İngiliz gazetesi I, "Donald Trump'ın İngiltere'ye davet edilmesi" ile ilgili bir haberi ön sayfasına taşıyarak, ziyaretin, "İngiltere tarihinin en büyük protestosuna" yol açabileceğini duyuruyor.
Haber, geçtiğimiz Pazartesi günü Londra'daki Başbakanlık ofisi önünde binlerce kişinin katıldığı protestonun organizatörlerinin açıklamalarına dayanıyor. Organizatörler, ziyaretin gerçekleşmesi durumunda, 2003 yılında 1.5 milyon kişinin katıldığı "Irak Savaşı protestosundan bile fazla" bir rakama ulaşılacağını öngördüklerini açıklıyorlar. Yine organizatörlerin bir öngörüsü de bu durumun Londra emniyet birimleri için bir "güvenlik kaosuna" yol açacağı yönünde.
Başbakan Theresa May'in Trump daveti ve "vize yasağını güçlü bir şekilde kınamaması" ile başlayan tartışmaların İngiltere'deki yansımaları gazetelerde geniş şekilde yer bulmaya devam ediyor.
Guardian gazetesindeki bir haber "May, Trump için Müslümanları yabancılaştırma riski ile karşı karşıya" başlığını taşıyor.
Haberde, Müslüman bir parlamenter olan Tulip Sıddıq'la yapılan röportaja yer verilmiş. Sıddıq, Theresa May'in yasağa karşı "zayıf" bir tepki vermesinin, İngiltere'de yaşayan Müslümanları "daha da ötekileştirebileceği" uyarısını yapıyor.
Guardian gazetesinde yer alan bir başka ilgili haber Trump'ın Yüksek Mahkeme atamasına ilişkin. Gazetenin Washington muhabiri Lauren Gambino, Trump'ın adayının Senato onayı sürecinde, Demokratların Cumhuriyetçilerle "olağanüstü bir mücadeleye" girmeye hazırlandığını yazıyor.
Haberde, Obama'nın Yüksek Mahkeme adayının bir yıl süresince Cumhuriyetçiler tarafından engellendiği hatırlatılarak, Demokratların "ateşe ateşle karşılık verecek bir mücadeleye" hazırlandığı bildiriliyor.
Financial Times gazetesi ise vize yasağı uygulamasının Cumhuriyetçi parti içinde bir muhalefet oluşturmaya başladığı ile ilgili bir haberi okuyucularına duyuruyor. Haberde, özel konuşmalar sırasında bazı Cumhuriyetçilerin, Trump yönetiminin "yeterliliği" konusunda şüphelerini dile getirmeye başladığı yazılıyor.
Cumhuriyetçi siyasetçilerin Washington'daki kapalı kapılar ardında yeni Beyaz Saray yönetimini, "Kremlin gibi" hareket etmekle suçladığı da haberde yer alan bir başka dikkat çekici bölüm.
Financial Times gazetesindeki bir başka dikkat çekici haber de İngiliz genç seçmenler üzerinde yapılan bir araştırmanın sonuçlarına ilişkin. Bu araştırmaya göre, İngiliz gençleri kendilerinden önceki jenerasyona göre, daha sağcı ve otoriter bir görüşü benimsiyor.
British Journal of Political Science tarafından yayınlanan araştırmaya göre, 41 ila 58 yaşındaki seçmenler kendilerinden öncekilere göre daha sağda görüşlere sahip. 27 ila 40 yaş arasındaki seçmenler ise politik spektrumun daha da sağında bulunuyor.
Hemen tüm İngiliz gazetelerinde yer alan bir diğer dikkat çekici haber de "yapay zekanın bir poker karşılaşmasını kazanmasına" ilişkin.
Guardian gazetesi, "Kartlar insanlığa karşı toplanıyor" başlığında, Libratus isimli bilgisayarın 20 gün süren oyun sonunda dünyanın en iyi 4 poker oyuncusunu yenmesini geniş bir şekilde sayfasına taşıyor. Eğer gerçek çiplerle oynanmış olsa Libratus'un 1.7 milyon dolarlık bir kazanç sağlayacağının vurgulandığı haberde Libratus'un "kazanan" algoritmasının poker için yazılmamış olmasına da dikkat çekiliyor.
