1 Mayıs’ta gözaltına alındıktan sonra tutuklananlara ilginç suçlamalar yöneltildiği ortaya çıktı. Tutuklanan isimlerden birinin evine yapılan baskında bulunan, Abdullah Öcalan’ı eleştiren “Kürt Sorununda ‘’Çözüm’’süzlüğün Ekonomi Politiği” isimli kitap “terör örgütü propagandası yapmak” kapsamında değerlendirildi. Tutuklananların geçmişte beraat ettiği davalar da tutuklanma kararına gerekçe gösterildi. Saraçhane Meydanı’ndaki olaylarda polis kalkanına vurmak da ‘’kamu malına zarar vermek’’ suçu sayıldı.
1 Mayıs 2024’te Saraçhane Meydanı’nda 1 Mayıs’ta Taksim’e yürümek isteyenler ile polis arasında çatışma çıktı. Çağdaş Hukukçular Derneği’nin açıklamasına göre, 1 Mayıs günü 216 kişi gözaltına alındı. 1 Mayıs’ın ardından üç dalga halinde yapılan ev baskınları ve gözaltılardan sonra toplam 74 kişi tutuklandı.
Gözaltına alınanlara, ‘’toplantı ve gösteri yürüyüşüne muhalefet etmek’’, ‘’kamu görevlisine mukavemet’’ ve ‘’terör örgütü propagandası’’ suçlamaları yöneltildi. Eyleme katılanların çoğunluğu 2911 sayılı kanuna muhalefet etmek suçlamasıyla tutuklandı.
Toplanan kanıtlar için “yok etme” şüphesi
Tutuklama kararında, polisin tüm kanıtları toplamış olmasına rağmen, “kanıtların yok edilmesi ihtimali” gerekçeler arasında sayıldı.
Mahkeme, rutin tutuklama gerekçelerini sıralarken, somut olayı tartışmaktan kaçındı. Tutuklananların tanıklar üzerinde baskı oluşturabileceği ve şüpheliler evlerinden gözaltına alınmalarına rağmen kaçma ihtimalleri olduğu gerekçeleri sıralandı.
Beraat ettikleri dava gerekçe gösterildi
Diyar Sarıkuş, İbrahim Hakkı Eren, Mertcan İncioğulları, Metin Kaya, Özgüt Cihan Uçar ve Yusuf Rencüzoğulları Saraçhane Meydanı’nda alana girmek isterken güvenlik noktasında ellerindeki flamada 68 hareketinin simge isimlerinden İbrahim Kaypakkaya’nın fotoğrafı olduğu için çıkan tartışmanın ardından gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar ‘’terör örgütü propagandası yapmak’’, ‘’kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama’’ iddiasıyla tutuklandı.
Tutuklama gerekçesinde, "…UYAP'tan yapılan tarif entegrasyon sorgusunda şüphelilerine benzer suçlardan derdest soruşturma ve kovuşturmalarının bulunması nazara alındığında salıverilmeleri halinde kaçma ve saklanma şüphelerinin varlığı, yasada bu suç için ön görülen cezanın üst sınırına göre şüphelilerin kaçmaları, delilleri karartına şüphelerinin bulunması…’’ ifadeleri yer aldı.
Altı kişinin tutuklanmasına gerekçe olarak gösterilen eski davaları için “daha önce benzeri fiillerden kaydı var” denildi. Ancak tutuklanan kişilerin bu davalardan beraat ettikleri ve bunun dikkate alınmadığı anlaşıldı.
Öcalan’ı eleştiren kitap ‘’terör örgütü propagandası’’ sayıldı
Ev baskınında bulunan çözüm sürecine ilişkin olarak kaleme alınan, Abdullah Öcalan’ın eleştirildiği, “Kürt Sorununda Çözüm’’süzlüğün Ekonomi Politiği” isimli kitap “terör örgütü propagandası yapmak” kapsamında değerlendirildi.
Eyleme katılmayan yazar da alındı
Eyleme katılmamış olmasına karşılık, kitabın yazarı da gözaltına alındı. Yazara, “terör örgütü propagandası yapma” suçlaması yöneltildi. Ayrıca kitabın Kültür Bakanlığı bandrolünün olduğu ve yasa dışı bir yayın olmadığı da savcılık ifadesi sırasında ortaya çıktı. Savcı aynı kişiye, bu kitapla ilgili soru yöneltmezken, durumun hatırlatılması üzerine “Suçlamalar arasında bu yok” diye bilgi verdi.
Ayrıca tutuklanan bir kişiye, evinde 4 sayfalık “Mahir, Hüseyin, Ulaş. Kurtuluşa kadar savaş” ifadesinin yazılı olduğu bir bildiri çıkması nedeniyle, 1970’li yıllardan bu yana varlığı bulunmayan örgütlerden “Türkiye Halk Kurtuluş Partisi- Cephesi (THKP/C) propagandası yapma’’ suçu yöneltildi.
Kalkana vurmak ‘’kamu malına zarar verme suçu’’ sayıldı
Tutuklanan kişilerin emniyetteki işlemleri sırasında avukatlarına dosya hakkında bilgi verilmedi. Avukatlar, müdafilerin suçlandığı konular hakkında sorgu sırasında bilgi alabildi.
Kişilere emniyetteki sorgularında, “Herhangi bir sivil toplum kuruluşu, dernek, sendika üyeliğiniz var mıdır?” soruları soruldu.
Ayrıca “Yasaklama kararları kamuoyuna duyurulmasına rağmen eyleminize devam ederek aşağıdaki görselde de anlaşılacağı üzere görevlilere mukavemet göstermeniz üzerine görevli memura mukavemet suçunu işlediğiniz tespit edilmiştir” denilerek, eyleme katılanların polisle çıkan çatışmadaki fotoğrafları soruldu. Bununla birlikte, göstericilerin polis kalkanına vurması “kamu malına zarar verme suçu” kapsamında değerlendirildi.
1 Mayıs eylemine katılanlar emniyette Güvenlik Şube Müdürlüğü’nde sorgulanmalarına karşılık, Terör ve Örgütlü Suçlar Savcılığı’na sevk edildi.