DİĞER
“Piketty bu kitabında eşitsizliğin değil, eşitliğin tarihini anlatmak istediğini, çünkü nihayetinde çağdaş toplumların kapitalizme rağmen eşitlik yönünde evrildiğine inandığını söylüyor. Kuşkusuz, büyük çatışmalara, mücadelelere sahne olan, zikzaklar çizen bir evrim süreci bu. Şüphesiz, belirli bir iyimserliği öngörmesine rağmen, hiç kimseyi rahat ettirecek, hele rehavete sokacak bir tablo söz konusu değil.”
...
Necla Kuglin: Elbette hepimiz “dil/din/ırk/cinsiyet ayrımı” olmadan eşitliğe inanıyorduk. Dahası sosyalizmin, kadını gerçekten eşit ve bağımsız kılacağı tek düzen olduğu inancındaydık. Ama inanmakla uygulamak arasında dağlar kadar fark var
Her şeyden evvel, kuvvetler hiçbir zaman tam olarak ayrı olamamışlardır. İyi işleyen bir diyalektik, yargının hükmünün ikna ediciliğini de arttıracaktır...
Araştırma, soruşturma, gözlem ve okumalar sonucu sosyoekonomik, kültürel, dini, etnik farklılıklarına rağmen tüm kadınları ezenin ne olduğunu öğrendim: Tanrı, ata, kral, papa, baba, koca: Patriyarka!
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık