DİĞER
Serhat Öztürk'ün Selanik adlı incelemesi, şehri daha evvel ziyaret etmiş olanlara da, gidip bir gezmek isteyenlere de ve hatta hiç gitmeyecek olanlara da hitap ediyor
Ahmet Hamdi Tanpınar Beş Şehir’in konusunu hayatımızda kaybolan şeylerin ardından duyulan üzüntü ile yeniye beslenen iştiyak olarak açıklıyor. Bugün, yeni aşkı ile eskiye duyulan özlem arasındaki makas hiç olmadığı kadar açılmış durumda...
"Bugünün Seyyahları" dosyamız yayında. Haftaya ise "Edebiyatta Darbe" dosyamızla yine buradayız...
Gezi edebiyatının bir tür olarak ortaya çıkışı modernite ve kapitalizmin gelişim sürecindeki birtakım teknik, sosyal, siyasal ve ekonomik etmenlerin çakışmasının sonucudur...
Şehirler ve seyâhat Enis Batur’un pek çok şiirine, denemesine, otobiyografik metnine damgasını vuran başlıca temalar arasında...
“Gerçek bu mu? Böyle miydi yaşananlar? Bu benim gerçeğim. Buradaki duygular benim duygularım.”
Seyahat yazınımız hiç de küçümsenemeyecek boyutlarda bir külliyata ve çeşitliliğe sahip. Peki, o zaman niye hacıyatmaz gibi yeniden ve yeniden Ahmet Mithat’ın “yetersizlik” nakaratı beliriveriyor ufkumuzda?
Dikkate değer betimleyici gezi yazıları bulmak mümkün, ama bir yolculuktan dünyaya ya da hiç olmazsa yazarın kendine bir bakış çıkartma girişimlerinin çok yaygın olduğu söylenemez...
Edebiyatçı seyyahlar insanın bütün canlılarla ve evrenle arasındaki o büyük kan bağının peşindeler bana kalırsa. Her birimizin içindeki o gizli, unutulmuş, ideal ülkenin peşindeler
Zamanlar ötesine geçebilen anlatı, eskimeyen anlatı olarak seyahatnâme veya seyahat yazıları, gerçek edebiyatın başyapıtları sayılmalıdır. Seyahat edebiyatı, gücünü zamanları aşabilmesinden alır...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık