Yeni Yunan hükümetinin reformları denetleyen troykayı ülkeden kovma kararının ardından borç ödemeleri ve büyüme programını benimsetmek için Avrupa başkentlerinde başlattığı temaslar bugünkü Alman gazetelerinin başlıca yorum konusu. 1984 – 1994 yılları arasında Almanya Cumhurbaşkanlığı yapan Richard von Weizsäcker'in ölümü de bütün gazetelerin yorum sütunlarına yansımış.
Atina'daki sol-milliyetçi koalisyonun duruma göre ağız değiştirdiğini yazan Frankfurter Allgemeine Zeitung'un yorumu şöyle devam ediyor:
“Yunanistan Maliye Bakanı Yanis Varufakis iyi ve kötü polis rolünü birlikte oynuyor. Euro Bölgesi Başkanı Dijsselbloem'in yanında alacaklılar troykasıyla işbirliğini feshettiklerini açıkladıktan kısa süre sonra bir televizyona verdiği demeçte öyle bir şeyi kastetmediğini ve tercüme hatası yüzünden sözlerinin yanlış anlaşılabilmiş olabileceğini söyledi. Varufakis ülkesine borç verenlerle yakın işbirliği içinde olacaklarını belirtti. Yunan maliye bakanının duruma göre ağız değiştirmesinin nedeni ortada: Yunan kamuoyuna seçim vaatleri doğrultusunda mesaj verip troyka diktasına son verdirmek isteyecek. Ancak seçimin galibi Aleksis Tsipras ekonomik realiteleri görmezden gelemez. Hazine ve öncelikle de Yunan bankalarındaki para suyunu çekmek üzere. Borç tıraşına yanaşmayan Brüksel'i yumuşatması kolay olmayacak. Başarıp başaramayacağını kestirmek zor. Almanya hükümeti ise Atina'nın tahriklerine muhatap olmamak için gizli diplomasiyi tercih ediyor.”
Avrupa Merkez Bankası'nın Yunan hükümetiyle uzlaşmak zorunda kalacağını belirten Süddeutsche Zeitung para otoritesinin inandırıcılığını korumak zorunda olduğunu vurguluyor:
“Yunan bankaları merkez bankasından taze para alabilmek için Yunan devlet tahvillerini teminat gösteriyor. Merkez bankası Yunan tahvillerinin değersiz olduğunu bildiği halde Yunanistan'a kredi veriyor. Yıllardır uyguladığı bu programın karşılığında Yunanistan'ın alacaklılarıyla reformları koordine etmesini şart koşuyor. Başbakan Tsipras'ın troyka ile işbirliğine son vereceklerini duyurması üzerine merkez bankası başkanı Mario Draghi fişi çekecek mi? Draghi 2013 yılında Kıbrıs'a da ültimatom vermiş ama sürenin dolmasına bir gün kala şartlar yumuşatılmıştı. Avrupalı alacaklıları Yunanistan ile uzlaşmak zorundalar. Çünkü Yunanistan kadar onların da merkez bankasının parasına ihtiyacı var.”
Almanya'nın en popüler cumhurbaşkanı sayılan Richard von Weizsäcker Pazar günü 94 yaşında hayata gözlerini yumdu. Aynı zamanda Atatürk barış ödülü sahibi de olan von Weizsäcker hakkında Nürnberger Nachrichten gazetesi şu satırları yayınladı:
“Richard von Weizsäcker İkinci Dünya Savaşı'nın sona erişinin 40'ıncı yıldönümü münasebetiyle mecliste yaptığı konuşmada 8 Mayıs'ın aynı zamanda Almanların Nazi diktasından kurtuluş günü de olduğunu söyleyerek büyük takdir toplamıştı. Weizsäcker'in konuşmasının ne kadar önemli bir dönüm noktası olduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor. O günden sonra, aşırı sağcı gruplar tarafından kasten hiçe sayılan Nazi dönemiyle hesaplaşma Almanya'ya zarar yerine kuvvet ve omurga kazandırdı. Acı geçmişiyle yüzleşmesi Almanya'yı uluslararası saygıya ve itibara kavuşturdu. Konuşmanın yapıldığı 8 Mayıs 1985'ten sonra tarihini tartışmak Almanya Federal Cumhuriyeti'nde ‘devlet aklının' bir parçası oldu. Bu anlayışın fitilini ateşleyen de Richard von Weizsäcker'den başkası değildi.”
Bonn'da yayımlanan General-Anzeiger gazetesi ise von Weizsäcker'den şöyle söz ediyor:
“O Federal Cumhuriyet'in en siyasi cumhurbaşkanıydı. O sadece rakiplerinin alaya aldığı bir ahlakçı değildi. Almanya'nın menfaatlerini ahlaki ilkelerle bağdaştırmanın yollarını aradı. Aslına son derece uygun olduğu için de bütün selef ve haleflerinden fazla sevilen cumhurbaşkanı oldu. Doymuş bir cumhuriyette bu mertebeye yükselmek kolay olmasa gerek.”