DİĞER
“Uyku evrenseldir. Sadece bizim türümüz değil, sinekler, arılar, hamamböcekleri, en küçüğünden en büyüğüne tüm balıklar ve omurgasız hayvanlarla çok ilkel kurtçuklar bile uyku döngüsüne girer. Hatta bakteriler bile uykunun aydınlık karanlık safhalarını deneyimler. Belki de Walker’ın dediği gibi, uyku bu gezegendeki ilk yaşama haliydi ve uyanıklık ondan doğmuştu.”
"Amerikan hikâyeciliğinin en önemli öncülerinden olan Washington Irving olağanüstü karakterleriyle bir kültür yaratmıştır. Efsaneleri kendi kültürünün hikâyeciliğinin kollarında büyüten Washington Irving, hikâyeyi üzerinde bulgularını resmedebileceği bir tual olarak görerek kelimelerle yarattığı tablolarının tarzını ortaya koyar."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Yazara göre günümüz insanı gecikme cesaretini gösterdikçe kendi öznel zamanına sahip çıkabilir ve 'kendi zamansallığı içinde yaşayan bir özne' olma şansına erişebilir. Bugün derin düşünce ve kültür de ancak gecikmeyle var olabilir. İnsanın kendini gerçekleştirmesi sonu gelmeyen yatırımlarla ya da kişisel gelişim masallarıyla değil, bizzat gecikmeyle mümkündür."
Uykusuzluğu edebiyattan mitolojiye, psikolojiden popüler kültüre uzanan bir yelpazede ele alan Marina Benjamin'in Burcu Uluçay tarafından çevrilen Uykusuzluğun Şarkısı kitabından tüm uykusuzlara tadımlık bir bölüm...
“Niçin kültür alanında iktidar olamıyoruz” sorusunu, Tanpınar’dan ilhamla, şu şekilde değiştirmeyi öneriyorum: Kültür alanında muktedir olsaydık bunu fark edebilir miydik?
George R.R. Martin’in son açıklamalarından, Elena Ferrante’nin son köşe yazılarına, uluslararası edebiyat ve yayıncılık alanında Ocak ayının öne çıkan gelişmeleri derledik...
Kerem Eksen: Yıllar sonra “tarih” adı verilecek olan, yaşandığı hâliyle mutlak kabul edilip yorumlanacak olan, artık dönüşü olmayan bir anlatının parçalarıyız, sanki o anlatıya şimdiden hapsolmuş gibiyiz...
Ali Teoman, gerçeği elinde şöylece bir buruşturup suratımıza fırlatıveriyor. Rahatsız oluyoruz elbette, hakarete uğramış hissediyoruz, öfkeleniyoruz, umursamamaya çalışıyoruz; ama etkisinden kurtulamıyoruz buruşuk gerçeğin...
Dünya etrafımda dönüyordu. Sonra bayılmışım. Kar uykusu diyorlar. Arkadaşlar buluyor beni sonra. Ayak parmaklarım donmuş. Kestirdim, ondan böyle...
Her zaman ilahi, her zaman pîrüpâk ve sağaltıcı değildir kar. Ama her zaman bir hayatiyet hissi yaratır. Karla birlikte bir tür aciliyet gelir. Yaşamak için, düşünmeden, kendiliğinden bir savaşa girmek gerekir
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık