14 Ekim 2021 00:00
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Büyükada'daki vapur iskelesinin üst katından tahliye edilmek istenmesiyle bir kez daha gündeme gelen Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), açığa çıkan kadrolaşma listeleri, kamu binalarının usulsüz tahsis edildiği ve kamudan aldığı büyük destek iddiaları nedeniyle tartışmaların odağı oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın Yüksek İstişare Heyeti'nde yer aldığı TÜGVA, Fethullah Gülen cemaatine yönelik operasyonlardan sonra, bu dünyadaki eğitim alanında doğan boşluğa TÜRGEV ile birlikte oturdu.
Sadece sekiz yılda başka bir vakfın hayal bile edemeyeceği bir büyüklüğe ulaşan TÜGVA ile ilgili iddialar ve bugüne kadar yaşananlar, soru ve yanıtlarla özetle şöyle:
2013'te, Gülen cemaati ile yaşanmaya başlanan gerginlik, hükümeti, Türkiye'nin dört bir yanında evler, yurtlar, dersaneler ve okullarla eğitim alanında hegemonya kuran cemaate karşı önlem almaya itti. TÜGVA, bu çerçevede, AKP'ye yakın isimler tarafından 2013'te, 500 bin TL sermaye ile kuruldu. Vakıf senedinde, vakfın amacı, "ahlaklı, devletine bağlı bir gençlik yetiştirmek" olarak açıklandı. Vakıf senedinde, arzu edilen gençlik, "özgüveni yüksek, yenilikçi, çalışkan, iyi ahlaklı, hoşgörülü ve başarılı…" olarak tanımlanırken, çalışma alanı da "tüm ülke çapında eğitim ve öğretim hizmetlerinin etkin ve verimli biçimde yerine getirilmesine yönelik çalışmalara katkıda bulunmak" olarak gösterildi.
Mevzuat nedeniyle böyle bir bağ olmasa da vakıf, ilk günden itibaren AKP'nin eğitim alanındaki gençlik yapılanması gibi organize edildi. Vakfın en üst organı olan Yüksek İstişare Kurulu'na Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan da girdi. Halen kurulda AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, AKP milletvekilleri Abdulkadir Özel, İsmail Emrah Karayel, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, Esenler Belediye Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi AKP Grup Başkanvekili Tevfik Göksu, AKP İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran da görev yapıyor. Vakfın yönetim kurulunda ve diğer alt birimlerinde de AKP'liler ve yakınları çalışıyor.
Vakfa, kurulduktan üç sene sonra, 2016'da vergi muafiyeti getirildi. 2013'te kurulduktan sonra hızla büyüyen vakıf, kısa zamanda Türkiye genelinde örgütlendi. Vakfın, İstanbul'daki ana hizmet binası da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'ın katılımıyla 2018'de açıldı. Ancak bu tarihten önce, 2016'da, Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan beş yıllık "Medeniyetler ve Değerler Protokolü" nedeniyle vakıf tartışma konusu oldu. Bu protokol sonradan Danıştay tarafından iptal edilse de bakanlıkla TÜGVA arasında o tarihten bu yana hem bu başlıkta hem de farklı konularda imzalanan protokoller bulunuyor. Bakanlık, eğitim alanındaki partnerleri arasında TÜGVA'yı da gösteriyor.
TÜGVA; öğrenciler arasında Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi referandumu öncesinde "evet" kampanyası yapması, düzenlediği yaz okullarında tekbirli, cübbeli eğitimler verildiğine ilişkin haberlerle de gündeme geldi. Ancak en çok kamu binalarının tahsisi ve düşük bedelle kiralanmaları vakfın gündeme oturmasına yol açtı.
Evet. İzmit'te, 2017'de TÜGVA boşalttıktan sonra SGK'ya geçen binanın kirasının 40 kat artmasından sonra vakfa tahsis edilen kamu binaları tartışılmaya başlandı. TÜGVA'ya aynı binanın sadece 120 liralık sembolik kira bedeli karşılığında kiralandığı ortaya çıktı. Gülen cemaatine ait olan ve el konulan birçok dershane ve yurdun da TÜGVA'ya kiralandığı ya da tahsis edildiği anlaşıldı. TÜGVA, bu sayede, kısa zamanda 81 ilde örgütlenmesini tamamladı. Kısa sürede üye sayısı 340 bine çıktı. 81 il, 404 ilçe temsilciliği ve 58 'Yükseköğrenim Erkek Öğrenci Yurdu' bulunan vakıf, "Türkiye'nin en büyük gençlik yapılanması" olarak gösteriliyor.
TÜGVA'nın ortaokul, lise ve üniversite birimleri bulunuyor. Bakanlıkla yapılan protokol gereği, ortaokul ve liselerde "Medeniyetler ve Değerler Kulübü" kuran vakıf, il, ilçe merkezlerinde de Kur'an kursu ve "siyer" dersleri veriyor. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ile Türkiye Gençlik Vakfı arasında 2019 yılında da "Sosyal, Kültürel ve Sportif Faaliyetlerin Yapılması" protokolü imzalandı. Danıştay, 2020'de bu protokolü iptal etti. Ancak MEB, TÜGVA ile yeni protokol yaptı. Tüm ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerini kapsayan protokol kapsamında, öğrencilere "değerler eğitimi" verilmesi kararlaştırıldı.
TÜGVA, pandemi döneminde de öğrencilere eğitimler verdi. Protokoller gereği, vakıf, 2018'den bu yana "yaz okulu" adı altında eğitim faaliyetleri de düzenliyor. Okullara rahatça girebiliyor. Bakanlık, yaz aylarında okulların dersliklerini bu amaçla vakfa tahsis ediyor.
Vakfa ait sosyal medya hesaplarından duyurulan etkinlikler, düzenli olarak okullardaki mescitlerde toplu namaz kılınması ve sohbet edilmesi, kitap okunması, ziyaretler, geziler gibi etkinlikler yapıldığını gösteriyor. Bunun dışında, üniversite öğrencilerine yönelik kulüpler, eğitim programları da bulunan vakıf, oyunculuk kursundan yöneticilik programına kadar pek çok alanda eğitimler ve sertifikalar veriyor. Vakfın yöneticilikle ilgili programında, "Recep Tayyip Erdoğan ve yeni Türkiye'nin inşası" gibi dersler de veriliyor. Vakfın yaptığı bilgilendirmeye göre, bugüne kadar 100 bine yakın etkinlik düzenleyen TÜGVA, 500 bine yakın kişiye ulaştı. Vakıf bünyesinde 51 bin 131 gönüllü de çalışıyor. Bütün bu etkinliklerin, "ahlaklı bir nesil yetiştirilmesi" amacı doğrultusunda yapıldığı söyleniyor. "Özçekim" adlı dergi, TÜGVA tarafından çıkarılıyor. Vakfın 'Çizimlerle 40 Hadis', 'Beytülmakdis Gençliği', 'Bölge Uzmanı Yetiştirme Programı' ve 'Genç Diplomat Akademisi' gibi projeleri de bulunuyor.
İnternet sayfasındaki bilgilere göre, vakfın 30 ilde 38 tane erkek öğrenci yurdu var. Yine AKP'ye yakınlığı ile bilinen TÜRGEV'in sadece kız yurdu açmasına karşılık TÜGVA da sadece erkek yurdu açıyor. Milli Eğitim Bakanlığı dışında, Dışişleri Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, TİKA, Yurtdışı Türkler Başkanlığı vakfın partnerleri arasında yer alıyor. Turkcell, THY, Türk Telekom, Halkbank, Ziraat Katılım Bankası ile SETA ve Turkuvaz Medya Grubu gibi kurumlar da vakfın sponsorları. Bunun dışında belediyeler ve valilikler de TÜGVA'ya kira ve bina desteği veriyor. Bazı Sayıştay raporlarında valilik ve belediyelerin vakfa fahiş yardımlar ve destekler verdikleri yansımış, bu harcamaların usulsüz olduğu da belirtilmişti.
Gazeteci Metin Cihan, eski bir TÜGVA çalışanının kendisine ulaştığını, devlette FETÖ benzeri bir yapılanmaya gittiğini savunduğu vakıfla ilgili elindeki belgeleri ilettiğini belirterek, bunları sosyal medya hesabından açıkladı. Cihan, daha önce Gülen cemaatinin yaptığına benzer şekilde TÜGVA aracılığıyla Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü ve yargı içerisinde kadrolaşmaya gidildiğini iddia ederek, "Din istismarına dayalı ordu, emniyet, yargı kadrolaşması başta olmak üzere, FETÖ diye anlatılan ne varsa, tamamı bunlarda da var. Üstelik kişilerin kaydı tutulmuş. Kimlik numaralarına kadar excel listesi aslında daha uzun. Görsel olarak paylaşabilmek için bir kısmını aldım. Umarım okunabiliyordur. İsimlere, kimlik numaralarına, telefonlara bant çektim ama bu listelerin başka ellerde de olduğuna eminim. Bugün torpiliyle mutlu olanlar, yarın zor zamanlar geçirebilir. Çocukları cemaat yurduna alırsın, tornadan geçirirsin, sonra asker polis kadrolarına gönderirsin. Bilindik bir hikaye. Yeni sezon. TÜGVA versiyon. TÜGVA belgelerini gazete haberi yapsaydım 'Paralel devlet yapılanması' başlığı atardım" ifadelerini kullandı.
Cihan'ın açıkladığı belgelerde, TSK'den emniyete, Adalet Bakanlığı'ndan yargıya kadar birçok farklı kamu kurumuna yerleştirildiği belirtilen kişilerin isimleri yer alıyor. Belgelerde, bu kişilerin ne zaman sınava girecekleri ve mülakat tarihlerinin de listelendiği görülüyor. Bu kişilerin referansları olarak da TÜGVA yöneticileri ile eski AKP milletvekili Mahmut Kaçar gösteriliyor. Belgelerde, "subay aday listesi", "özel harekât aday listesi", "astsubay aday listesi" gibi başlıklar dikkati çekiyor. Sözü edilen kişilerin atandıkları ya da atanacakları savunulan yerlerin listelerde belirtildiği de görülüyor.
Metin Cihan, "kendisine belgeleri gönderen kişinin, TÜGVA'nın bir dönem ERP adı verilen, Bylock benzeri bir programı kullandığını, telefona indirilen programda kayıtlı herkesin kişisel bilgilerinin yer aldığını, programın çökmesiyle milyonlarca kişinin bilgilerinin bilinmez ellere geçtiğini aktardığını" da yazdı. Cihan, bu kişinin, "Bu program nüfus sistemine bağlıydı. Kişinin TC'sini yazınca tüm bilgileri çıkıyordu. Ben de zaten o zaman vakıftan ayrılma kararı verdim" dediğini aktardı.
Cihan, paylaştığı farklı bir belge için de "Yapılanma TÜGVA'dan ibaret değil. Örneğin yurtlara çökmek için 7 oluşum toplantı yapıyor. Liste hazırlanıyor, talepler iletiliyor, sonra aralarında paylaşım yapılıyor. İlk listede 821, ikincide 285 bina var. Yani öğrenciler yurt bulamazken meğer mevcut binalar bunlara dağıtılmış" dedi. Söz konusu belgede, özellikle İstanbul'daki kamu taşınmazlarının yurt olarak TÜGVA ile Kadem, İlim Yayma Cemiyeti, TÜRGEV, Ensar gibi vakıf ve derneklere tahsis edildiği belirtiliyor.
Cihan, yayımladığı bir başka belge için de "Vergiler de TÜGVA'ya gidiyor. Belediyeler ve valilikler eliyle kamu kaynakları bu yapılanmaya aktarılıyor. Mali destek raporu başlıklı dosyada bunu çok net görebiliyoruz" dedi. Bu belgede de TÜGVA'ya verilen taşınmazlar ile kamu binalarının kiralarının belediyeler ve kamu kurumları tarafından ödendiği görülüyor.
TÜGVA, belgeler yayımlandıktan sonra başkanı aracılığıyla bir açıklama yaptı. TÜGVA Genel Başkanı Enes Eminoğlu, salı günü yaptığı açıklamada vakıf hakkında sızdırılan belgelerin sahte olduğunu iddia ederken dün yaptığı açıklamada ise "Belgeler sızdırılmış" dedi. Gazeteci Cüneyt Özdemir'in canlı yayınına katılarak sorularını yanıtlayan Eminoğlu, "Bir kere bu içerden belgeleri almış bu adam, sızdırmış, yedek yapmış ve ifşa ediyor" dedi. Metin Cihan'ın ifşa ettiği belgeler arasında doğru bilgiler olduğunu da kabul eden Eminoğlu, "Yıllar sonra ifşa eden zihniyet, bunların taktiği ve uygulaması" değerlendirmesini yaptı. Eminoğlu, daha sonra belgelerin tahrif edilmiş olduğunu, hazırlamanın çok kolay olduğunu da söyledi.
Hayır. Ortaya çıkan belgelere, TÜGVA'nın geçmişte yöneticiliğini yapmış bazı isimlerin, "Belgeler doğru. Birçok kamu kurumuna TÜGVA'lılar yerleştirildi" açıklamalarına karşılık, savcılıklar henüz harekete geçmiş değil.
© Tüm hakları saklıdır.