DİĞER
"Onun yazdıkları lirik şiiri çağrıştırır, bir öznenin iç konuşmalarını, sayıklamalarını. Lirik şair nasıl sözlerinin, sanatının kifayetsizliğinin farkına varıp kendisine karşılık veremeyeceği nesnelere ve kavramlara başvurursa, Edgü’nün anlatıcısı ya da konuşan öznesi de okurunu durup soluklanmaya, anlatılanları sorgulamaya çağırır."
“Edebiyatımız neden acı çeken, yenik ve yılgın karakterle dolu? Neden bu kadar çok acı çekiyoruz? Edebiyata neden bu kadar acı çektiriyoruz?... Başkalarının bana acımalarını sağlayan acı içindeki benliğim neden benim özbenliğim olsun? Varoluşumun bana özgü yanı, beni ben yapan tarafım illa acımda mı ifade buluyor? Neden sevinçlerim değil de acılarım, pozitif varlığım değil de negatif varlığım daha sahih olsun?”
“Tomris Uyar’ı ona şiir ithaf eden şairlerden dolayı sevmek, Leyla Erbil’e Ahmed Arif’in aşkı ve mektuplarından dolayı hayranlık duymak, defalarca tekzip edilmesine karşın Hasan Ali Toptaş’ı 'Çocuk TV izliyordu, haczetmemek için istifa etti' efsanesinden dolayı saymak, Nilgün Marmara’yı severken intiharı ve Sylvia Plath’la 'ruh ortaklığı'nı gündemde tutmak…”
Lütfi Özkök fotoğraf çekimi bitip ayrılırken, Beckett, Godot’yu Beklerken’i imzalayarak takdim eder; kitabın arasına da telefon rehberinde olmayan telefon numaralarını yazdığı kâğıdı koyar ve gene beklediğini belirtir
Michon’un deyişiyle Beckett adı aynı zamanda bir zindandır, çünkü kendinden önceki tüm krallar gibi yazarın fani bedenine ve yaşamına tahakküm kurmuştur
Edebiyat üzerine yazılmış pek çok metinden farklı olarak Kralın Bedenleri kuru bir tarihçiliğin, yönteme yaslanan mesafeli bir çözümlemenin peşinde değil
Yayın hayatına yeni başlayan Kıraathane Kitapları'nın Türkçede ilk kez Orçun Türkay çevirisiyle yayımlanan Pierre Michon'un Kralın Bedenleri adlı deneme kitabından tadımlık bir bölüm yayınlıyoruz...
Ayhan Geçgin'in Aralık 2018'de Duisburg-Essen Üniversitesi'nde yaptığı konuşmanın tam metnini yayınlıyoruz...
Lydia Davis, Orhan Duru, verili estetiğe karşı olmanın dışında, hem anti-türcü hem de “yeni”nin deneyselliğini sınayan metinlere öncü yazarlar...
Claudio Morandini: Günümüzdeki edebî eserlerde doğanın gizli, korkutucu, anlaşılmaz taraflarının ihmal edildiğine inanıyorum
Eğer Proust ikiliklerin sonucu olan ve üçüncü bir öz fikir olarak sentezi yakalamasaydı, Kayıp Zamanın İzinde gibi bir eseri yaratabilir miydi?
Yiğit Sertdemir, Ebru Nihan Celkan ve Berkay Ateş, Murat Şevki Çoban’ın moderatörlüğünde biraraya geldi ve günümüzde Türkiye’de oyun yazarlığı ve tiyatronun meseleleri üzerine konuştu...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık