İngiliz gazeteleri, günün haber manşetleri ve başyazılarında Musul operasyonunun ilk gününde Iraklı güçler ve peşmerge kuvvetlerinin ilerleyişi, karşılaştıkları zorluklar ve sivillerin durumuyla ilgili uluslararası endişeleri aktaran izlenim ve analizlere yer veriyor.
Gazeteler, IŞİD militanlarının operasyona zincirleme intihar saldırılarıyla cevap verdiğine yönelik haber ve yazılarıyla, operasyonun olası süre ve sonuçlarına ilişkin tahminlere odaklanıyor.
Guardian gazetesinde, ABD, İngiltere ve Fransa özel güçlerinin de destek verdiği ifade edilen IŞİD karşıtı operasyonun ilk gününde, Peşmerge güçlerinin doğuya, Irak ordusunun ise güneydeki köylere doğru ilerleme sağladığı belirtildi.
Haberde, Sünnilerin yoğunlukta olduğu bölgeye peşmerge ve Şii milislerisadece kısa süreli olarak gireceği, Sünnilerin liderliğindeki Irak ordusunun bölgeyi kontrol etmesi sağlanarak etnik çatışmalardan kaçınıldığı aktarıldı.
Musul'un doğusunda yaşayan 35 yaşında bir adam, Guardian'a "Herkes evinde oturuyor çünkü başka ne yapabileceğimizi bilmiyoruz. IŞİDliler ellerinde küçük ağır silahlarla motosikletleriyle sokaklarda dolaşıyor. Uçaklar da sabah saatlerinde bombardımana başladı ve sürekli olarak gökyüzündeler" dedi.
Bir başka Musullu, "IŞİD üyeleri Başika yakınlarında lastikleri toplayıp yakarak uçakların onları hedeflemesini engellemeye çalışıyor" diye anlattı ve IŞİD'in Musul'dan kaçmaya çalışan herkese ateş açtığını ifade etti. "Gıda ucuz olsa da paramız olmadığı için alamıyoruz. Bu akşam sadece patates kızartması yiyebildik."
Financial Times gazetesinde de, "Bazı Iraklı güvenlik yetkilileri operasyonun hızlı ve kararlı olacağını söylerken, bazıları uzun ve yorucu bir saldırı olacağından endişe ediyor" denildi.
"Birçok askeri ve siyasi gözlemci IŞİD'in Musul'da yenilgisinin kaçınılmaz bir sonuç olacağını söylerken, IŞİD'in sivillere zehirli gaz kullanması ve yüzbinlerce Musullu'nun toplu göçe zorlanmasından endişe ediliyor."
Gazeteye göre, Musul operasyonunun en zorlayıcı yönü ise, İran destekli Şii güçlerin Sünnilerin yoğunlukta olduğu bölgedeki rolünün mezhep gerginliği yaratması riski.
Türkiye ile Irak arasındaki gerginliğin de, PKK'nın operasyona olası katılımıyla alevlenebileceği kaydedilen yazıda, Bağdat'ın Türkiye'nin Başika'dan çıkmasını talep ederken, Ankara'nın Irak'ı PKK'ya destek olmaması konusunda uyardığı hatırlatıldı.
Daily Telegraph'ın Orta Doğu temsilcisi Josie Ensor, bölgeden gelişmeleri bildirirken, Peşmerge güçlerinin Şakuli köyünü geri almasının hemen ardından, zaferlerini kutlarken IŞİD'in birbiri üstüne gerçekleştirdiği üç intihar saldırısıyla sarsıldıklarını aktardı.
Yazar Ensor, Kürt savaşçılarının IŞİD'den beklediklerinden çok daha öfkeli bir direniş gördüklerini aktardı. Yazıya göre, Peşmerge kuvvetleri bu haftanın sonuna kadar kentin eteklerine kadar ilerleyeceklerinden emin.
Times gazetesinin başyazılarından birinde, Musul'daki mücadelenin zor ve kanlı olacağı, ancak IŞİD'e büyük bir darbe vuracağı vurgulandı.
Bölgedeki Times muhabiri Anthony Loyd ise, peşmerge kuvvetlerinin yanında gelişmeleri takip ederken, araçlarının telsizinden panikle bağıran bir Peşmerge kuvvetinin "İntihar bombacısı, intihar bombacısı!" diye bağırdığını aktardı.
Loyd'un haberine göre, Irak ordusu BM'ye Musul'dan şehrin dışına ilk büyük göçün beş ya da altı gün içinde başlayacağını tahmin ettiklerini söyledi.
Yazıya göre, Irak Başbakanı Haydar El İbadi'ye, Şii güçlerin Sünni yoğunluklu bölgelere ilerleyişi konusunda verdiği söze ne kadar güvenebileceği en önemli endişe konusu:
"Kimse IŞİD'in operasyona nasıl tepki vereceğini bilmiyor. Kalabalığın içine karışıp kendilerini mi patlatacaklar, ya da Avrupa ve ABD'deki destekçilerini çeşitli terörist eylemler için cesaretlendirmeye mi çalışacaklar?"
Times'ın Orta Doğu temsilcisi Richard Spencer da, IŞİD liderlerinin şimdiden kenti terk ettiği dedikodularının yayılmaya başladığını aktardı. Yazısında "Koalisyon güçlerinin şimdi sorduğu soru, örgütün ana kuvvetlerini Musul'u savunmak amacıyla nasıl yönlendireceği" diyen Spencer, IŞİD'in kimyasal silah kullanarak Musul'un yok olmasını seyredebileceği, böylece Bağdat, Tahran ve Washington'a zaferin nasıl olacağını göstermeyi seçebileceğini yazdı.
Gazeteler ayrıca, Rusya'nın hava saldırısında Halepli bir ailenin aralarında çocukların da bulunduğu 14 üyesinin ölmesi üzerine, Moskova'nın kente yönelik bombardımanına sekiz saatlik bir 'insani ara' vereceği açıklamasını gördü.
Guardian ayrıca, İstanbul mahkemesinde Çarşamba günü görülecek ve Türkiye vatandaşı 10 kişinin hayatını kaybettiği Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırıya ilişkin kritik davanın, İsrail'le Türkiye arasında varılan anlaşma uyarınca düşebileceği endişelerine dikkat çekti. İsrail devleti, kurbanların ailelerine tazminat olarak Adalet Bakanlığı'nın hesabına 20 milyon dolar yatırmıştı. Guardian'a konuşan bir İngiliz aktivist, davanın siyasilerce "kaçırıldığını" söyleyerek, yasal sürecin siyasi güç ilişkilerinin kurbanı olmaması gerektiğini belirtti.