Sağ liberal İtalyan gazetesi Corriere della Sera Suriye'de kuşatma altında bulunan Humus kentindeki mevcut durumun arkasında, 1995 yılında Srebrenitsa’da Boşnaklara düzenlenen katliam tehlikesini görüyor:
“Humus’taki insanların durumu ne olacak? BM arabulucularının Suriye’de Srebrenitsa benzeri bir olayın işbirlikçileri durumuna düşme tehlikesi bulunmuyor mu? Bosna’da bundan 20 yıl önce düzenlenen katliamın hayaleti, Cenevre’de Suriye muhalefet temsilcileri ile Esad rejimi arasında devam eden ikinci tur görüşmelere damgasını vuruyor. Gerçekten de zorlu geçen görüşmelerin tek işe yarar sonucu olan kuşatma altındaki Humus’un merkezinden insanların tahliyesi anlaşmasının, işlenen sayısız savaş suçlarını perdeleme girişimi olarak kullanılma tehlikesi de bulunuyor. Zira 22 aydan beri kuşatma altında bulunan ve harabelerden dumanların yükseldiği kentten gelen görüntü ve haberler hiç de hayra alâmet görünmüyor.”
Muhafazakâr Norveç gazetesi Aftenposten Çin ile Tayvan arasında Nanjing’de devam eden ikili görüşmelere ilişkin şunları yazıyor:
“Çin, kendisine yarardan çok zarar getiren ve bir istisna teşkil eden Kuzey Kore sayılmazsa, yakınlarında hiçbir müttefiki olmayan büyük bir güç. Bu perspektiften bakıldığında Çin’in Tayvan ile ilişkiye geçmesi ona yarar getirecek bir gelişme. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, iki ülke arasındaki sorunların ‘sonsuza kadar’ çözülmeden bir kenarda tutulamayacağını belirtiyor. Başlatılan bu yeni diyalogun nereye varacağını şimdiden öngörmek mümkün değil. Bekleyip görme şeklinde özetlenebilecek bu tavır, tarafların Nanjing görüşmelerine en üst düzeydeki temsilcilerini göndermemelerinden de belli oluyor.”
Sol liberal Fransız gazetesi Liberation, genç Fransız vatandaşlarının Suriye’deki radikal milis grupları safında savaşa katılmalarını yorum sütunlarına taşımış:
“Suriye'de cihada katılmak üzere yüzlerce Fransız genci bu ülkeye gitmiş bulunuyor. Bunlar Fransız kentlerinin banliyölerinde yaşayan, oradaki imamların ve sosyal ağların etkisinde radikalleşmiş gençler. Bu gençlerin beynini yıkayan, onlara askerî eğitim kampları açan, gençleri manipüle eden ürkütücü derecede etkili yapılanmalar bulunuyor. Bizim batılı demokrasilerimiz gelecekte böylesi çok sayıda imam ve vaizle karşı karşıya gelecektir. Bunlar kanlı savaşların tecrübelerinden geçmiş, radikal ve kışkırtıcı konuşmalar yapan ve dünyanın çeşitli yörelerindeki savaşlar için militan devşiren kişiler. İnternette boy gösteren bu imamların ve vaizlerin gelecekte bir tehlike oluşturmamaları için onlarla bugünden mücadele edilmesi gerekir.”
Yine bir Fransız gazetesi Dernieres Nouvelles D'Alsace, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın ABD gezisine ilişkin yorumunda şu görüşlere yer veriyor:
“Fransa geçen zaman içinde uluslararası arenada ABD’nin önemli bir müttefiki konumuna geldi, ya da ABD’nin yamağı. Bu, duruma nasıl bakıldığına bağlı. Barack Obama ve ABD ise herkesin bundan haberdar olmasını istiyor. Çünkü ABD dünya jandarmalığı görevinin bir kısmını kendisi açısından önceliği bulunmayan bölgelerde başkalarına devretmek istiyor. Ancak bunu yaparken zayıf konumdaki partnerlere güvenmek de istemiyor. İşte François Hollande'ın ABD'de gayet dostane bir havada kabul edilmesinin sebebi bu!”