Arzu Yıldız\Ankara
Demokrasi Partisi (DEP) Eski Genel Başkanı Yaşar Kaya’dan sonra Kürdistan Ulusal Kongre üyesi olmaktan yargılanan Yusuf Serhat Bucak 22 yıl, Şerafettin Kaya 35 yıl sonra Almanya’dan Türkiye’ye geldi. Avukatları eşliğinde Ankara Adliyesi’ne gelen Kaya ve Bucak, 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşmaya çıktı. İfadesi alındıktan sonra serbest bırakıldılar. Sürgündeki Kürdistan Parlamentosu üyesi oldukları gerekçesiyle yargılanan Kaya ve Bucak duruşmada “Bu parlamento Kürt halkının kimliğini tanıtmak amacını taşımaktadır. Bu parlamentonun Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını bölmek gibi bir niyeti yoktur. Tamamen legal faaliyetler yürütmüştür” dediler.
Mahkeme Başkanı sağlık sorunları olan Şerafettin Kaya’ya “Savunmanızı oturarak yapabilirsiniz” dedi, ancak Kaya savunmasını ayakta vermeyi tercih etti. Her iki ismin de savunmasının alınmasının ardından avukatları Levent Kanat, “Serbest bırakılmalarını ve mal varlıklarına uygulanan tedbir kararının kaldırılmasını” talep etti.
‘Döndüm ancak sevinçli değilim’
İfadelerin alımı ardından serbest bırakılan Bucak ve Kaya’yı karşılamak için İsmail Beşikçi, HDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan, Van Bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş, Şırnak Milletvekili Selma Irmak ve Kaya ile Bucak’ın yakınları Ankara Adliyesi’ne geldi. 22 yıl sonra Türkiye’ye dönen Bucak, gazetecilerle duygularını paylaştı. Bucak, şunları söyledi:
“22 yıl sonra Türkiye’ye döndüm ancak sevinçli değilim. Çünkü bu sürede annemi, arkadaşlarımı ve akrabalarımı kaybettim. Annem en son 1997 yılında gelmişti, bana ‘Beni mezara sen indireceksin’ diyordu. O giderken ikimizde bu görüşmenin son görüşmemiz olduğunu anlamıştık. O şekilde vedalaştık. 2004 yılında öldü ve ben onu mezara indiremedim. Şimdi önce İstanbul’a gidip arkadaşlarımı göreceğim daha sonra da Diyarbakır’a gidip annemin sevdiklerimin mezarlarını tek tek ziyaret edip, topraklarını öpeceğim.”
‘Türkiye’de güzel şeyler oluyor’
“Türkiye’de güzel şeyler oluyor, olacak barış gelecek. Özlemim var elbette biz de bu barışa, çözüm sürecine elimizden geldiğince destek olacağız. Bizler Kürt kimliği için mücadele ettik. Nihayet Türkiye’de Kürt kimliğini, Kürt halkını inkar politikası sona erdi. Ancak bazı adımlar hâlâ atılmıyor. Bundan birkaç gün önce İçişleri Bakanlığı’nın Kürdistan isimli partiye onay verdiğini okudum. Bunlar umut verici gelişmelerdir.”
‘Evime polis gelince bir daha dönmedim’
“Ben 25 Eylül 1992’de Viyana’ya bir toplantı için gitmiştim. O tarihte Musa Anter’in öldürüldüğü haberi geldi. Aynı günlerde evimize polis gelip beni sorunca bana haber verdiler bir daha dönmedim.”
‘Özlemim Kürdistan’a’
Şerafettin Kaya da şöyle konuştu:
“Özlemim Diyarbakır’a, Muş’a özlemim, Kürdistan’a, kendi ülkeme özlemim. Elbette çözüm sürecini desteklemek için buradayız. Ben Almanya’da huzurluydum ancak ülkemizde bulunun Kürt halkının yanında olmak istedik. Buradan Muş’a gideceğim. O dönemde Kürt halkında mahkemelerin yaptığı haksızlıkları eleştirmek için Almanya’ya gittim. Mücadelemizi orada da sürdürdük. Ülkeme geldim halkımla kaynaşacağım. Muş’a gideceğim, oradan da halkımızı ziyaret edeceğim. ”