DİĞER
"Dostoyevski’nin Kumarbaz’daki amaçlarından (ya da başarılarından) biri de Avrupalı, Avrupa hakkında bir Rus romanı yazmaktır – sanıyorum Osmanlıların Batılı anlamda roman yazmak yolundaki arzularına benzer bir şey."
Daha önceden Korkmayınız Mister Sherlock Holmes ile polisiye romanın Türkiye'deki hikâyesini aydınlatan Erol Üyepazarcı, bu kez Unutulanlar, Hiç Bilinmeyenler ve Bilinmek İstemeyenler adlı eseriyle popüler romanın Türkçedeki yüz yıllık yolculuğuna ışık tutuyor. Kendisiyle kitabın hazırlık sürecinden edebiyatın gardiyanlarına, edebiyat tarihimizin sosyal arkaplanından unutulan/bilinmeyen kahramanlarına kadar pek çok konuda söyleştik...
Salgın ve karantina günlerinin baskısını Bolu F Tipi cezaevinde yaşayan Murat Çetinkaya, Coetzee'nin Dostoyevski'yi bir roman kahramanı olarak tasvir ettiği romanı hakkında yazdı.
Para, hem modernizm sonrası dünyadaki iktidarın yeni sahibidir hem de insanların hayal gücünün, gelecekten umduklarının, birbiriyle kurdukları hiyerarşinin, değer yargılarının, saygınlığın yegâne belirleyicisidir
Adı konulmuş ya da konulmamış diktatörlerin ve diktatörlüklerin sayısı arttıkça, içinde yaşadıkları bu rejimlerin yol açtığı yıkımları, politik baskıları anlatan yazarlar da çoğalıyor
Ahmet Elhan'ın Yerüstünden Notlar adlı fotoğraf çalışması, Dostoyevski'nin Yeraltından Notlar romanına iliştirilmiş görsel bir altmetin sanki...
Ahmet Hamdi Tanpınar, Cemil Meriç, Oğuz Atay ve Orhan Pamuk... Farklı zaman ve biçimlerde bir şekilde yolları Dostoyevski'den geçen yazarlar...
Meltem Gürle: Başka metinlerden beslenen bir metin olması Tutunamayanlar’ı edebî kardeşleri olan Dostoyevski ya da Joyce ile aynı düzleme yerleştiriyor
Ekim Devrimi’nin politik çekiciliğinden eser kalmamış olabilir. Ama o edebiyatçıların yapıtlarının sonsuza dek sürecek çekiciliği Ekim Devrimi’nin eseridir
Şestov’un Trajedinin Felsefesi yalnızca Dostoyevski ve Nietzsche’yi değil, felsefeyi ve edebiyatı soru işaretleri olarak düşünmeye çağırıyor...
Puşkin, Gogol, Turgenyev, Dostoyevski, Tolstoy, Çehov ve Nabokov... Yoksa, roman diye onların çocukluklarını mı okuduk?
Su soğuyunca kar oluyor, kar yazılınca da edebiyat. “Başlangıçta kar vardı...” dendiğini hayal etmek zor, ama Rus edebiyatının başlangıcında kar vardı...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık