Nijerya'da evlilik dışı çocuk doğurduğu için ‘recm' cezasına çarptırılan Emine Laval için 15 yıl nce Ankara'dan İstanbul’a yürüyen CHP’nin eski Parti Meclisi (PM) üyesi, insan hakları savunucusu Nazmiye Halvaşi, Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde başlatılan ‘Adalet Yürüyüşü'nü değerlendirdi.
“O gün Nijerya’daki bir kadın için bizim adalet arama gücümüz vardı, şimdi kendimize adalet istemek zorunda kaldık, 15 yıllık iktidarın somut sonucudur bu” diyen Halvaşi, “Nuriye ve Semih için herkes için adalet istiyorum” dedi.
15 yıl sonra bu kez de aynı yola ‘Adalet Yürüyüşü’ için katılan Halvaşi, yürüyüşün adalet kavramının yerle bir olduğunu söylediği Silivri’ye kadar uzamasını istiyor. CHP Muğla İl Örgütü ile yürüyüşe katılan Halvaşi’nin T24’e değerlendirmeleri şöyle.
“15 yıllık iktidarın somut sonucu”
2002 yılında Nijerya’daki bir kadın için ben adalet yürüyüşü yaptım. Ankara’dan İstanbul’a yürüdüm. 15 yıl sonra binlerce insan Türkiye’de adalet için yürüyor. 15 yılda geldiğimiz bu acıklı noktanın altını çizmek istedim. O gün bizim ta Nijerya’da bir kadın için adalet arama gücümüz vardı, Türkiye o noktadaydı. Ama bugün kendimize adalet istemek zorunda kaldık. 15 yıllık iktidarın somut sonucudur bu.
“Sen değil biz olarak bu kavrama sahip çıkmalıyız”
2002’de ben yürürken Türkiye'de AKP iktidara geldi. Bugün AKP iktidarının 15. yılında anamuhalefet partisinin genel başkanı ve arkasında farklı kesimlerden binlerce insan Türkiye için adalet arıyor. 15 yıl önce daha ilerideydik. Bugün birkaç küme düşmüş bir ülkeyiz. Adaletin olmadığı bir ülkede ne insan haklarından, ne demokrasiden, ne kadın haklarından, hayvan haklarından, çevreden hiçbir şeyden söz edemeyiz. Sen ben değil biz olarak bu kavrama sahip çıkmalıyız. Nuriye ve Semih için.. Ve herkes için adalet istiyorum. Bu yürüyüşün adalet kavramının yerle bir olduğu yer olarak simgeleşen Silivri’ye kadar uzamasını istiyorum.
"Hiç kimse Kılıçdaroğlu’nu benim kadar anlayamaz”
Benim ayak seslerim dünyayı ayağa kaldırmıştı. Bugün Kılıçdaroğlu'nun ve onunla yürüyen binlerce adalet arayışı içindekilerin de ayak sesleri dünyayı adalet için ayağı kaldırır. Düşmanım için de adalet isterim. ‘Adalet’ kavramının içini bir milletvekili ile kimse dolduramaz!
Böyle bir yürüyüşe karar vermenin ne kadar derin bir tepkisellik ve aslında çaresizlik olduğunu en iyi bilenlerden biriyim. Her yol tükenince, her kapı kapanınca son çaredir yeni bir yol açmak. Ben 15 yıl önce 2002'de Nijerya'da recm edilecek rengi, dili farklı hiç tanımadığım ve hiç tanıyamayacağım bir kadın için Emine Lawal için yürürken dünyada ve ülkemde şiddet gören bütün Emineler için yürüdüm.Toplumun her kesiminden çok büyük destek gördüm. Sürekli basında haber oldu, yolumu bekleyenler, evlerinden el sallayanlar, yemeğe davet edenler, sağcısı solcusu herkes destek vermişti.
Ne olmuştu?
Nijeryalı Emine Laval isimli kadın, 2002 yılında evlilik dışı ilişkiye girdiği için toprağa gömülerek taşlanma (recm) cezasına mahkûm edildi. CHP’li Nazmiye Halvaşi, bu karar sonrası Ankara’dan İstanbul’a yürüyüş başlattı. ‘‘Asya'dan Avrupa'ya Emine Laval İçin Yaşam Yürüyüşü’’ adı verilen yürüyüş, TBMM önünden başladı. Halvaşi’nin ‘‘İlk Meclis'in önünden yürümeye karar verdim. Çünkü burası Emine Laval'ın sahip olmadığı, ama benim sahip olduğum hakların, kulluktan bireyliğe geçişimizin temelinin atıldığı yerdir” diyerek başladığı yürüyüş, İstanbul Valiliği tarafından Boğaziçi Köprüsü’nde engellendi. Valilik, “emsal teşkil eder” iddiasıyla Halvaşi’nin köprüden geçmesine izin vermezken, yürüyüş yaklaşık 500 kilometrelik yolculuk sonrası köprünün Anadolu Yakası girişinde son buldu. Emine Laval ise Yüksek Şeriat Mahkemesi'nin kararı bozmasının ardından taşlanarak öldürülmekten kurtuldu.