DİĞER
Arslan, sütü hikâyelerinin içine sadece bir destekçi olarak almak yerine; onu, ölüm ve yaşam gibi iç içe geçmiş yansımaların başka bir tezahür sahası olarak (meşruiyet kazandırarak) görüyor.
Bir filmi nasıl çekeceği, neyi nasıl kurgulayacağı filmin yönetmeninin inisiyatifindedir. Bir yönetmenin neyi filme dâhil ettiği kadar neyi filmin dışında bıraktığını da anlatım biçimi olarak değerlendiremez miyiz?
"Yerli ve millî” annelik değerleri, yıllardır izlediğimiz birçok filmde kodlanmış durumda. Kadının bu topraklarda varoluş amacı kendini adamak çünkü…
Türkiye'deki yerleşik algıyı yansıtan bir üretim olarak değerlendirebileceğimiz Ufak Tefek Cinayetler'deki en büyük cinayet, güçlü kadını öldürmekle işleniyor...
“Gerçek bir erkek” ya da “güçlendirilmiş bir kadın” olmak yerine, iyi bir insan ve iyi bir yurttaş olmayı konuşmalıyız...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık