DİĞER
“Evvelce, nasıl da değerliydi bu takım fotoğrafları. Modası geçti artık. İrili ufaklı ekranlarda kesintisiz futbol görüntüsü akar dururken ve geniş kadrolar ve on birler sürekli değişirken, kimse ‘duvarında’ bir kadroyu sabitlemeyi düşünmüyor herhalde… İşte, gazeteci ve futbol mecnunu Koray Gürtaş, 2014’te başlattığı Ayaktakiler Oturanlar sitesiyle modası geçen bu protokolün, estetiğin bir nevi müzesini kurmaya girişti.”
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Afganistan’da kadın futbolunu 'modernleşme-Batılılaşma' vitrinine indirgemek, haksızlık olur. Çünkü kadınların futbol oynama cehdi, onların kamusal alanda varolma mücadelesinin de bir vitriniydi. Bu mücadeleyi yürütenler de vitrin mankenleri değil, kanlı canlı insanlardı – kadınlardı. Ve o vitrinin ülkenin kadınları için eni konu yüreklendirici bir etki yarattığı anlaşılıyor."
"2020’de Covid-19 salgını koşullarında yazılıp yayınlanan ve Gülnur Acar Savran’ın akıcı Türkçesiyle okura kazandırılan Bakım Manifestosu, ‘evrensel bakım’a dayalı queer-feminist-ırkçılık karşıtı-eko-sosyalist bir siyasal tahayyül sunuyor."
Bakım Kolektifi (Andreas Chatzidakis, Jamie Hakim, Jo Littler, Catherine Rottenberg ve Lynne Segal) tarafından, ekonomik sistemin ve günümüz toplumunun dönüşümü için bir nirengi noktası oluşturmak üzere kaleme alınan, Türkçeye Gülnur Acar Savran'ın çevirdiği Bakım Manifestosu: Karşılıklı Bağımlılık Politikası, önümüzdeki günlerde Dipnot Yayınları tarafından basılacak. Manifestonun giriş bölümünü Tadımlık olarak sunuyoruz...
Eski Hafriyat üyesi Antonio Cosentino ile son sergisi ‘JPeg Takımadaları’ üzerinden modern dünya, can sıkıntısı, yaratıcılık, tembellik, varoluş, hiçlik, kültür endüstrisi, teori, praksis, sanat politikası ve daha birçok şey üzerine bir söyleşi.
Naif. Süper, Doppler, Bildiğimiz Dünyanın Sonu romanlarıyla medeniyete ilişkin temel bir şeylerin fena hâlde yanlış gittiğini söyletmekten çekinmeyen Erlend Loe sorularımızı yanıtladı
İnsan haklarının, sürekli olarak hayvan hakları ile çarpıştırıldığı ve her nosyondan üstün tutulduğu; doğanın ise bir kaynak olarak görüldüğü bir sistemde, hayvanların hakları da tabii ki yok sayılıyor...
20. yüzyıl başlarında İstanbul'un fuhuş piyasasına yönelik saldırıların çoğu özgül olarak Beyoğlu'na yöneltilmiştir
Biz insanlar neyiz ve kimiz? Hayatın anlamı nedir? Bilinç nasıl olabiliyor? Varoluşçuluğun bu temel sorularını, başlıca varoluşçu düşünür ve yazarların hayat öyküleriyle birlikte örerek aktarıyor Sarah Bakewell
Türk şiirinin melankolik şairi Ziya Osman Saba’nın dergilerde unutulmaya terk edilmiş yazıları, söyleşileri yeniden kitaplaştırıldı. “Müzmin huzursuz” artık o çok özlediği “ahrette” huzur içinde...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık