DİĞER
Knausgaard fazla “görünür”, bir anlamda yazar kimliği ile sürekli vitrinde. Ferrante ketum ve meçhul. Her iki yazar da bize iki farklı hakikat imkânı veriyor
Döneminde göz ardı edilen Aylak Adam romanının zaman içerisinde edebiyat gündemimize geri dönüşünü nasıl değerlendirmeli? Bir kitap ya da yazar nasıl “doğru” anlaşılır? “Biliyordu; anlamazlardı” diye biten bir romanı “doğru” anlamak nasıl mümkün olur...
Bir çocuk, sırf ölümden kurtarılmakla yaşatılır mı? Peki, bir çocuğun refahı için nasıl bir çocukluk sürmesi gerekir?
Özgürce yazmak için kişiliğine alan açmaya çalışan Elena Ferrante'nin kimliğine ait gizemin medya ve okuyucular açısından bu kadar büyüleyici bir “olay” hâline getirilmesi nasıl açıklanabilir...
Aydınlık, karanlık, gece, gündüz, işçi, insan kelimeleri kendi anlamlarına gelmez artık bu dilde. Tıpkı bugün demokrasi, barış, savaş, olağanüstü hâl, seçim, millet, irade, sokak ve gazetecinin asıl anlamlarına gelmediği gibi...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık