Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçmek için Çanakkale'nin Ayvacık İlçesi sahilinden denize açılan Haidar ailesi, içinde bulundukları lastik botun su alarak batması sonucu sulara gömüldü. Büyük oğlunu kurtarmayı başaran Ghulam Mujtaba Haidar (30), 2 aydır eşi ve diğer 2 çocuğunu arıyor.
DHA'nın haberine göre, iyi bir yaşam hayaliyle Afganistan'dan ayrılan, eşi ve 3 çocuğuyla Çanakkale'ye gelen Ghulam Mujtaba Haidar'ın Ayvacık'tan çıktığı umut yolculuğu, kabusa döndü. Haidar, geçen 16 Ekim'de Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçmek isterken, içinde bulunduğu lastik botun su alarak batması sonucu, eşi, kızı ve bir oğlunu kaybetti.
Sadece oğlunu kurtarabildi
Afgan, Suriyeli ve Iraklı yaklaşık 50 kişilik bir grubun yer aldığı bottaki Haidar, eşi Shilia (32), kızı Zahra (8) ve küçük oğlu Behzad'ı (4) kaybetti. Haidar, sadece oğlu Shahzad'ı (6) kurtarabildi.
Arkadaşı Mohammad Suliman Berakzai'nin (27) o dönem 5 aylık hamile olan eşi Tamanna (23) da yine o gecenin karanlığında kayboldu. Haidar, oğlu ve arkadaşı Berakzai, yaklaşık 2 saat denizin içerisinde kaldıktan sonra kurtarılarak karaya çıkarıldı.
Kurtarıldıktan sonra İstanbul'da bulunan bir akrabasının yanına giden Mujtaba Haidar, ilgili birimlere kayıtlarını yaptırdıktan sonra, bu kez ailesini aramak üzere 'umut' yolculuğuna çıktı. İstanbul, Aydın, İzmir, Çanakkale ve Bursa'da bulunan Göç İdarelerini, morgları, Sahil Güvenlik Komutanlığı, jandarma, polis gibi her yere giden Haidar ve Berakzai, bugüne kadar hiçbir sonuca ulaşamadı.
Eşine ve çocuklarına ulaşabilmek için video hazırladı
Pes etmeyen Haidar, Çanakkale'de kendisine yardımcı olan gazeteci Şebnem Göksel ile bir video hazırlayarak paylaşım sitesine yükledi. Annesinin olaydan haberi olmaması ve duyup üzülmemesi için de Farsça konuşmayan Haidar, başından geçenleri İngilizce olarak anlattığı videoyla eşi ve çocuklarına ulaşmayı hedefliyor. Hazırlanan videoda, o gece ve sonrasında yaşadığı dehşet anlarını anlatan Haidar, şunları söyledi:
"Ben, ailem, arkadaşım Suliman, hamile eşi ve ailesi hepimiz bir botun içerisinde Yunanistan'a doğru ilerliyorduk. 21.00'e doğru botumuz su almaya başladı ve dakikalar içerisinde suya gömüldü. Birbirimizi tutmaya, ailemizden ya da yanımızdaki birini kurtarmaya ya da çocuklarımızı korumaya hiç şansımız olmadı. Yalnızca büyük oğlum Shahzad'ı tutabildim. Herkesin suda batan botta çığlık attığını hatırlıyorum. Batıyorlardı ve ben sadece izliyordum.
Eşim ve kızım kayboluyordu. Gözlerine kadar suyun içerisindelerdi. Sadece başlarını görebiliyordum. Oğlumu yakalayıp tekrar yarıya kadar batmış botun içine döndüm. Eşimi ve kızımı da yakalamaya çalıştım ama onları bulamadım. Oğlumla yaklaşık 2 saat sonra kurtarıldık o bottan. O andan beri ailemin geri kalanı nerede bilmiyorum. Eşim, kızım ve küçük oğlum. Aynı şekilde Suliman'ın ailesi. Cankurtaranlar, Suliman'ın ailesinden kaybolan 3 kişinin cesetlerini çıkardılar ama eşi hala kayıp. Suliman'ın eşi ve benim eşim. O zamandan beri ailelerimizi arıyoruz. Ama hala haber alamadık. Hala hayattalar mı bilmiyoruz. Kazadan bu yana neredeyse 40 gün geçti. O zamandan beri onları olabilecekleri her yerde arıyorum. Umarım ailem hayattadır ve bu videoyu izleyebilirler. Eşime, oğluma ve kızıma sesleniyorum. Ankara'daki Afganistan elçiliğine gidebilirler. Ya da belki sana ulaşabilirler Şebnem. Bu mesaj sadece aileme değil, aynı zamanda onları gören, onlar hakkında herhangi bir şey duyan ya da bilen herkese. Polis, Jandarma, hastaneler. Ailem hakkında herhangi bir şey bilenler, lütfen bana ulaşın, bana yardım edin."
