DİĞER
"Tek başına alındığında olağanüstü bir yaz kaçamağı gibi durur Necatigil’in şiirinde Kareler, sarsıcı ama yine de kendisine dair yerleşik izlenimle bağdaştıramayan bir yaşantı. Ev’in dışına çıkmıştır, hem şiirinin hem de şiirin. Hem şiiri hem de şiir adına çığır açıcıdır. Kareler’le şiirimizin en radikal ve hâlâ aşılamamış çıkışını yapar, ardından yine aynı şaşırtıcılıkla eski şiirine döner."
"En eski şiir başlangıcımızda kaside duruyor. Başlangıcını arayan bir başlangıçsızlıkla kurulur kaside. Bu yüzden de hep nostaljiktir. Her seferinde konak yerinde izlerini bulduğu bir önceki ve artık erişilemeyecek kervana duyduğu özlemle açılır ve sonra çölde yol alarak bir avuntu arar..."
"Şiir, dilde kuruluyor olması nedeniyle transkültürelliğin hiç beklenmeyeceği bir alan. Ancak Endülüs kültürü bunu zarif bir biçimde başarmış görünüyor. Harcelerde karşılıklı olarak birbirlerinin şiirlerinden, şarkılarından, dillerinden alıntılar yapmışlar. Öylesine bir dilsel rahatlık içindedir ki, Romancanın içine tekrar 'habib' gibi bir Arapça sözcüğü de koyuverir şair."
Şiir tarihimizin oluşması için iki nitelik gerekiyor: Modernist etkilere açık olunması ve yerel bir denge arayışı içinde olunması. Yani Batı’ya yakın ve Batı’ya uzak. İyi ama nasıl...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık