapılması gereken ödemeler vb. şeyler kaygı sebebi. Şimdilik eşimle birlikte emekli maaşlarımızdan olabildiğince karşılamaya çalışıyoruz. Başkaca da bir planımız, olanağımız yok. Burada şunu belirtmeden geçemeyiz: Dükkân kapalı ama bazı okurlarımız durumu tahmin ederek, kitaplarını dükkân açıldığında almak üzere ön ödeme yapabileceklerini bildiren mesajlar gönderdiler. Bunca belirsizliğin içinde borçlu kalmak kaygısıyla kabul edemedik elbette ama bizim için büyük moral destek oldu. Hatta bizden düzenli kitap alan okurlarımızdan biri, sormadan bir ödeme yapıp mesaj göndermiş, ileride kitapları gönderirsiniz diye. Bunlar da bu zor günlerin güzel yanları. Kimi sahaf ve kitapçı arkadaşların online satışlarla mümkün mertebe ayakta kalmaya çalıştığını, kelle koltukta işi sürdürmeye çalıştığını görüyorum. Ama bunun da ne kadar yeterli olacağı tartışmalı. Hepimizin zor günlerden geçtiği şüphesiz.

 3.
Pandeminin kitabevlerine/sahaflara ve kitap dağıtımına etkisinin neler olacağını öngörüyorsunuz, yapılması gerekenler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Berdelacuz Sahaf: Yani evde kaldıysanız yapılacak çok şey yoktur aslında. Rutin ev işleri, yemek, belki temizlik. Sonrasında size bir vakit kalıyor. Onu okuyarak, film/dizi izleyerek, oyun oynayarak geçirebilirsiniz. Ama okuma kültürümüz o kadar düşük ki oyun konsolu satışları ve dizi/film sitesi üyelikleri patlamış durumda. Kitap satışlarında ise küçük bir oynama olduğu söyleniyor. Sanırım anlatabilmişimdir hangi problemi daha da arttırdığını…

Ezgi Kitabevi: Bize göre, tüm sektör bileşenlerinin ciddi bir dayanışma içerisinde olması gerekmektedir. Devletin bu konularda karnesi zayıf. Sizde varsa ona verin…

Hermes Sahaf: Bu salgın döneminden butik yayınevleri, bağımsız kitabevleri ve sahaflar en ağır hasarla çıkacak. Esasen devletin kültür politikaları gereğince destek olması gerekiyor ama bunun olacağını zannetmiyorum. Belki kütüphaneler, kurumlar, koleksiyonerler ve belediyeler alım yaparak destek verebilir ama burada da –haklı olarak– öncelikler devreye giriyor; her yer ve herkes tüm gücünü ve bütçesini salgınla mücadeleye harcıyor.

Kırmızı Kedi: Bu süreç zincir kitabevlerinden bağımsız kitabevlerine kadar herkesi olumsuz etkileyecektir maalesef. Özellikle bağımsız kitabevlerinin devam etmesi, devlet kaynaklı belli yardımlar yapılmazsa güç bir hal alabilir. Personel ücretleri ve işletme kiraları konusunda devlet kaynaklı teşviklerin yapılması çok önemli.

Kitapkurdu Sahaf: Pandemi sürecinde maalesef kapanan sahaflar ve kitabevleri olacaktır. Zaten ekonomi iyi gitmiyordu. Bazı kitabevleri çok zorlanıyordu. Bu süreç öncesinde de kapananlar oldu. Bu sürecin ve sonrasının üstesinden kalıcı okurlar oluşturarak gelebiliriz. Ve kitabevlerine gelmesi gereken ama internet tekellerinden kitap alan okuru bize yönlendirmek için daha büyük çabalar vermeliyiz. Ben yerel ve ulusal basında çeşitli yazılar yazdım bu nedenle. Bir de Antalya'da yakın zamanda sahaf festivali yapmıştık. Çeşitli söyleşilerle okuma kültürü ve sahaflığın önemini anlattık. Ve epeyce katılım olmuştu festivale. Belki sahaf festival ve fuarları yapabiliriz ileride çeşitli kentlerde. Bu fuarlar bol etkinlikli ve içeriği tatmin edici olmalı.


Erol Malçok / Kitapkurdu Sahaf

Pirtukakurdi.com: Etkisi çok büyük; özellikle internet üzerinden değil de normal sıcak satış yapan kitapçıların çoğu kapalı şu an, kapalı olmayanlar da çok az iş yapıyor çünkü dışarda kimse yok. Öncelikle devlet bu tür kitapçılara ve sahaflara kriz dönemi bitinceye kadar vergi ve kredi gibi olanaklar ile destek vermeli. Oluşacak vergileri ertelememeli, silmelidir. 3-4 ay çalışmayan bir kitapçı işyerini açtığında bir ton borç ile başlamamalıdır.

Semerkant Kitabevi: Yapılması gerekenler hakkında bizlerin (berberler kadar bile) esamesi okunmuyor.

Sokak Sahaf: Pandemi öncelikle dükkânı olan arkadaşların batma eşiğine gelmesine sebebiyet verdi. Kira, fatura, vergi derken zaten zor ayakta duran birçok sahaf ve kitabevi bu sürecin sonunda dükkânlarını kapatmak zorunda kalacaktır. Sadece bu sektör için geçerli bir durum değil elbette. Birçok sektör adına bu süreç öyle ya da böyle atlatıldığında işler kötü bir hal almış olacaktır. Yapılması gerektiğini düşündüğüm çok şey var aslında. Öncelikle; kira, fatura gibi zaruri ihtiyaçların devlet tarafından karşılanması, bankalara olan kredi ödemelerinin ötelenmesi, faizlerin sıfıra indirilmesi, bankalar eğer bu durumu kabul etmezlerse devlet tarafından bankların kamulaştırılması. Ancak bu yöntemler gerçekleşirse, kitaplarımızı, dükkanlarımızı, mesleğimizi kaybetmemiz önlenebilir.

Yerdeniz Kitapçısı: Çok kalıcı, yıkıcı etkileri olacağını düşünüyorum. Bizimki küçük bir dükkân. Kirası çok yüksek değil. İlaveten mülk sahibimiz, özellikle altını çizmek isterim, kiranın tamamını değil bir kısmını ödememizi kabul ederek bize destek verdi. İkimizin de emekli olmamız, yaşamsal gereksinimlerimizi nasıl gidereceğimiz kaygısından  kurtarıyor bizi. Evimiz kira değil. Ama kirada oturan, dükkân kirası yüksek olan kitapçı ve sahaf arkadaşlarımızın büyük güçlükler içinde olduğu apaçık ortada. Akla ilk gelen devlet desteği oluyor elbette, ancak şimdiye değin kredi çekme olanağı sağlanması dışında bir şey görmedik. Bu şartlarda küçük esnafa kredi çekmesini önermek nasıl bir aklın ürünüdür, doğrusu bilemiyorum. Devletin destek vermeyeceği belli olduğuna göre başka ne yapılabilir, hakikaten hiçbir fikrim yok.


Nuray Önoğlu / Yerdeniz Kitapçısı

4.
Zaten varolan problemlerden hangilerini arttıracak bu salgın?         

Berdelacuz Sahaf: Biz sahaflar olarak iyi kötü birbirimizi bilir ve destekleriz. Bire bir tanışmasak bile isimleri kulağımıza çalınmıştır. Bundan yola çıkarak tanıdık tanımadık bir grup sahaf olarak biz bir araya geldik, sahaf kolektifi adı altında bir oluşuma girdik. Bu oluşum şimdilik sosyal medya kaynaklı bir oluşum. Instagram – twitter – youtube gibi alanlarda çeşitli video, görsel ve içeriklerle kitap dostlarına ulaşıyoruz. Gerek kendimizi tanıtıyoruz, gerek dükkanımızı, işimizi, kitaplarımızı her şeyi anlatıyoruz. Bugün itibariyle daha bir haftalık bir oluşum lakin sahaf dostları ile kitap dostları ile hızla büyüyoruz. Üstelik organik bir büyüme bu; yani reklam ya da tanıtımla gelen yalancı büyüme değil.

Ezgi Kitabevi: İnternet alışverişini daha da artıracak. Ve bizim gibi bağımsız kitabevleri bu durumdan iyi yönde etkilenmeyecek.

Hermes Sahaf: İnternet satışını önemsemeyen ya da ihmal eden arkadaşlarımız çok zorlanacaklar, orası kesin. Geleneksel olarak dükkânlarımız hâlâ pasajlardadır. Salgından sonraki dönemde de insanların tedirginlikten dolayı pasajlara pek girip çıkmayacağını düşünüyorum. Bu da esnafı zorlayacaktır.

Kırmızı Kedi: Süreç uzun bir süre daha devam ederse genel olarak var olan işsizlik problemini arttırabilir.

Kitapkurdu Sahaf: En önemli artış internet satışında olacaktır bu süreçte ve bizi çok etkileyecektir zaten etkiliyor olduğu gibi. Bu iki türlü olacak; ekonomisi iyice bozulan okur, hem mümkün olan en ucuz fiyata almak için dolaşacak bu siteleri hem de tedirginlik bir süre daha devam edeceği için hijyen ve salgın korkusuyla. Bir de kimi kitabevleri mecburen daha az eleman çalıştırıp daha az çeşit bulundurmak gibi bir temkinlilik durumuna geçebilir. Örneğin bizdeki ilk eğilim kitap siparişlerini minimize etmek şeklinde oldu.

Pirtukakurdi.com: En büyük problem tabi ki ekonomik ve psikolojik. İnsanlar artık otobüs ve minibüslere binmeye korkuyor. Dışarı çıktığında herkesin yüzünde maske ve bir telaş. Ben bu krizin 1 ay içinde çözülmemesi durumunda, yani hayatın normale dönmemesi durumunda krizin çok derinleşeceğini ve halk nezdinde infiallere neden olabileceğini düşünüyorum. Çünkü devletin kasasının boş olduğu ortaya çıktı. Halkın zaten parası yok, sabretsin ya da hükümetin kampanyalarına destek versin. Bu nedenle eğer uzun sürerse çok büyük sorunlar baş gösterecektir. Tabii özellikle Türkiye için. Başka ülkeleri belki bu kadar etkilemeyebilir. Düşünün dolar 7 TL’ye doğru gidiyor. Birkaç ay sonra bir de siz enflasyonu görün.


Bawer Berşey / Pirtukakurdi.com

Semerkant Kitabevi: Tabii ki bu dengesiz bir vergi sistemi. Bu hastalıktan bizlere (küçük esnaf) bir vergi paketi kesin çıkacak diye düşünüyorum, 90'lar da Tansu Çiller ve Murat Karayalçın Hükümeti, devalüasyonu kendileri yapı, bizlerden de "Ekonomik denge vergisi" diye bir şey aldılar. (Not: Büyük Holding ve Şirketler ödemedi bu vergiyi, o zamanın gazete haberlerine bakılırsa herkes görebilir.)

Sokak Sahaf: Okuma oranının azlığı, nitelikli okura ulaşmanın zor oluşu en temel problemlerden biriydi. Bu süreç ilk başta bu durumları daha kötü yönde etkileyecektir.

Yerdeniz Kitapçısı: Pek çok belirsizlik var, başta pandeminin ne kadar süreceği, sokağa ne zaman çıkıp güvenle kalabalığa karışmanın ne zaman mümkün olabileceği olmak üzere. Dolayısıyla bu soruya verecek bir cevabım yok. Evlerde kapalı kalan insanlar kaçınılmaz olarak online satış sitelerinden kitap almaya yöneldi. Bunun alışkanlığa dönüşmesi zaten online kitap satış siteleriyle olağanüstü orantısız bir haksız rekabet içinde iş yapmaya çalışan bağımsız kitapçıların, sahafların işlerini daha da zorlaştıracaktır. Biriken kiralar, sabit ödemeler, borçlar vs. önümüzdeki aylarda pek çok arkadaşımızın daha ciddi sıkıntılarla yüz yüze kalmasına sebep olacaktır.

5.
Karantina süresince okurlarınızla nasıl bir ilişki ve iletişim kuruyorsunuz?

Berdelacuz Sahaf: Son olarak sahaflara gidin. Onlarla konuşun. Eminim çay ikram ederler, muhabbetleri fena değildir. Bir sahaf tanıdığınızın olması çok büyük bir ayrıcalık… “Sahafını koru, kitap aşkına.”

Ezgi Kitabevi: Daha çok telefonda siparişlerini tamamlıyorlar. Ve gelip alıyorlar. 65 yaş üstü müşterilerimiz için az sayıda da olsa evlere servis olanağı sağlıyoruz.

Hermes Sahaf: Sosyal medyayı iyi kullandığımı düşünüyorum, bu da okurla ilişkimi sürdürmemi sağlıyor. Gerek evvelden tanıştığım kimi müşterilerim gerekse şu son dönemde edindiklerimle kitap üzerinden irtibatımızı sürdürüyoruz. Az da olsa toplu alışveriş yapanlar hatta destek için alış yapıp kitapları karantina sonrası göndermemi isteyenler var. Bu dayanışmanın güzel bir biçimi diye düşünüyorum.

Kırmızı Kedi: Yukarıda da belirttiğim gibi kitabevlerimizde bulunan bütün kitapları kirmizikedi.com'da satışa sunarak bu süreçte okurlarımızın taleplerini karşılamaya çalışıyoruz. Aynı zamanda sosyal medya hesaplarımızda okurlarımıza okuma ve evde yapılabilecek aktivite önerilerinde bulunuyoruz.

Kitapkurdu Sahaf: WhatsApp'tan siparişlerimiz gelmeye devam ediyor. Sosyal medyayı etkin kullanıyoruz ve evlere kitap bırakarak iletişimimizi koruyoruz.

Pirtukakurdi.com: Sitemiz ve sosyal medya hesaplarımız aracılığı ile sürekli evde kalmaları için paylaşımlar yapıyoruz. Hatta evde kalmaları halinde kendilerine her siparişlerinde hediye kitap ve not defterlerini göndereceğimizi belirtiyoruz. Depomuz açık zaten müşterilerimiz gün içinde arayıp sorunlarını anlatabiliyor. Ve hepsinde ortak bir telaş var. ne zaman bitecek bu kahrolası virüs.

Semerkant Kitabevi: Sosyal medya, mail ve telefonla iletişim kuruyoruz.

 
Kemal Koçak / Semerkant Kitabevi

Sokak Sahaf: Daha önce olduğu gibi yine sosyal medya aracılığı ile iletişim kurmaya devam ediyoruz. Üstte de belirttiğim gibi Sahaf Kolektifi sayfası aracılığıyla insanlara ulaşıp, sesimizi duyurmaya çalışmaktayız.

Yerdeniz Kitapçısı: Sosyal medya hesaplarımız üzerinden iyi kötü bir iletişim sürüyor. Ama kabul etmemiz gerekir ki eski yoğunluğuyla değil. Bunda sosyal medyayı kişisel hesaplarımız üzerinden daha yoğun kullanmaya başlamamızın ve pandemi sırasında başka işlere yoğunlaşmamızın da etkisi var. Biliyorsunuz, ben aynı zamanda çevirmenim. Sosyal medyadan kalabalık bir grup arkadaşın katılımıyla masal çevirileri yapmaya başladık, ben çevrilen masalların editörlüğünü üstlendim. Masalları  Korona Günlerinde Dünya Masalları adında bir blogda yayınlıyoruz. Bu imeceye epey vakit ayırıyorum. Ayrıca yine sosyal medyada grup yöneticisi olduğum okur gruplarına daha etkin katkıda bulunmaya çalışıyorum. Sonuç olarak biraz biçimi değişse de okurla temasımız sürüyor diyebilirim.

6.
Bu sürecin etkisi olarak e-kitap yayınlanmasına nasıl bakıyorsunuz?

Berdelacuz Sahaf: E-kitap olayı bana korsan kitap gibi geliyor. Açıkçası ben buna hep karşı oldum yapı olarak. Ama Mustafa olarak karşı durdum. Meslek etiğine aykırıymış gibi geliyor bana. O kültürle yetiştik biz. Yani okuyacaksam dokunacağım. Sayfasını ben çevireceğim. Klişe olacak ama koklayacağım. Yeni ambalaj koksa da eski sarı saman kâğıdı koksa da…

Ezgi Kitabevi: Her şeyin değişeceğini düşünüyoruz, yaşıyoruz, görüyoruz. E-kitap arzı taleple doğru orantılı olarak artabilir. Dijital dünyanın merkezine seyahat!..

Hermes Sahaf: E-kitap günümüzün yükselen bir kültür unsuru. Zaten teknolojik ilerlemeyi umursamamak, buna muhalif olmak safdillik olur. Belki bu bağlamda elimizdeki nadir eserlerle ilgili çalışmalar yapabiliriz. Ama bu salgın ve sonrasının e-kitap alışkanlığını arttıracağı muhakkak. Sadece yayınevlerinin konuya daha fazla ve ciddi eğilmesi ve e-kitap okuyucuların fiyatlarının ucuzlaması bile bu gelişmeyi çok hızlandıracaktır.

Kırmızı Kedi: E-kitap uygulaması bizim ülkemizde olmasa da çok yaygın zaten. Bu süreçte ve bundan sonrası için altyapısı hazırlanırsa yaygınlaşmasında fayda olacaktır elbette.

Kitapkurdu Sahaf: Beni biraz eski kafalı bulabilirsiniz ama ben e-kitaba bir türlü alışamayanlardanım. İnternetten makale okumak da öyle; benim için sanki okuduğum şey uçup gidiyor gibi. Okuduğum sayfaları çizmek, yanına not almak, bir süre sonra o kitaba geri dönmek çok önemli benim için. Ekolojik açıdan da e-kitap sanıldığı kadar masum değil, o aletlerin ham madde açısından doğaya maliyeti, şarj için gerekli elektrik enerjisi vs. Eğer gerçekten önlem almak istiyorsak iklim krizi meselesini çözmemiz ve insan merkezli bakış açısıyla hesaplaşmamız lazım. Her türlü hayvanı yaban hayvanları da dahil tüketmeyi kendimize hak görüp, onların habitatlarına fütursuzca istediğimiz gibi girdiğimiz sürece küresel ısınma sonucunda virüsler çeşitlenerek artacak ve gelecek hayatımızın kaçınılmaz bir parçası olacak. İklim krizi ve  yaban hayata aşırı müdahalemizin daha çok virüs ve hastalığa sebep olduğunu bilim insanları neredeyse her gün raporlaştırıyor. Biz bu konuda bir farkındalık yaratmak için ekoloji politikaları rafı oluşturduk ve bu konudaki tüm yayınları bulunduruyoruz.

Pirtukakurdi.com: Bu tür süreçlerde tabii insanlar daha çok kitap okuyor ancak bu e-kitabın daha çok talep edileceği anlamına gelmez. Bu bir alışkanlık ve zevk alma meselesi. Kişiler kitabı eline almak istiyor. Belki küçük bir nebze etki edebilirdi. Tabii bu biraz da sürecin uzaması ile ilgili bir durum. Düşünün bu sürecin yıllarca süreceğini. İşte o zaman insanların alışkanlığı değişecektir ve zamanla e-kitaba yönelim artacaktır. Çünkü maliyetler artmıştır, matbaalar krizden kaynaklı çalışamıyordur, insanların alım gücü düşmüştür. Bu da zamanla e-kitap taleplerini artıracaktır. Ama şu kısa süreçte çok etki edeceği inancında değilim.

Semerkant Kitabevi: Bu soru e-kitap ilk çıktığında, yine sorulmuştu ve şu cevabı vermiştim: E-kitap belki 20 yıl sonra olabilir demiştim. İlk çıktığında Amazon açıklama yapmıştı, e-kitap satışı patlama yaptı diye, fakat birinci yılın sonunda bir açıklama daha yaptı; satılan kitapların %1.50’si okunuyor diye, ayrıca okurun kaç sayfa okuduğunu da söylemişti. Yani demem o ki e-kitap için daha çok zaman var, ayrıca birçok kitabın, e-kitap olarak zaten satışı var birçok kitap satış sitelerinde.

Sokak Sahaf: E-kitap pandeminin olmadığı süreçlerde de bizleri etkileyen bir durum olmasına rağmen, işlevselliğiyle alakalı problemimiz/problemim yok. Ancak önemli bir nokta var burada. Bir kitapçı olarak şuna inanıyorum: İnternet üzerinden erişemeyeceğiniz bilgilere biz kitapçı ve sahaflar ile erişmeniz mümkündür. İkinci el kitap aldığınızda sadece o kitabı almış olmazsınız, sizden önce kitaba sahip olan kişinin hatıralarını da almış olursunuz, içine düşülen notlardan, sayfaların kıvrılmasına ve hatta sırt ve kapakta olan kopmalara kadar hepsinin bir anlamı olduğuna inanıyorum. İkinci el kitap tutkusu başka bir tutku bence, salt kitap okumanın dışında bir şey. Dönem baskısında kullanılan kâğıttan, mürekkebe, yazım kurallarına kadar birçok şeyi ikinci el kitaplarda fark edebilirsiniz. Elimde olan bir kitap ile örnek vermek isterim. Doğan Kitaptan çıkmış olan, Handan İnci'nin hazırladığı Selim İleri Kitabı – Şimdi Seni Konuşuyordukkitabının son sayfasında Selim İleri'den Handan İnci' ye kitaba dair teşekkür notu ve imzası bulunmaktadır. E-Kitap, okura bu tarz güzellikleri sunamaz. Kanat Atkaya'nın son zamanlarda dillere pelesenk olan deyimiyle “Sahafını koru kitap aşkına”.

Yerdeniz Kitapçısı: Sürecin etkisiyle e-kitap yayınının arttığını bilmiyordum. Eğer öyleyse gayet olumlu bir gelişme kanımca; böylece kargo çalışanlarına daha az iş çıkar ve dileyen kolayca okumak istediği kitabı alma olanağına kavuşur. Uzun vadedeki etkilerini kestiremiyorum doğrusu.

Emek Kitap Genel Müdürü Murat Bahadır:
“Online kitap satışlarımız 2,5 kat arttı.”

Emek Kitap ülke çapında büyük dağıtımcılarından biri, pek çok internet sitesinin de tedarikçisi. O yüzden kendilerine bazı soruları farklı sorduk...

Pandemiye karşı işyerinizde ne gibi önlemler aldınız? 

Hem okurlarımıza hem de çalışma arkadaşlarımıza yönelik tedbirler aldık. Bu kapsamda depomuz, çalışma ortamımız ve depomuzdaki kitaplar belirli aralıklarla dezenfekte edilmektedir. Ofis çalışanlarımız için evden çalışma sistemini uygulamaktayız. Siparişlerin gönderimlerinin aksamaması için sevkiyatlarımız hijyen koşulları çerçevesinde her gün 24 saat, vardiyalı sistemle devam etmektedir. Çalışma arkadaşlarımız için ayrıca tüm hijyen tedbirleri alınmıştır. Aldığımız bu tedbirlerle okurlarımızın ve çalışanlarımızın sağlık ve güvenliğini korumayı ve bununla birlikte sevkiyatlarımızın sürekliliğini sağlamayı amaçlamaktayız.

Bu döneminin size etkileri negatif ya da pozitif nelerdir?

Bu dönemde dışarı çıkmayan pek çok kişi online alışverişe yöneldi, bu da web satışlarının artmasına sebep oldu. Evdeki vakti değerlendirmenin en keyifli yolu olan kitap bu süreçte en çok tercih edilenlerden biri oldu ve online kitap satışlarında artış yaşandı. Alınan tedbirlerle yayıncıların sevkiyatlarının gecikmesi veya tamamen durması stok durumlarını olumsuz etkiledi. Ancak bizler stoklarımızda bulunan 200,000 çeşit kitap ile okurlarımızın istedikleri kitaplara en uygun fiyatlarla ulaşmasını sağladık ve gelen talepleri karşıladık. Yine de bu süreçte kargo firmalarının yetersiz kalması teslimatların gecikmesine sebep oldu.

Pandeminin genel olarak yayıncılık sektörüne etkilerinin neler olacağını düşünüyorsunuz, sizce neler yapılmalı?

Pandemi sebebiyle alınan tedbirlerden, kültürel sanatsal çalışmaların iptal edilmesi ve kitabevlerinin kapatılması yayıncıların satışlarının düşmesine ve yayıncılık faaliyetlerinin aksamasına sebep oldu. Kitapların basımının, dağıtımının ertelenmesi veya yayımlanmaması gibi olumsuz etkilerin yanında, yayıncılık sektöründe dijitalleşmenin artacağını öngörebiliriz. Yayıncıların e-kitap, sesli kitap gibi dijital formatlara yönelmesi söz konusu fakat ülkemizde e-kitaba ilginin az olması, kısa vadede e-kitabın yaygınlaşmasının biraz daha zaman alacağını gösteriyor. Bu zorlu sürecin en az hasarla atlatılması için devletin bu alanda birtakım tedbirler alması ve yayıncılık faaliyetlerine yönelik destek sunması gerekiyor.

Pandeminin zaten varolan problemlerden hangilerini arttıracağını düşünüyorsunuz?

Ülkemizde yayıncılık sektörünün temel sorunlarından olan dövize dayalı kâğıt, matbaa ve telif maliyetlerinin yükselmesiyle yeni projelerin askıya alınması ve yayıncıların fiyat politikalarında artış söz konusu olacaktır. Bu da kitabevleri ve dağıtımcıların satışlarını etkileyecek, küçük ve orta ölçekli pek çok yayıncı açısından devam etmek güçleşecektir.


Murat Bahadır / Emek Kitap

Karantina süresince okurlar ve yayınevleriyle nasıl bir ilişki ve iletişim kuruyorsunuz? 

Karantina süresince okurlarımızla sosyal medya ve e-posta yoluyla iletişim kuruyor; kitap listeleri ve kitap önerileriyle evdeki vakitlerini keyifle ve dolu dolu geçirmeleri için çeşitli içerikler ve kampanyalar sunuyoruz. Klasikleri okumaya bir türlü fırsat bulamayanlara, mutfakta harikalar yaratmak isteyenlere, mandala renklendirenlere, çocuklara, herkese mutlaka bir öneri sunuyoruz. Hiçbir ayrım yapmaksızın 5000’den fazla yayınevi ile çalışıyor, 200 bini aşkın kitabı stoktan teslim ve en uygun fiyatlarla kitapseverlere ulaştırıyoruz.

Bu sürecin bir etkisi olarak e-kitap yayınlanmasına nasıl bakıyorsunuz?

İnternetten kitap satın almak daha kolay ve avantajlı olduğu için tercih ediliyorsa, e-kitap satışları da aynı nedenlerden dolayı bu süreçte artacaktır. Ancak e-kitabın ülkemizde ne okuyucu ne de yayıncı tarafında tam olarak yerini bulduğunu söylemek güç.

Online kitap satışlarında bir artış gözlemlendi mi? Belli bir orandan bahsedebilir miyiz?

Kitabevlerinin kapanması ve karantina sürecinde okurların pandemiden korunmak için online alışverişe yönelmeleriyle online kitap satışlarımızda 2,5 katı oranında artış yaşandı.

Paketleme ve kargolama konularında ne gibi önlemleri göz önünde bulunduruyorsunuz?

Depomuzu ve kitapları belirli aralıklarla dezenfekte ediyor, depo çalışanlarının da sağlık ve güvenliklerini göz önünde bulundurarak kişisel koruyucu ekipmanlarla (tulum, siperlik, eldiven, maske) hijyen koşulları içerisinde sevkiyatlarımızın sürekliliğini sağlıyoruz.