Eskişehir’de Yunus Emre Termik Santrali’ni işleten Yıldızlar Holding’e bağlı Doruk Madencilik’te ekonomik ve sosyal haklarını almak için yerin 1700 metre altında başlattıkları açlık grevine son veren 165 işçi, yer üstünde oturma eylemine başladı. TÜRK- İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ve Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul'un geriye dönük toplu sözleşmeden doğan hakların TMSF tarafından karşılanması için yarın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile görüşmesi bekleniyor.
Ankara'nın Nallıhan ve Beypazarı ilçeleri ile Eskişehir'in Mihalıççık ilçesi arasında faaliyetlerini sürdüren Yunus Emre Termik Santrali ve maden işletmesinde çalışan 250 kişinin süresiz izne çıkarılması ve tazminatlarının ödenmemesi üzerine 165 işçi, ekonomik ve sosyal haklarını alabilmek için 10 gün önce oturma eylemine başlamış, sonuç alamayınca eylemlerine 6 gün önce yerin 1700 metre altında açlık grevine dönüştürmüştü. Maden işçisinin aileleri tepkilerini dile getirmek için 4 Eylül'de Ankara’ya gelerek Yıldızlar Holding önünde basın açıklaması yapmıştı.
ANKA'da yer alan habere göre, basın açıklamasının ardından ailelerin kendi aralarından seçtiği üç kişi Yıldızlar Holding yöneticileri ile görüşmüş; Yıldızlar Holding İcra Kurulu üyesi Aydın Şişman, “Santralin devrini gerçekleştirdik. Maden ocaklarının devri hala devam etmekte. Biz santralin ruhsatlarının devrinin kısa sürede bitecek diye bugüne kadar tuttuk. Ancak şu anda gerçekleştirilen grevde KİAŞ'a ait” açıklamasını yapmıştı.
Maden işçileri açlık grevini sonlandırıp oturma eylemine başladı
TÜRK- İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ve Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, dün kömür madeninde yerin 1700 metre altında açlık grevi yapan işçileri ziyaret etti. Şirketle yapılan görüşmelerin ardından tazminatların ödeneceğine ilişkin taahhüt verilmesiyle 165 işçi açlık grevini sonlandırarak tüm haklarını alabilmek için yer üstünde oturma eylemlerine yeniden başladı.
Şirket işçilerin maaşlarını ödeyecek, kıdem tazminatları 3 taksitle yatırılacak
Yıldızlar Holding, 2 ay daha madencilere yer altı maaşı ödeyecek, 2 ay içerisinde ruhsat sorunu çözülürse işçiler işe dönebilecek ve madenden ayrılanların kıdem tazminatları 3 taksitte yatırılacak. Türkiye Maden İşçileri Sendikası’ndan edinilen bilgiye göre ise geriye dönük toplu sözleşmeden doğan hakların Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından karşılanması için Ergün Atalay ve Akçul'un Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile görüşmesi bekleniyor.
Başaran Aksu: Doruk Madencilik kurulduktan sonra sendika ile anlaşmalı sürece başladı
Bağımsız Maden-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu, konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
"TMSF, ocak işletmesini ve işçi alacakları konusunda bir insiyatif geliştirdi. Orada görece bir sessizliğe kavuştu. Tepeden TÜRK-İŞ'i, şu anda Maden-İş'i buraya getirdi. Türkiye Maden İş'i Soma'da üyesi olan 8 bin işçiyi Soma Holding'e satıp tazminatların ödenmemesinin sağlanmasına dönük bir anlaşmadan kamu tanır, bu tıynette bir sendika. Dolayısıyla işçilerle hem TMSF hem devlet sendikası ahenkli bir çalışma ile bugüne kadar böyle geldiler. Doruk Madencilik kurulduktan sonra da yine sendika ile anlaşmalı bir şekilde işçilere ücretsiz izin dayatması ile işten atılma sürecinin başlandığı 800 kişi olan personelin, bugün direnişte olan 170 arkadaşa kadar düşürüldü."
“Şirket, TMSF'ye işçilik maliyetlerinin yarısını yıkmış oldu"
Neticesinde belki Türkiye'de emek yağması, işçi alacaklarının gasp edilmesi konusunda yasayı çok açık bir şekilde ihmal eden, şantaj olarak işçilerin varlığını kullanan bir şirket SSS Yıldızlar Holding. Biz nereden tanıyoruz Yıldızlar Holding'i? Yıldızlar Holding'i Çanakkale NESKO'dan tanıyoruz; orada işçileri attı, ücretsiz izne zorladı. Kütahya Eti Gümüş'te 800 işçiyi çıkarttı. Orada işçilerin kıdem yüklerinin ortadan kaldırılması gibi bir perpektifle yapıyor bunu. Aynı şey, Çankırı'daki kurşun işletmesinden biliyoruz Yıldızlar Holding'i. Gümüşhane Yıldız Bakır'da uzun yıllar boyunca ücretler ile ilgili oynadığı oyundan biliyoruz... Söğütsen Seramik'ten biliyoruz binlerce işçi üzerinden pratikler yürüttüğünü. Dün açıkladıkları metinde de çok açık, bu firma şantaj yaptığı. Benim oradaki ruhsatımı verin parasını vereyim diyor. Kömür maden işletmesine girmiş, kömür maden şirketi kurmuş, yer altı maden işçiliği Türkiye'nin her tarafında çift asgari ücretle yapılır.
O maliyeti de yer üstüne çektiği zaman bir buçuk asgari ücret seviyelerine düşürmeyi hedefliyor. İşçileri de göndermiş ki kıdem yüklerinden kurtulayım diyor. Bu örnekte de görüldüğü gibi TMSF'ye işçilik maliyetlerinin yarısını yıkmış oldu. Öyle bir şey yok, sen devraldıysan ocağı aldıktan sonra sen o işçilerin geri dönük tüm hakları ile ilgili sendikal hakları da dahil olmak üzere yükümlüsün. Şimdi alırken tüm işçi alacaklarının geçerli olması koşuluyla alıyor. Fakat sonrasında firma kendi bildiği yöntemleri uygulamaya başlıyor. Devletten bedavaya kömür ve termik santrali almış. İşçilik maliyetlerini bunların sırtına yıkayım ve buradan da bir sermaye birikimi elde edeyim diyor. İşçilerin çoluğunun çocuğunun, biriktirdiği alın terinin kıdem tazminatına göz dikmiş bir firma bu. Buradan da korkunç bir birikim elde etti. Kömür madenciliği bildiği bir şey de değil; onlar gümüş, altın, krom, bakır işleri ile uğraşıyorlar. Yer altı kömür madenciliği için tecrübe gerekir, bildiği bir alanda değil, bu alana girdiler; burada işçi sayısını azalttılar. Sendika daha düne kadar ortalıkta yoktu. Sonra onlar devreye girdiler, tepeden bir çözüm ürettiler. TMSF'i bu işe fatura ettiler. Sendika çünkü şirketle birlikte hareket ediyor. Diğer işletmelerinde de örgütlü. Diğer işletmelerden de benzer aidat alıyor. Dolayısıyla burada danışıklı dövüş var."