DİĞER
“Turan, Lewis’in ‘Batıda demokrasi ile çok sesli müzik, Doğuda demokrasi zaafı ve tek sesli müzik’ arasında kurduğu bağın aslında ona özgü ve yeni olmadığını hatırlattıktan sonra bu bakışın ne denli sığ olduğunu vurguluyor; tek sesli makamsal müziğin 'Doğunun geri kalmışlığının ve pespayeliğinin başlıca sembolleri arasında algılanmasına' tepkisellikten uzak bir sorgulama ile cevap veriyor.”
"İslamcılık ideolojisine ilişkin sosyo-politik tarih analizini süreklilik-kopuş içerisinde ve tarihsel gelişmelerin neden olduğu karmaşık katmanları ve ilişkileri göstererek sürdüren kitap, Batılı ülkelerin 19. yüzyılda başlayan ‘İslam siyasetleri’nin politik nedenlerini izah ediyor."
"Avrupa’nın dünyaya, özgül olarak da İslâm âlemine açılışı sürecinde karşılaştığı engellerden biri, dişil mekânların sınırlarıydı. İster çarşaf ve peçe olsun, ister pencere kafesleri ve harem duvarları, Avrupalı gezginlerin, yazarların, ressamların, sömürgecilerin ihlâl etmeyi saplantı düzeyinde istediği sınırlar, nüfuz etmeye susamış olduğu mekânlardı bunlar. Doğu kadınları, ulaşılamazlıkları nisbetinde arzu nesneleriydi."
Avrupalı gezginlerin İstanbul hakkında yazdıkları ve postkolonyal söylemdeki “bakış” (gaze) meselesi bir kenarda duracak olursa, Goytisolo’nun Avrupalı bir yazar olarak şehre yaklaşımının biraz farklı olduğunu görüyoruz
Olcay Akyıldız ile modern Türkçe Edebiyat, seyahat edebiyatı, oryantalizm, oksidentalizm, ötekilik, edebiyatta toplumsal cinsiyet ve cinsellik üzerine çalışmalarını konuştuk...
Hepimiz, kendi kimliklerimizin kıyısında dolaşıyoruz şu sıralar, galiba. Yaralarımız derin, merakımız o ölçüde uyanık. Cemil’in sergisini gezerken, bir merak uyanıyor içimde. Oryantalizm bitmedi mi, geçmişte kalmadı mı? Yoksa hâlâ bizimle mi?
Kaya Genç: Bu kitap, İstanbul’un çok sevdiğimiz ve gerçekten de perspektifini önemsediğimiz kişilerin hayatında nasıl izler bıraktığını anlama çabasını içeriyor. Bir günlüğün kıyısında köşesinde kalmış ve keşfettiğim bir metni herkes görsün istiyorum...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık