DİĞER
Gordion düğümünü çözemesek de bir ilmiğini sökeriz, senin düşünü kurduğun o dünyanın, tükenmeyen umudunun, azminin, çalışkanlığının binlerce elinden birine tutunuruz
İnsan haklarının, sürekli olarak hayvan hakları ile çarpıştırıldığı ve her nosyondan üstün tutulduğu; doğanın ise bir kaynak olarak görüldüğü bir sistemde, hayvanların hakları da tabii ki yok sayılıyor...
Sosyal alanda henüz karşılığını bulamamış olan hayvan sömürüsüz yaşam disiplini elbette yasa çerçevesinde tek kelime ile bile tanımlanmıyor
Veganlık –vegan olan pek çok kişinin de belirteceği gibi– her şeyden önce politik bir duruştur. Aksiyonlarının farkında olmak, sonuçlarını öngörebilmek, gıda kolektiflerine destek olmak, üretim tekeline karşı gelmek gibi detaylarla doludur
Hayvanlar da insanlar gibi hissedebilen varlıklardır ve hissedebilen varlıklara gereksiz yere zarar vermek yanlıştır...
Bir yalan, sırf tarihî heybeti var veya bizi büyüleyecek kadar yaşlı diye doğruluk statüsü kazanamaz. Israrla bizden önceki yalanları sürdürerek dürüst kalacağımıza inanırsak, ahlâksızlığı ahlâk edinmiş bir etik anlayışımız var demektir
Türcülük, tarımsal alanlar, mezbahalar, kapitalizm, devletler ve insanlık... Tüm bunlar bir yana kendini hayvan sömürüsüyle mücadeleye adamış veganlar geçtiğimiz yıllar içerisinde dünyayı inkâr edilemeyecek oranda değiştirdiler
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık