Guardian ve Daily Telegraph'ın manşetinde İngiltere Ulusal Sağlık Sistemi'nin devreye sokmayı planladığı yeni bir plan var.
Buna göre İngiltere'de hastaneler, 'sağlık turizminin' önüne geçmek için bundan sonra hastalara pasaport soracak.
Guardian gelişmeyi 'NHS tedavisi için pasaportunu göster' başlığıyla duyuruyor.
Daily Telegraph'ın başlığı ise 'Doktoru görmek için pasaportunu göster'.
I ve Financial Times gazetelerinin manşetindeyse İngiliz Başbakan Theresa May'in Pazartesi günü İngiliz iş dünyasına, Brexit'le ilgili kaygıları yatıştırmak için yaptığı konuşma var.
May konuşmasında, Brexit'ten çıkış sonrası uluslararası işbirliklerine gideceğini ve AB'den çıkılmasına rağmen ülke dışı ekonomik işbirliklerinin canlı tutulacağını belirtti.
Financial Times bunun iş çevreleri tarafından çok iyi karşılandığını yazıyor.
Guardian gazetesi, ABD'nin yeni başkanı seçilen Donald Trump'ın Pazartesi günü, başkanlık yarışının solcu aday adayı Bernie Sanders'ın destekçisi, Temsilciler Meclisi üyesi, Demokrat siyasetçi Tulsi Gabbard'la görüşmesine dikkat çekiyor.
Gazetenin Washington muhabiri David Smith'in haberinde özetle şu bilgiler yer alıyor:
"Donald Trump'ın alışılmışın dışındaki ABD başkanlığı geçiş süreci dün, solcu Demokrat Bernie Sanders'ın önde gelen destekçilerinden Tulsi Gabbard'la görüşmesiyle devam etti.
"Hawaii temsilcilerinden ve Senato'nun ilk Hindu üyesi ünvanına sahip Gabbard'ın Trump'ın danışmanı olması, ilk bakışta olası değil gibi görünüyor. Gabbard, Demokratik Ulusal Kongre'den istifa ederek Sanders'ı desteklemiş ve Temmuz'daki parti kongresinde onu resmen aday göstermişti.
"Ancak Irak'ta görev yapmış bir eski asker olan Gabbard Trump'la bazı aynı görüşleri savunuyor. Obama'yı eleştiriyor, Irak ve Libya'daki müdahaleci savaşları kınıyor ve göç konusunda sertliği savunuyor.
"Cumhuriyetçilerin, Irak ve Suriye'den ABD'ye gelen mültecilere çok daha güçlü bir denetim programı uygulanmasını savunan önergesine destek veren 47 Demokrat'tan biriydi.
"Basındaki habelere göre Trump'ın baş stratejisti Steve Bannon Gabbard'ın bir hayranı".
Times gazetesi, Kıbrıs'ta, Lefkoşa'nın kuzey bölümünde Türkiye'nin sağladığı bütçeyle yapılan caminin, adadaki hem Yunanların hem de laik Türklerin tepkisine neden olduğunu öne sürüyor.
Haberde 3000 kişi kapasiteli Hala Sultan Camisi'nin neredeyse tamamlandığı aktarılıyor.
Times, "Adanın Türklerin elindeki kuzey bölümündeki benzer yeni camiler sadece çok az sayıda Kıbrıslı Türk'ü cezbediyor ve camiler seyrek olarak doluyor" diye yazıyor.
Times'a göre, 'Türkiye adanın kuzeyini finansal olarak desteklese ve güvenliğini sağlasa da, birçok Kıbrıslı , ürkiye'nin buradaki artan etkisinden rahatsız'.
Gazete, bu büyük cami dışında son 15 yılda adanın kuzeyinde en az 39 yeni cami inşa edildiğini belirtiyor.
Gazeteye konuşan, London School of Economics'ten araştırma görevlisi James Ker-Lindsay şunları söylemiş:
"Birçok Kıbrıslı Türk, kuzeyin, AKP'nin görüntüsü içinde şekillenlendirilmesinden korkuyor. Bu onların birçoğunu kaygılandırıyor diye düşünüyorum. Ama bu, onları Kıbrıs üzerine bir anlaşma yapmaya dair de özendiriyor. Türkiye'nin gittiği yolu görüyorlar ve bundan çok kaygı duyuyorlar".
Gazeteye konuşan, Lefkoşa'daki bir kafe sahibi Kıbrıslı Türk, "Biz epey laikiz. Standartların ötesindeyiz. İçmeyi, kumar oynamayı ve kadınların peşinde olmayı seviyoruz. Din bizim için özel bir konu" demiş.