DİĞER
“Dünyanın en önemli hikâyesini anlatmaya girişen bu önemli kitapta 'Grevci Greta' yeryüzünün önde gelen hikâye anlatıcılarını, iklimbilimcilerini, sağlık uzmanlarını, ekologlarını, psikologlarını, ekonomistlerini, siyasetbilimcilerini, hikâye ve roman yazarlarını, felsefecilerini, sinemacılarını, gazetecilerini, diplomatlarını, uluslararası kuruluş yöneticilerini, hak savunucularını, yerli liderlerini ve aktivistleri –belki de dünyada ilk kez– bir kitap etrafında bir araya getirmeyi başarmış.”
“Piketty bu kitabında eşitsizliğin değil, eşitliğin tarihini anlatmak istediğini, çünkü nihayetinde çağdaş toplumların kapitalizme rağmen eşitlik yönünde evrildiğine inandığını söylüyor. Kuşkusuz, büyük çatışmalara, mücadelelere sahne olan, zikzaklar çizen bir evrim süreci bu. Şüphesiz, belirli bir iyimserliği öngörmesine rağmen, hiç kimseyi rahat ettirecek, hele rehavete sokacak bir tablo söz konusu değil.”
K24'te Ağustos ayının son vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Küreselleşmeyle milliyetçilik ilk anda sanılabileceği gibi birbirinin zıddı, birbirini dışlayan iki tarihsel olgu değildir. Bugün milliyetçiliğin kendisi de küreselleşmiş durumdadır… Milliyetçilik artık savunmacı bir ideolojidir; kuvvetten değil zaaftan, madunluktan doğar. Gurur biçiminde ifade edilen bir yenilmişlik duygusudur, içinde bulunduğu kötü durumdan kendisi hariç herkesi sorumlu tutmaya giydirilen bir kılıftır sadece.”
“İslam dünyası kavramı, İslamın kendisi kadar eski olan 'ümmet' kavramından gelmemiş; 1870’lerde, Avrupa imparatorluklarının dünya Müslümanlarının çoğunu yönettiği bir dönemde, Batı’daki 'Hıristiyan medeniyeti'nin antitezi olarak ortaya çıkmıştır. Bir başka ifadeyle, Müslümanlar 'Küfür tek millettir' demeden çok önce, Avrupa’nın emperyal elitleri, “Dünyadaki Müslümanlar tek millettir” anlayışıyla, Müslümanları aşağı ve geri bir din ve medeniyetin temsilcileri olarak tanımlamıştır."
Pandemi sonrasında hayatlarımızı derinden dönüştüren ve büyük ölçüde kanıksanan dijitalleşmeyi, dijital kapitalizmin yapısını ve işleyişini eleştirel bir şekilde ele alan, “ufuk açıcı” bazı kitap önerileri...
"Dijital pazarda sadece mallar değil, deneyimler ve duygular da satılıyor. Bilgisayar oyunlarının da en iyi yaptığı şey bir duyguyu uyandırmak ve onu harekete geçirmek. Dolayısıyla video oyunlar duygulanımsal emeğin (affective labor) mobilizasyonu açısından son derece verimli mecralar."
Önümüzdeki günlerde Koç Üniversitesi Yayınları tarafından basılacak olan Bencil Maymun adlı kitaptan bir bölümü Tadımlık olarak sunuyoruz...
"Fuchs gibi Marksist araştırmacılara eleştiriler şu yöndeydi: Sosyal medya üretketicileri (prosumer), Marksist emek değer teorisi açısından değerlendirilemez. Bunun yerine, yaptıkları duygulanımsal üretimin ranta dönüştürülen ve reklamverenlere satılan bir müşterek alanı olarak görülmesi gerektiği dile getirildi. Burada bir tıkanma yaşanıyor. Sömürü var mı yok mu?"
"Gayet açık ki Alan Mikhail sadece yöneticilerin ve seçkin kahramanların 'tarihi yaptığını' varsayan modası geçmiş bir 'büyük adam' tarihçiliğini çok kaba bir şekilde hâlâ uyguluyor. Böylece kahramanı Sultan Selim’i 16. yüzyılın ana aktörlerinden olan ve eylemleriyle 'dünyayı değiştiren' Kolomb, Martin Luther ve Niccolò Machiavelli ile karşılaştırıyor."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık