DİĞER
“İnsanlar ölüyor, adresler değişiyor, kentler yıkılıp yok oluyor, aileler dağılıyor, birileri diğerinin çöpünü bile görmek istemiyor belki ama bir kart onca yıla, onca kayba direnip duruyor. Sizin hikâyeniz, gün geliyor başka birinin üzerine titrediği bir hatıra oluveriyor.”
“Peki ya hatırlamak her zaman kurtarıcı meleğimiz miydi? Bazen de azabımızın yegâne sebebiydi. Tıpkı bunca çiçeğin içinde böğrümüze oturan, soluğumuzda düğümlenen hatıraların varlığı gibi…”
Gamze Arslan, B. Nihan Eren, Sine Ergün, Deniz Gezgin, Karin Karakaşlı, Melisa Kesmez, Ece Erdoğuş Levi ve Birgül Oğuz yanıtlıyor...
Birgül Özcan, Sinem Sal, Figen Şakacı, Aslı Tohumcu, Elif Türker, Fadime Uslu, Melike Uzun ve Mevsim Yenice yanıtlıyor...
Mahir Ünsal Eriş: Dil iktidardır. Dili de iktidar belirler o yüzden. Kendi dilini kurmak iktidarın dayattığı dilin yanında ya da karşısında durmaya bağlıdır.
Metropollerde yaşadıklarımızdan çok uzakta, taşrada gazetecilik yapan bir kadın olarak maruz kaldığım, tanık olduğum tacizi, eril-cinsiyetçi söylemleri, uygulanan tahakkümü ve özellikle o erkeklerin haberleri nasıl yazdığını konuşmak istiyorum
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık