DİĞER
"Yazma niyetindeki kişi yazar değildir, başka başka niyetleri olan herhangi biri gibidir; oysa yazar ancak yazdıktan sonra ortaya çıkabilir, demek ki yazarı yazı doğurur. Ama yazının doğurduğu kişiye hâlâ bir kişi diyebilir miyiz? Dahası, nasıl bir 'doğum'dur bu? Doğan biri var mıdır?"
"Melankolik söylem diller arasındaki farklılığa, kimi durumlardaysa düpedüz uçurum denecek kadar büyük olan mesafeye odaklanır: Diller birbirlerinden bu kadar farklıyken, söyleyiş biçimleri birbirlerininkinden bu kadar ayrıyken çeviri nasıl yapılabilir ki; yansıtamadığınız her söyleyiş biçimi bir kayıp olduğu kadar 'ihanet'tir (çeviri üstüne söylemin bir başka klişesi)."
Descartes nasıl bütün bir Batı metafiziğini tek cümlede kuruyorsa, Valéry de tek cümlede çökertmenin yolunu gösteriyordu: Kâh düşünüyorum, kâh varım
Yalnızken bile bir kabile "ile" - Kabile "ile" dahi yalnız - Başlangıç ile... - İle’deki dostluğun keşfi "ile"... - Yaratımın yaratımı olarak yeniden-başlangıç ile...
Tanıklığı imkânsız kılan, anlamı yok eden, dile gelmeyen felaketi tahayyül edebilmemizi sağlayacak bir temsil mümkün mü? Daha önemlisi, felaket nasıl temsil edilmeli?
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık