DİĞER
...
Para, hem modernizm sonrası dünyadaki iktidarın yeni sahibidir hem de insanların hayal gücünün, gelecekten umduklarının, birbiriyle kurdukları hiyerarşinin, değer yargılarının, saygınlığın yegâne belirleyicisidir
‘80'lerden beri yoksulluktan bahis açmak “fakirlik edebiyatı yapmak”; daha ince deyişle, aşırı toplumcu olup, “sanat için sanat”ın, edebiyatın zevklerinden ve inceliklerinden feragât etmek ya da zaten hiç anlamamak oldu...
Yoksulluk utanılmaması gereken, gururla taşınabilen bir kimlik olageldi yıllarca. Ne yani, zenginin parası varsa yoksulun da “gurur”u vardır, üstelik gurur paradan daha kıymetlidir, alttan alta, parası olanın gururu yoktur iması da taşır bu cümle...
Mümtaz'ın bir ayağı, geleneksel dünyanın manevi ikliminde, diğeri gündelik işlerin içindedir. Mümtaz, ailesine ait dükkânın kirasını alma, kontratları yenileme gibi işleri de yüklenmiştir. Ama bu dünyaya kendisini bir türlü tam mânâsıyla veremez
Türkiye sinemasında, replikleriyle, sahneleriyle, zeki eleştirisi ve ince mizahıyla hayatımıza kazınmış bir film Züğürt Ağa. Kentleşmenin iyice hız kazandığı bu dönem elbette toplumsal dönüşümlerin de belirginleşmeye başladığı bir süreçtir
Servet-i Fünun dergisi, tarihsel gerçeklik-metinsel gerçeklik-kurmaca boyutunda üç katmanda işlediği yoksulluk temasıyla, sistem eleştirisi gerçekleştirmeye ve asıl sorunun üzerine gitmeye de çalışır
Dosyamızda Türkiye'nin son yedi yılda yarım trilyon dolarlık beton yatırımı da var, banka reklamlarında oynayan yazarlar da, finans tarihi de, yoksulluk da, devrim de, modernizm de, Züğürt Ağa da, Ahmet Hamdi Tanpınar da...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık