DİĞER
Jessie Greengrass: “İklim krizinin neden bu kadar zor işlenen ve yanıtları zor verilen bir konu olduğunu düşünmenin bir yolunu bulmak istedim. Onu varoluşsal bir tehdit olarak kabul etmemizi engelleyen nedir? Harekete geçmemizi engelleyen nedir? Hem bireysel düzeyde hem de sistem düzeyinde.”
K24'te Haziran ayının son vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Kendimce yapmaya çalıştığım şey, bir roman yazarken kendi hikâyemi de olabildiğince işin içine katmak, anlatmak; bu hikâyeyi ilginç, okunur, takip edilir kılmak; anlattığım şeyin sadece benimle ilgili değil, yaşıtlarımla, kuşağımla ve hemşerilerimle de bağlantılı olması ve tüm bunları bilimkurgunun 'buralara özgü olsa şöyle olurdu bence' diye gördüğüm öğeleriyle birleştirmek..."
"21 yazarın bilimkurgu öykülerini bir araya getiren İlk isimli tematik derlemenin editörü Burak Albayrak ile bu türe yıllarını veren İsmail Yamanol ve Onur Güzeldiyar’la Türkiye'de bilimkurguyu konuştuk."
Pangea Kitaplığı’nın ilk öykü kitabı ve ilk öykü seçkisi olan ve türün duayenleri ile edebiyatın usta isimlerini bir araya getiren İlk, İthaki Yayınları tarafından önümüzdeki günlerde yayımlanıyor. “Başlangıç” teması ekseninde kurgulanan bu bilimkurgu seçkisinin Bülent Somay tarafından yazılan sunuşunu Tadımlık olarak yayımlıyoruz.
Ian Tregillis'in Simya Savaşları serisinin ilk cildi olan Mekanik adlı bilimkurgu romanının Türkçe çevirisi, bir hafta içinde okurlarıyla buluşacak. Doğaya, inanca ve özgür iradeye dair romandan kısa bir bölümü tadımlık olarak sunuyoruz...
“Bilimkurgu romanları bilime izin veren, bilimsel bakımdan incelenebilecek dünyaları anlatır bize. Oysa Meillassoux, bilimdışı, bilime konu edilemeyecek özellikler gösteren dünyaların hikâyelerinin anlatılması için çağrıda bulunuyor; bu dünyalara dair bir anlatı imkânının görülebilmesi için felsefi engelleri ortadan kaldırıyor.”
İki asırlık bir süreçte halk efsanelerinden gerçeğe, gerçeklerden kurguya vampirin nasıl bir dönüşüm geçirdiğini, akıl-inanç ikircikliliği üzerinden görürüz. Burada dönüşen sadece vampir değil, modern bireyin, uygar insanın doğaüstüne karşı tutumudur...
Kurgusal vampir mitine kaynaklık eden folklorik vampirlerin kökenleri kadim çağlara dayansa da, dünyanın onlardan haberdar olmasını sağlayan gelişmenin, Balkan kırsalında filizlenen “18. Yüzyıl Avrupa Vampir Çılgınlığı” olduğu aşikârdır
Artık miadını doldurdu vampir. Onun çağı değil bu çağ. Vampirin altın çağı uzun ve görkemliydi. Ne var ki, bundan sonra ancak kurtadam ya da mumya gibi görülecektir, nostaljik bir sevgiyle yaklaşılacaktır kendisine...
Ortaya çıktığı dönemde "realist ve akılcı akıma karşı" doğan vampir anlatılarının bugün, 2018 yılında geldiği nokta gerçekten de şu soruyu doğrular nitelikte: Vampirlerin kanını nereye kadar emeceğiz?
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık