Rus Nesawissimaja Gaseta adlı gazete yorumunda, Ukrayna krizinde Almanya ile ABD’nin rekabete giriştiği görüşünü savunuyor:
“Başbakan Angela Merkel ile onun yönetimindeki büyük koalisyon, Ukrayna dramının çözümünde gerçi lider rolü üstlenmeye talip olduğunu beyan etti ama şimdilerde ABD’nin bu konuda başı çekmeye başladığı görülüyor. Zira Kiev’de geçici hükümetin başkanlığına Berlin’in desteklediği boksör Vitali Kliçko değil, Washington’ın desteklediği Arseni Yazenyuk seçildi. Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier’in planı olan, Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç ile muhalefet temsilcileri arasında 21 Şubat’ta imzalanan anlaşma da aynı şekilde suya düştü. Anlaşmanın başarısızlıkla sonuçlanmasının arkasında ABD’nin olması acaba tamamen olanak dışı mıdır?”
Muhafazakâr İsveç gazetesi Svenska Dagbladet ise yorumunda, Rusya’nın attığı her adımla batıyı şaşkınlığa düşürdüğünü belirtiyor:
“Şu anda izlediğimiz trajik gelişme, Moskova ile Batılı ülkelerin Ukrayna’yı kendi yanlarına çekme konusunda oynadıkları çok riskli bir oyunun neticesidir. Bu oyunda Rusya baştan beri taktiksel açıdan üstün konumdaydı ve şu anda oyunu neredeyse kazanmak üzere. Bu anlaşmazlığın gelişmesinde en rahatsız edici husus ise Rusya’nın attığı her adımın Batı tarafından sürpriz gibi algılanması ve Batı’nın hemen öfke ve boş tehditlerle tepki göstermeye çalışması. Rusya’nın tavrı uzun zamandan bu yana çok açık ve seçik. Putin, AB ile NATO’nun daha fazla genişlemesini kabul etmeyeceğini açıkça ifade etti. Bu mesaja aldırış etmeyen Batı, şu sıralarda trajediye dönüşme yolunda olan bir anlaşmazlığı fitilleme kararı verdi.”
Belçika gazetesi De Standaard'ın, Soğuk Savaş’tan bu yana ilk kez Moskova’ya yeniden yaptırımların gündeme geldiğini belirttiği yorumunda şu satırları okuyoruz:
“Avrupa, Rusya’nın önümüzdeki günlerde Ukrayna ile Kırım krizine çözüm konusunda diyaloğa geçmesini arzu ediyor. Rusya'nın diyaloğa geçmemesi halinde AB yaptırımları gündeme gelecek. Masada duran yaptırımlar arasında, adları ‘Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü tehlikeye düşüren kişiler' olarak geçen isimlere Avrupa'daki dolaşımları için vize vermeme gibi öneriler ve bu kişilerin mal varlıklarının dondurulması da bulunuyor. Eğer AB dışişleri bakanları önümüzdeki pazartesi günü onaylayacak olurlarsa, bu, Soğuk Savaş'tan bu yana AB'nin Rusya'ya uygulayacağı ilk yaptırım önlemleri olacak. Bu da krizin ne denli ağır olduğunu ortaya koyuyor. Son dönemlere kadar Rusya ile diyalog imkânlarını kapatmama yönünde tavır alan Almanya bile şimdi artık yaptırımlardan yana görüş bildiriyor.”
Fransız Le Figaro, Başbakan Merkel'ın Ukrayna krizinde liderlik rolüne ilişkin taleplerini yorum sütunlarına taşımış:
“Almanya Başbakanı Angela Merkel Ukrayna krizinde en ön saflardaki liderlerden biri. Washington, Berlin'in Avrupa'daki liderlik rolüne uygun davranmasını ve Moskova ile özel ilişkilerini kullanarak Putin'i dize getirmeye çalışmasını arzu ediyor. Almanya ise yaptırımlar konusunda biraz ayak sürüse de bu konuya istekli görünüyor.”