Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi İzleme Komitesi Başkanı Romanya Milletvekili Cezar Florin Preda, AKPM toplantısında söz alıp 15 Temmuz'da gerçekleşen darbe girişimini yaşadığını belirterek “Darbe gecesi eşim ve çocuğumla birlikte 24 saat İstanbul Havaalanı’nda mahsur kaldım” dedi. Preda, darbe girişimi gecesi yaşadıklarıyla ilgili olarak “Uçaklar tepemizde uçuyordu. İnsanlar korkudan ne yapacağını bilemiyor, kadın tuvaletine saklanıyordu. İlk başta ne olduğunu anlayamadık. Ta ki Cumhurbaşkanı’nın uçağı İstanbul’a ininceye kadar. Biz de o sırada ülkeden çıkabilecek miyiz, tutuklanıp tutuklanmayacak mıyız, başımıza ne gelecek diye çok büyük kaygı yaşadık” ifadesini kullandı.
Abdulkadir Selvi'nin Hürriyet gazetesinin bugünkü (6 Ekim 2016) nüshasında yayımlanan 'Romanya milletvekili darbeyi nasıl anlattı' başlıklı yazısı şöyle:
Megafonla; ey millet...
Darbecilerin belirli aralıklarla vurdukları yerlerden biri de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ydi. İlk olarak helikopterle taramışlardı. Yaralılar vardı. Onlar hastaneye yetiştirilmeye çalışırken, bir tank Külliye’ye doğru ilerliyordu. Ali Özkaya silahı çekip, tankın önünde duruyor. Ama tank bu, durur mu? Bir anlık yavaşlamayı fırsat bilen halk tankın üzerine çıkıyor. Tankın içindeki üsteğmen ve askerler teslim alınıyor.
Üsteğmen ile Özkaya arasında şu diyalog yaşanıyor:
- Ne işin var Cumhurbaşkanlığı’nda?
- Genelkurmay Başkanı’nı almışlar, kurtarmaya geldim.
O sırada polisler, “Askerler WhatsApp’la yazışıyor” diye uyarıyor. Kimle yazışıyorlar? Abilerle...
Bir de Külliye’de silahlı nöbet tutan askerler var. Özkaya polislere, “Askerleri gözaltına alalım” diyor. “Çatışma çıkar” diye yanaşmıyorlar. Bunun üzerine megafonla, “Ey millet, bunlar darbe yapmak için geldi. Bunları gözaltına almamız lazım” diye anons yapıyor. Milletle beraber askerleri tutup aşağıya indiriyor, silahlarını polise teslim ediyorlar. Külliye’deki askerlerin gözaltına alınması kameraya alınıp, sosyal medyaya atılıyor. O görüntüler Türkiye’ye örnek oluyor.
Darbeyi sadece bizim milletvekillerimiz yaşamıyor.
Arnavutluk’ta düzenlenen Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi İzleme Komitesi toplantısında AKPM Türkiye Delegasyonu Başkanı AK Parti Adana Milletvekili Talip Küçükcan söz alıp, “Darbe gerçekleşseydi ben ve Sayın Haluk Koç bu salonda olamayacaktık” diye söze başlıyor. Darbe girişimini anlatıyor. “Darbe başarılı olsa ya öldürülecektik ya tutuklanacaktık ya da işkence görüyor olacaktık” diye konuşuyor.
Havaalanında mahsur kaldım
Talip Küçükcan’ın sözü bitince AKPM İzleme Komitesi Başkanı Romanya Milletvekili Cezar Florin Preda, “Ben söz almak istiyorum” diyor, “Çünkü ben darbeyi yaşadım” diye ekliyor. O sırada başlar Romen Milletvekili’ne dönüyor. “Darbe gecesi eşim ve çocuğumla birlikte 24 saat İstanbul Havaalanı’nda mahsur kaldım” diyor. Milletvekili o ana gidiyor. Heyecanlı bir ses tonuyla başlıyor o geceyi anlatmaya; “Uçaklar tepemizde uçuyordu. İnsanlar korkudan ne yapacağını bilemiyor, kadın tuvaletine saklanıyordu. İlk başta ne olduğunu anlayamadık. Ta ki Cumhurbaşkanı’nın uçağı İstanbul’a ininceye kadar. Biz de o sırada ülkeden çıkabilecek miyiz, tutuklanıp tutuklanmayacak mıyız, başımıza ne gelecek diye çok büyük kaygı yaşadık.”
Bizim milletvekilleri anlatınca sessiz bir şekilde dinleyen Avrupalı parlamenterler, Romanya milletvekili anlatınca can kulağıyla dinliyor.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız