Osmanlı Ülkü Ocakları Federasyonu Genel Başkanı Turgut Başdaş’ın geçen salı günü, daha önce ismi birlikte dolandırıcılık yaptıkları iddiasına karışan Yamin Canoğlu’nu bacağından vurduğu ortaya çıktı. Canoğlu’nun şikayeti üzerine gözaltına alınan Başdaş ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Başdaş ifadesinde, Canoğlu’nun kendisine “10 milyon lira borcu olduğunu”, bu borcu ödememek için de tehditlerde bulunduğunu iddia ederek, “Bana, ‘Sana borcum falan yok, olsa da vermiyorum. Alabiliyorsan al, sana verecek param yok seni de kendimi de öldüreceğim’ diyerek elini beline attı. Ben de kendisine sakin ol şeklinde telkinlerde bulunarak elini tutacağım esnada belinden silah çıkartarak bana doğrultmaya çalıştı. Ben de kendimi koruma amaçlı elinden silahı almaya çalıştığım esnada silah kendiliğinden ateş aldı ve bacağından yaralandı” dedi.
“Bacağımdan yaralandım”
24 Mayıs Salı günü Osmanlı Ülkü Ocakları’na giden Yamin Canoğlu, Başdaş tarafından ayağına bir el ateş edilerek vurulduğu gerekçesiyle şikayetçi oldu. Hastaneye kaldırılan Canoğlu, burada hastane polisine verdiği ifadesinde, “Saat 14.00 civarında iş için Hacettepe Mahallesinde bulunan Osmanlı Diriliş Ülkü Ocakları isimli yere gittim. Beni Turgut Başdaş karşıladı. Başdaş’ın odasına gittik. Kendisiyle sohbet ediyorduk. Sohbet ederken bana ‘yan odaya geçelim seninle özel bir şey konuşacağım’ dedi. Yan odaya geçtiğimizde normal sohbet ederken ve aramızda bir tartışma bile yaşanmadan bir anda belinden siyah renkli tabancayı çıkararak bacağıma doğru ateş etti. Ben bacağımdan yaralandım. Silah sesini duyup odaya gelen vatandaşlar beni İbni Sina Hastanesine getirdi. Beni yaralayan Başdaş’tan şikayetçiyim” dedi.
“Bana 10 milyon lira borcu vardı”
Canoğlu’nun şikayetinin ardından gözaltına alınan Başdaş, sorgusunun ardından sevk edildiği adliyede serbest bırakıldı. Başdaş’ın ifadesi de ortaya çıktı. T24’ün ulaştığı ifadesinde Başdaş yaklaşık 5 yıldır Osmanlı Ülkü Ocakları’nın genel başkanlığını yaptığını belirterek şunları söyledi:
“Yamin Canoğlu isimli şahsı yaklaşık 1.5 yıldır bir arkadaşım aracılığıyla tanışmamızdan dolayı tanırım. Kendisiyle tanıştıktan sonra birlikte ticaret yaptık. Yaptığımız ticaretten dolayı kendisinin bana tahmini 10 milyon lira civarında borcu vardı. Bu borcu bana ödememek için sürekli beni tehdit etmeye başladı. Hatta sosyal medyada beni itibarımı zedeleyici paylaşımlar yaptırıyordu. Hatta bunla ilgili adli merciilere müracaatım vardır. Olay gününden üç gün önce beni telefonla arayarak, ‘abi görüşelim, oturup konuşalım aramızdaki hesap kitapları düzenleyelim’ dedi. Ben de kendisi bana hep yalan söylediği için kabul etmedim. Olay gününe kadar sürekli arayıp ısrarcı olması üzerine başkanı olduğum derneğe davet ettim. Saat 15.30 sıralarında geldi. Yanımda Cevdet B. ve Mehmet A. bulunuyordu. Bir müddet birlikte sohbet edip çay içtikten sonra Canoğlu benimle özel görüşmek istemesi üzerine ikimiz benim odama geçtik.
“Silah birden ateş aldı”
Odaya geçtikten bir süre sonra alacaklı olduğum parayı istemem üzerine Yamin Canoğlu bana Bana, ‘Sana borcum falan yok, olsa da vermiyorum. Alabiliyorsan al, sana verecek param yok seni de kendimi de öldüreceğim’ diyerek elini beline attı. Ben de kendisine sakin ol şeklinde telkinlerde bulunarak elini tutacağım esnada belinden silah çıkartarak bana doğrultmaya çalıştı. Ben de kendimi koruma amaçlı elinden silahı almaya çalıştığım esnada silah kendiliğinden ateş aldı. Kesinlikle benim elim tetikte değildi, silah patlamasıyla Yamin Canoğlu bacağından yaralandı. Ben o esnada yere düşen silahı Yamin Canoğlu’nun bana tekrardan yerden alarak ateş etmesini engellemek amacıyla yerden aldım. O esnada odaya giren Cevdet B ve Mehmet A’ya Yamin Canoğlu’nu hastaneye götürmelerini söyledim.
“Tamamen kazara oldu”
Onlar da Yamin Canoğlu’nu hastaneye götürdü. Ben de olayın şokuyla dernekten ayrılarak ikametime gittim. Bugün saat 21.15 sıralarında kendi rızamla emniyet görevlilerine teslim oldum. Teslim olduğumda derneğimde bana doğrultulan ve ateş aldıktan sonra yere düşen Yamin Canoğlu’na ait tabancayı da teslim ettim. Ben Yamin Canoğlu’na kesinlikle ateş etmedim. Sadece Canoğlu’nun elinden silahı almaya çalışırken silahın ateş almasıyla yaralandı. Yaşanan olaydan dolayı çok pişmanım. Olayda herhangi bir kastım yoktur. Tamamen kazara yaşanmıştır. Olayda kullanılan silah kesinlikle benim değildir”
Dolandırıcılık iddiası
Başdaş ve Canoğlu’nun ismi daha önce pencere yöntemi ile dolandırıcılık iddiasına karışmıştı. Ankara’da yaşayan 84 yaşındaki Ayla İskefyeli, imzasını taklit ederek 21.8 milyon liralık sahte senet hazırlandığı iddiasıyla Başdaş hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Suç duyurusu dilekçesinde Başdaş’ın yanı sıra Yamin Canoğlu da şüpheli olarak yer almıştı.