Anestis Azas ve Prodromos Tsinikoris: Parlamentoya seçilen Neo–Nazi Partisi, “Sokakları ve şehirleri göçmenlerden temizleyeceğiz” vaadiyle gelmişti. Biz de “kelimenin tam anlamıyla” bu sloganı alıp sahnede “Yunanistan'ı kim temizliyor” diye sormaya karar verdik
31 Ekim 2019 10:00
Belgesel Tiyatro’nun önemli isimlerinden Anestis Azas ve Prodromos Tsinikoris 23. İstanbul Tiyatro Festivali’ne 2016 yılından bu yana dünyanın önemli merkezlerinde seyirciyle buluşan Temiz Şehir ile konuk oluyor. Uzun süre Yunanistan Ulusal Tiyatrosu’nun Belgesel/Deneysel Tiyatro ayağına liderlik eden ikili, Europoly Project: Onassis Stegi-Athens & Goethe-Institut ortak yapımı Temiz Şehir’de çağımızın kanayan yarası olan ‘göçmenlik’ konusunu farklı bir bakış açısıyla sahneye taşıyorlar. Altın Şafak’ın ‘Sokakları göçmenlerden temizleyeceğiz’ söylemlerine karşılık, sokakları göçmenlerin temizlediği bir dünyada “Bu ülkede temizlik işlerini gerçekte kim yapıyor?” sorusunun peşine düşüyorlar. Beş farklı ülkeden Atina’ya göçmen olarak gelen, ülkelerini, mesleklerini terk ederek temizlikçi olarak hayatına devam eden beş kadının gerçek hikâyeleriyle, Yunan toplumunda ve hatta bugünün Avrupa’sında var olan faşist tutum ve yabancı düşmanlığının yansımasını gösteriyor Temiz Şehir. ‘Temizlik’ kavramını, ırkçı propagandaların özündeki çıkış noktası ile aynı kefede tartıyor. Beş göçmen kadının korkuları ve ırkçılığa dair deneyimleri ile beraber umutlarının ve karşı karşıya kaldıkları sosyal zıtlıkların yarattığı kahkahaların da peşine düşüyor oyun. Dünyanın kolektif ruha, dayanışmaya en çok ihtiyaç duyduğu zamanlarda göçmen kadınları, kendi hikâyelerinin kahramanı olarak sahneye çıkaran, belgesel tiyatronun başarılı örneklerinden bir olan Temiz Şehir’e dair, yaratıcılarından Prodromos Tsinikoris ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Temiz Şehir’in çıkış hikâyesinden bahsedebilir misiniz? Sizi bu oyunu yaratmaya iten dürtü neydi?
Anestis Azas ve ben, Berlin'de üç yıl geçirdikten sonra Atina'ya döndüğümüz zaman, Yunan kamuoyunda aşırı sağ söylemin ana akım hâline geldiğini fark ettik. Üstelik parlamentoya seçilen Neo – Nazi Partisi, “sokakları ve şehirleri göçmenlerden temizleyeceğiz” vaadiyle seçilmişti. Biz de “kelimenin tam anlamıyla” bu sloganı alıp sahnede “Yunanistan'ı kim temizliyor?” sorusunu sormaya karar verdik. “Şehirlerimizi kim temizliyor? Yunanlıların artık yapmak istemediği işleri kim yapıyor?” Son on yıllarda Atina'da yaşayan Filipinler, Bulgaristan, Moldova, Güney Afrika ve Arnavutluk'tan gelen beş göçmen temizlikçi kadın bu şekilde bizim kahramanlarımız oldu ve sahneye çıktı.
Gerçek temizlikçilerle çalışma kararını nasıl aldınız ve sonuç nasıl oldu?
Anestis ile son sekiz yıldır Belgesel Tiyatro alanında çalışıyoruz ve performanslarımız için her zaman “uzmanlar” (oyuncu olmayan/aktrisler) kullanıyoruz. Eğer hikâyedeki kahramanlar kadın temizlikçi değil de aktris olsaydı bu oyun, asla bu kadar iyi çalışmazdı. Oyuna getirdikleri zekâ, mizah ve tutku başka hiçbir türlü çoğaltılamaz.
Oyuncular gerçek temizlikçiler peki ya hikâyeler?
Bizim için şu çok önemliydi; Performansımızın parçalarına dahil olması için davet ettiğimiz kahramanlar, kendi kişisel deneyimlerini ve fikirlerini bizimle paylaştılar. Sonuçta, performans sırasında duyacağınız ve şahit olacağınız hikâyelerin hepsi tamamıyla onlara ait.
Temizlikçilerin projeye yaklaşımı nasıl oldu? Kendi ülkelerindeki gerçek mesleklerinden vazgeçip temizlikçi olarak hayatına devam eden bu insanlar kendilerini kurban mı yoksa kahraman olarak mı gördüler?
Onları gösteriye davet etmeden önce, onlarla daha önce yaptığımız çalışmalar ve niyetlerimiz hakkında konuştuk. Onlara videolar gösterdik. Hepsi en başından itibaren çok meraklı ve istekli oldular. Bu süreçte, onları kurban gösterisi olacak kötü bir reality şovu andıran bir şeyin içine sokmuş mu olacağız, duygusu hızla kayboldu. Bizim için onlar Yunanistan tarihinin yazarlarından ve bu kadar güçlü ve yetkin insanların performansımızda mutlaka olmasını istedik.
Uzun süre Yunanistan Ulusal Tiyatrosu’nun Belgesel/Deneysel Tiyatro ayağına liderlik ettiniz? Hedefleriniz ve derinleşmek istediğiniz konular neler?
Ekim 2015'ten itibaren Anestis ile beraber Yunanistan Ulusal Tiyatrosu’nun Belgesel/Deneysel Tiyatrosu’nun Sanat başkanlarıydık ve en başından beri burayı genç yönetmenlerin çalışmalarını sunmaları için bir platform olarak gördük. O zamanlar, Yunanistan'daki özgür sahne çalışmaları için Kültür Bakanlığı'ndan kesinlikle kaynak sağlayamıyorduk. Bu yüzden bizim neslimizden yönetmenlere ilginç ve eşsiz bir tarzla, deneysel aşamada çalışmalarını geliştirme fırsatı vermek istedik. Geçen Eylül ayında işi bırakmaya karar verdik, çünkü dört tam yıl sonra, Ulusal Tiyatro gibi bir mekanizma içinde sahip olduğumuz kısıtlı bütçe ve yeteneklerin, daha fazlasını başarmamıza izin vermeyeceğini hissetmeye başladık.