Spor yazarları, Fenerbahçe - Adana Demirspor karşılaşmasını değerlendirdi: VAR yardım etmedi, Adana Demirspor'un penaltısı verilmedi!

Süper Lig'in 31. hafta mücadelesinde Fenerbahçe ile Yukatel Adana Demirspor karşı karşıya geldi. Fenerbahçe, mücadeleyi 4-2'lik skorla kazandı

04 Nisan 2024 07:00

112

SPOR YAZARLARI, FENERBAHÇE - ADANA DEMİRSPOR KARŞILAŞMASINI DEĞERLENDİRDİ: VAR YARDIM ETMEDİ, ADANA DEMİRSPOR'UN PENALTISI VERİLMEDİ!

212

Fenerbahçe'nin dünkü maçında sahaya damga vuran iki ihtiyar vardı. Biri Dzeko, diğeri Tadic… İkisi de iyi işler yaptılar. Tadic attığı golle, yaptıklarını taçlandırdı. Türkiye'de bu tip oyuncular iş yapıyor. Şampiyonluğa oynuyorsan, bu iş şaka götürmez. En ufak hatada ah-vah olursun, bakın Fenerbahçe'nin kaçırdığı şampiyonluklara. Hep düşen takımlara verdikleri puanlarla kaçırdılar şampiyonlukları. Kadıköy'ün zemini iyi gözüküyor, yakın çekimde de öyle. Yalnız sarılacivertlilerde bu kadar sakatlık kafa karıştırıyor. (Erman Toroğlu | Sabah)

312

Fenerbahçe cephesinde son gelişmeler dolayısıyla futbolcuların bu maça çok hırslı çıkacağı ve sınırsız enerji harcayacaklarını bekliyordum. Öyle de oldu... Kritik dönemde önemli 3 puan kazanıldı. Yalnız maçın genel görüntüsü çok ilginçti. Fenerbahçe'nin iki topu direkten döndü, kaleyi bulmayan gollük vuruşlar vardı, genelde pozisyon zenginliği de vardı. Ama 4 golün birincisi kornerden geldi, diğerleri organize pozisyonlardan değil kaleci Vedat'ın önemli hatalarından kaynaklandı. İrfan Can Eğribayat'ın yenen ilk goldeki hatası da amatörlükten de ileriydi. (Ömer Üründül | Sabah)

412

Oosterwolde bir tarafa, İrfan Can Eğribayat'ın ilk 11 çıkması, aslında PFDK kararıyla oldu. Ceza alan iki oyuncuya da forma verdi İsmail Kartal. Kendi içinde mesaj taşıyordu bu seçim. Eğribayat'ın zora soktuğu maçı, "takım" kazanmayı bildi. Tadic en kötü 90 dakikasındaydı. Top kaybı yüksekti. Üstüne basan, topu kaptı. Ne ironik ki; attığı golde de ondan başkası bu vuruşu yapamazdı. Büyük futbolcu olmak böyle bir şey… Maç öncesi "8'de 8'di" hedef…. Şimdi "7'de 7" oldu. "Adil rekabetin" peşinde tavizsiz bir Fenerbahçe var. İyi ki var… (Gürcan Bilgiç | Sabah)

512

Gelelim maçın hakemi Arda Kardeşler'e. Maç kolay, aslında ilk yarıyı da iyi yönetti. Ama ikinci yarıda Adana Demirspor lehine ceza alanı dışında verdiği serbest vuruş vardı. Son darbe ceza alanı içinde görülüyor, yani penaltı olmalıydı. VAR da yardım etmedi ve Adana Demirspor'un penaltısı verilmedi. Serdar Dursun'un attığı kafa golü öncesi verilen serbest vuruşta da hata var. Adana sol beki atlıyor ama Fenerbahçeli oyuncuyla teması yok. O da kendini bırakıyor. Hatalı bir serbest vuruş kararı ve sonrasında Fenerbahçe'nin golü geliyor. (Ahmet Çakar | Sabah)

612

Fred’in halen dönememesi, İsmail ve Mert Hakan’ın son dakika yoklukları merkezde uyumsuzluk ortaya çıkardı. Atak başlangıçlarında ortaya çıkan uyumsuzluk Dzeko’nun daha fazla enerji harcamasına, daha çok derine gelmesine sebep oldu, özellikle de ilk yarıda. Ama oyununun karşılığını da tabelada aldı. Ardından Tadic’in akıl ve yeteneğiyle birleştirdiği muhteşem golü, Serdar’ın hem hiç şaşırtmayan hava topu kabiliyeti hem yüksek pozisyon bilgisi sayesinde dün dört gol ile geceyi kapattı sarı lacivertliler. (Burcu Kapu | Milliyet)

712

Fenerbahçe için Osayi, Fred ve İsmail’in yokluğu elbetteki dezavantajdı. Mert Hakan’da olmayınca orta alanda Zajc jve Kruniç( kendine gelmiş) formayı kapmıştı. Beklediğimiz gibi Fenerbahçe maça önde baskıyla müthiş başladı. İlk 15 dakikada girilen pozisyonlarda toplar çerçeveyi bulsa, direkler engel olmasa maç çok çabuk kopacaktı. Ev sahibi baskılı oyunu sonunda golü Djiku ile yine bir duran top sonrasında buldu. Golden sonra Fenerbahçe farkı arttırır derken, sahneye fazla havalanmış(!) İrfan Can Eğribayat çıktı (bu kafayla bir numaralı kaleci olamaz) Ayağındaki topu Balotelli’ye ikram etti, o da ikramı geri çevirmeyip golünü attı. Hesapta olmayan gol, Fenerbahçe’yi sıkıntıya soktu. Kulübede çok stoper (Becau, Çağlar, Bonucci) var ama, hamle oyuncusu yoktu. (Faik Çetiner | Fanatik)

812

Fenerbahçe iklimi propaganda sıcağında kavrulurken alınacak her karar bıçak sırtı olacaktı. Zemine slogan yazmak... Tribüne ‘Gurur’ germek! Sahaya ‘Kahramanları’ göndermek! Ve onlardan biri, Livakovic yerine kaleye konulan İrfan Can Eğribayat maçı dengeye getiren hatayı yaptı! Yani sakin olmak yerine gerginlik modundaydı Fenerbahçe. Yine de maç onların hükmü altında ilerliyor görünümündeydi. Bizim ülkede futbol kendi kaçırdıklarının sayısal çokluğuyla ölçülür malum! İlk devre boyunca evet baskındı Fenerbahçe ama rakip Demirspor tıpkı bir gece önceki Hatay’ın Galatasaray karşısında yakaladığı çıkışları yakalayıp durdu. Yani kazanırken de sorunları vardı Fenerbahçe oyununun. Ancak kanımca temel sorun oyundan daha fazla kulüp anlayışındaydı. Başkandan teknik direktöre kadar tüm yetkililerin ağız birliği etmişçesine ‘Haklarının yendiği’ temasını işlediği bir yerde futbolcuların maça ve olumlu sonuca ikna edilmeleri zor olacaktı elbette. (Cem Dizdar | Fanatik)

912

İsmail Kartal milli arada Sercan Hamzaoğlu'na verdiği röportajda "Ben harikayım. Çok eleştiriliyorum" dedi. Kendisine bir kez daha soralım da artık doyurucu bir cevap versin. Bu kadar kas sakatlığı neden oluyor? Fred'i neden döndüremiyorsun? Batshuayi - İsmail - MHY neden devamlı sakatlanıyor? King organ nakli mi oldu? Bu kadar ve sürekli sakatlanma kaynakların verimsiz kullanımı övgüye değer mi? (Serdar Ali Çelikler | Hanertürk)

1012

Fenerbahce’nin rakipleri klasikleşti. Yine olmadık yerde yere yatanları vakitten çalmaları o kadar çok gördük ki. Amaçları ne? Fenerbahçe’nin bunları yaparak yolunu kesmek mi? SarıLacivertliler oyunun başında yakaladığı fırsatları değerlendirmiş olsa maç erken bitecekti. Gol attılar gol yediler. Kaleci İrfan kendisine yakıştıramadığım büyük hata yaptı. Şanssızlığı mı diyeyim yoksa kafası başka yerde miydi? Fenerbahçe takım olarak maç boyunca çok koştu, kazanmayı hak eden oyun ortaya koydu. Dzeko yine boş geçmedi. Tadic öyle bir gol attı ki izlemeyenlere tavsiyem muhakkak izlesinler. Fenerbahçe takipte ısrarlı. (Hilmi Türkay | Cumhuriyet)

1112

Fenerbahçe’nin zorlu Adana sınavında manşette ne takımına gol yediren İrfan Can Eğribayat, ne geri kazanma ustası Djiku, ne de güzel bir sayı yapan Tadic vardı bence. Esas manşeti, top toplayıcı bir genç adam attı dün Kadıköy’de. Dikkatli sporseverler hatırlayacaklardır, 2019’da Tottenham’la Olympiakos arasında oynanan Şampiyonlar Ligi maçında bir top toplayıcı genç çocuk, tacın hızlı atılmasını sağlayarak takımına beraberliği getiren gole önemli katkı yapmıştı. O sıralarda Tottenham’ı çalıştıran Jose Mourinho koşarak golü o çocukla kutlamış, bununla da yetinmeyerek genç adamı takım yemeğinde de ağırlamıştı. (Uğur Meleke | Hürriyet)

1212

Artık sahadakileri teknik, taktik, performans terazisine koymanın, Titanic batarken keman çalmayı sürdüren Wallace Hartley’i “acaba doğru notaya mı basıyordu” diye sorgulamaktan bir farkı yoktur. Yöneticiler filikada küreklere yapışmış “amiyane” kavganın hakkını veriyor. Futbolu buz dağına bindirmiş kaptandan “glu glu” sesi bile duyulmuyor. Kurullar, hakemler çoktan batmış. “Can pazarı” yaşanıyor futbolda. Şaka değil… Futbolcular maça “top” değil “obüs” ile çıkacak neredeyse! Futbol bunun neresinde? Samandıra’daki sabah toplantısında “cezalımsı” olan Oosterwolde ile kaleci İrfan Can akşam takımdaysa, varın siz hesaplayın futboldaki tepeden tırnağa karambolü. Fenerbahçe’nin Kadıköy maçlarındaki son dönem paniklerini hesaplarsanız uzun haftaların en iyi başlangıcını yaptığı maçta -en azından ilk yarının skoru- oyunuyla hiç de orantılı olmadı. (Ercan Güven | Milliyet)