"Türkiye’de kadın, toplumsal cinsiyet ve cinsellik çalışmalarına bilimsel ve kurumsal anlamda bütünlüklü bir düşünsel zemin hazırlamak, bu sayede alanın ilerlemesine ufak da olsa bir katkıda bulunmak..."
10 Haziran 2021 20:00
2020 Aralık ayında Orient-Institut İstanbul (OII) ve Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi (SU Gender) ortaklığında, Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED) ve İstanbul İsveç Araştırma Enstitüsü (SRII) iş birliğinde Yakın Doğu’da kadın, cinsiyet ve cinsellik çalışmalarının bir saha taraması niteliğinde uluslararası ve disiplinlerarası bir çalıştay düzenledik: Mapping Gender in the Near East: What’s New and What’s Ahead in Ottoman and Turkish Women’s, Gender, and Sexuality Studies. İki gün süren, dokuz ülkeden otuz üç panelistin katıldığı etkinliği İstanbul Politikalar Merkezi Sabancı Üniversitesi Stiftung Mercator Girişimi (IPC Mercator) destekledi.
Bu dosyayı hazırlama fikri “Mapping Gender” çalıştayını tasarladığım dönem ile eş zamanlı oluştu. “Mapping Gender” projesi Yakın Doğu genelinde, Türkiye özelinde kadın, toplumsal cinsiyet ve cinsellik çalışmalarının bir nevi saha araştırması niteliğindeydi. Özellikle son yirmi yılda literatürde hangi alanlarda kazanımlar elde ettiğimizi, çoğu zaman literatürde hâkim anlatı örgüleri, yerleşmiş algı ve kanaatler etrafında şekillenen teorik, yöntemsel ve tematik tıkanmaları, bu tıkanmaları aşmaya, literatürdeki boşlukları doldurmaya yönelik yapısal reform önerilerini tartıştık. Türkiye ve diğer ülkelerde kadın ve cinsiyet çalışmalarının kuramsal boyutta gelişiminin karşılaştırmalı bir analizi yapıldı.
Okuyacağınız K24 dosyası ise “Mapping Gender” çalıştayını tamamlayıcı niteliktedir. “Mapping Gender” akademik anlamda kazanım ve eksikliklerimize, ve alanı ileriye taşımaya yönelik yapacağımız çalışmalara odaklanırken, bu dosya kazanım ve eksikliklerin, ve de eksikleri gidermek adına yapacağımız çalışmaların kurumsal alt yapısına odaklanıyor. Dolayısıyla ilk proje akademik bilgi biriktirme ve bilginin kuşaklararası aktarımı pratiklerine, ikinci proje ise bu pratikleri besleyen, sürekliliğini sağlamakla ve de sağlamlaştırmakla yükümlü kurumsal yapılanmaya yoğunlaşıyor. “Mapping Gender” çalıştayı ve K24 dosyası birlikte düşünüldüğünde Türkiye’de kadın, toplumsal cinsiyet ve cinsellik çalışmalarına bilimsel ve kurumsal anlamda bütünlüklü bir düşünsel zemin hazırlamayı, bu sayede alanın ilerlemesine ufak da olsa bir katkıda bulunmayı umut ediyoruz.
Dosya Türkiye’de kadın, toplumsal cinsiyet ve cinsellik çalışmaları alanına katkıda bulunmuş öncü akademisyenlerle yapılmış on söyleşiden oluşuyor. Bu alan üniversiteler içinde nasıl bir kurumsal yapılanmaya gitti, üniversitelerde farklı isimlerle kurumsallaşan merkez ve enstitülerin (ODTÜ örneğinde Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları, Mardin Artuklu örneğinde Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, gibi) kuruluşlarından bu güne eğitim, araştırma ve uygulama üçgeninde hem akademiye hem de toplumun bu konularda duyarlılık kazanmasına nasıl katkıda bulundular, hangi bürokratik ve maddi sorunlarla karşılaştılar ve bu sorunların altyapısı son yıllarda nasıl farklılıklar gösterdi, üniversiteler son dönemde İstanbul sözleşmesi bağlamında oldukça tartışılan kadına yönelik fiziksel, psikolojik şiddet ve cinsel taciz konularına yönelik “politika odaklı araştırma” veya “araştırma temelli kamu politikası” yürütme çalışmalarını nasıl şekillendirdi, bu bağlamda UN Women ve UNESCO başta olmak üzere uluslararası örgütler, sivil toplum kuruluşları, kadın dernekleri, diğer üniversiteler ve karar alıcılar ile nasıl bir iletişim kurdular, üniversite ve kadın dernekleri iş birlikteliklerinde ortak ve ayrıştırıcı alanlar nelerdir, İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde üniversitelerin toplumsal cinsiyet eşitliği üst başlığının altındaki sorunlar yerelde hangi alt başlıklarda çatallanıyor, yerelde farklılaşan dinamiklere rağmen Cinsel Taciz ve Saldırıya Karşı Üniversitelerarası İletişim Ağı (CTS) örneğinde gördüğümüz gibi başka ortaklaşma alanları nelerdir, YÖK Akademide Kadın Çalışmaları ve Sorunları Birimi komisyonunun bu tartışmalardaki yeri ve rolü nedir, ne olmalıdır, 90'lardan bu yana Türkiye’nin toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki birikim ve kazanımlarında YÖK'ün Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesini geri çekmesi örneğinde gördüğümüz gibi başka hangi alanlarda hangi sebepler ile kayıplar verilmeye başlandı, akademisyenlerin bundan sonra kadın, cinsiyet ve cinsellik çalışmalarını ileriye taşımak, hem akademik hem kamusal alanla kazanımların sürdürebilirliğini sağlamak için anlamda nasıl bir iyileştirme politikası öngörüyorlar, bunları konuştuk.
K24 söyleşilerini gerçekleştirdiğim değerli hocalarım ve sevgili meslektaşlarımın her birine ayrı ayrı çok teşekkür ederim. Davetimi kırmadılar, zaman ayırıp, büyük bir özveri ve içtenlikle deneyimlerini, görüşlerini paylaştılar. Kahvelerimizi alıp ekrandan da olsa uzun uzadıya dertleştik. Şimdi bu sohbetleri sizlerle paylaşıyoruz. Daha çok tez yazılsın diye, daha kaliteli araştırmalar yapılsın, daha fazla öğrenci yetişsin diye, üniversitelerde kadın ve toplumsal cinsiyet çalışmaları kurumsallaşsın diye, birbirimize kenetlenelim, kuşaklar arası bilgi aktarımındaki tıkanmalar açılsın diye, kız çocukları okusun, bilinçlensin diye, kadınlar ölmesin, şiddet görmesin, şiddet mağduru kadınlara ‘kocandır döver de sever de’ denmesin diye, kimse cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, ırk, renk, dil, din, siyasi görüş veya diğer kanaatler, etnik veya sosyal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, medeni hal, sağlık durumuna dayalı ayrımcılığa maruz kalmasın diye… Birlikte düşünelim, birlikte üretelim diye sizlerle paylaşıyoruz.
Paylaştıkça dertlerimiz azalsın, kazanımlarımız çoğalsın.
Sırası ile yapılan söyleşilerin listesi:
Prof. Dr. Bertil Emrah Oder
Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı, Anayasa Profesörü, Koç Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KOÇ-KAM) Direktörü
Prof. Dr. Yıldız Ecevit
ODTÜ Sosyoloji Bölümü emekli öğretim üyesi. Kısmi statülü olarak ders
vermeye devam ediyor. 2006-2017 ODTÜ Toplumsal Cinsiyet ve Kadın
Çalışmaları Anabilim Dalı Başkanı. Toplumsal Cinsiyet ve Kadın
Çalışmaları Derneği kurucu başkanı.
Prof. Dr. Mary Lou O’Neil
Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi Direktörü. Kadir Has Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi öğretim üyesi.
Yrd. Doç. Dr. Deniz Işıker Bedir
Mardin Artuklu Üniversitesi Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Direktörü, Psikoloji Bölüm Başkanı.
Aslı Davaz
Araştırmacı yazar, kadın tarihi arşivcisi. 1990’da kurulan Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı’nın 5 kurucu üyesinden biri. Vakfın kuruluşundan bu yana kadın konulu belgelerin sağlanması, korunması, kadın merkezli arşivcilik tarihi ve kadın tarihi belleği konuları üzerine çalışıyor.
Doç. Dr. Sevgi Uçan Çubukçu
Siyaset Bilimci, İstanbul Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi eski direktörü, Bremen Üniversitesi’nde yürütülen “Women’s and Gender Studies at Universities in Turkey: Institutionalization and Transformation” projesinin koordinatörü.
Yrd. Doç. Dr. Aslı Şimşek Öner & Yrd. Doç. Dr. Damla Songur
Atılım Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KASAUM) Direktör ve Direktör Yardımcısı, Hukuk Fakültesi Öğretim üyeleri.
Doç. Dr. Gökhan Savaş
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi (ASBÜ) Sosyoloji Bölümü Öğretim üyesi, ASBÜ Saha Araştırmaları Merkezi Müdürü, YÖK Akademide Kadın Çalışmaları ve Sorunları Birimi komisyonu eski üyesi.
Prof. Dr. Zuhal Yeşilyurt Gündüz
TED Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi, Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Merkezi Direktörü.
Prof. Dr. Aksu Bora
Ankara Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KASAUM) uzman olarak görev yapmış, Hacettepe Üniversitesi emekli öğretim üyesi. Yazar ve çevirmen. Amargi ve Ayizi yayınları kurucularından.
•
GİRİŞ RESMİ:
Zerrin Bölükbaşı, Dans - bale, bronz heykel, 13 x 18 cm, 1996
Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı Sanat Eserleri Koleksiyonu Envanter Kataloğu'ndan