DİĞER
“Hayat zenginleşiyor ve çeşitleniyor, tabii sorunlar da zenginleşiyor ve çeşitleniyor ama bizim öyle biçilmiş bir siyasetimiz var ki yeni bilgi ve yeni insan oraya giremiyor. O nedenle de siyaset Türkiye’de daraldı. Politika da erbabının değil, politika esnafının eline kaldı.”
Önay Sözer'in ardından: "Onun edebiyata, anadiline duyduğu aşk, her bir kelimeyi kullanışındaki şefkat ve heyecanda hissedilir. Edebî dili ağdalı olmadan zengin, yeni kelimelerle yarattığı bir oyun alanıdır."
K24'te Eylül ayının ilk vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Pandemi, mülteciler, Ukrayna savaşı, küresel iklim krizi, yolsuzluk, politik gerginlik, artan ırkçılık ve ayrımcılık, ekonomik kriz, distopyalar… Bütün bu gergin gündemi biraz olsun unutup rahatlamanızı sağlayacak, seyahatte ve tatilde yanınızda gezdirebileceğiniz, neşeli ve sürükleyici bazı kitaplardan küçük bir derleme...
"Bu zeminde daha yapılacak çok şey var. Her şeyin başında 'Unutulmuş Yazarlar Sözlüğü' geliyor ki, bu ilgi alanına yol göstersin. İyi, kötü, önemli ve önemsiz ne varsa onlar tasnif edilmeli, bir yandan akademi, diğer yandan sivil araştırmacılar edebiyat tarihimizi yenilemek için didinmeliler."
"Ben 'dolambaç' sözünü olduğu gibi, vahşi bırakmaktan yanayım. Bence Heidegger de bunu yapmak istiyor. Geçmişle gelecek arasına kaçınılmazlıkla bir dolambaç (Umweg) olarak şimdiki zamanın girdiğini söylüyor: Her günkü hayatımız. Dolambaç bilimsel, felsefi anlamında bir yöntem değildir. Tam tersine, yol yordamın kaybedilmesi, dolaylı birtakım yollara sapılması demektir. Bir varoluş olgusudur."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Bıçakçı fotoğraf ve söyleşi vermeyi sevmese de 'flörtöz' bir yazardır: Gelen tepkileri (ve gelebileceğini tahmin ettiklerini) metnin içine sızdırır, hatta bu beklentileri yazara yöneltilmiş birer talep olarak 'konuya' dahil eder. Okurun sevdiği (kolay, külfetsizce zevk alabildiği) özellikleri öngörüp talebe uygun kitaplar üretmek değildir bu. Oyunlu, parodili, kendi üzerine dönen, tehlikeli de olabilecek bir ilişkidir."
"Okuma yazmayı bilmeden önce ebeveyni ona kitap seçerken, okuryazarlıkla birlikte çocuk kendi seçimlerini yapmaya başlıyor. Okumayı öğrenen çocuk bir eşikten geçiyor ve artık bir okura dönüşmeye başlıyor. Artık kendi edebi seçimlerini yapabilen 7-12 yaş aralığında öne çıkan kitapları sizler için derledik."
"Erotokritos’u hıfz etmiş olan insanlar vardı. Başından sonuna kadar neredeyse on bin dizeyi ezbere bilirlerdi. Geri kalan halk ise bazı dizeleri ezbere bilirdi, sevdiği kısımları. Ama herkesin, her bir Giritlinin mutlaka Erotokritos’tan okuyabileceği bir bölüm vardı. (Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan ikinci nesil Giritliler de bunlara dahildir.) Ve her vesile ile bu şiir okunurdu. Giritliliğin ayrılmaz bir parçasıydı. Neredeyse kutsal bir metin kadar saygı gören, ciddiye alınan bir şiir..."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık