DİĞER
"Gılgamış hikâyesi 4.000 yıl önce bir Mezopotamyalıya ne diyorsa, aslında bugün bize, ya da gelecekte bunu okuyanlara da aynı şeyi söylüyor. Ne yaparsan yap, ölümden kaçamazsın! Bu kadim metin birkaç şey daha söylüyor. Kaçınılmaz olandan korkmanın beyhudeliği hakkında bir şeyler. Gelecekte bir yerlerde bizi bekleyen doğal bir sondan kaçmanın bugünü mahvettiğine, bugünü yaşanmaz kıldığına dair bir şeyler..."
Çiçeklerden, kuşlardan ve elbette insandan çok evvel dünyaya geldi ilk ağaçlar, gövdesi kalınlaşan eğrelti otlarının ayaklanıp boylanmasıyla ormana dönüştüler
Bir yılı geçti, gürültü ama öyle böyle gürültü değil sabah akşam, yirmi dört saat Kabataş semtinin her evinde; Cihangir de dâhil. Şu ünlü martı projesi hayata geçmek üzere. Bilmiyorum, bundan daha gereksiz bir proje var mı...
Kültürün, anlatının bir köşesinde birlikte mücadele verirken, karşımıza nice Humbaba misali engeller çıkarken, Gılgamış ile Enkidu’nun kardeşlik ve cesaret bağını simgeleyen üç katlı ip gibi kenetleniyoruz birbirimize...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık