Teaser: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ikinci tura kalmadan yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesi Avrupa basınında geniş yer buldu. Devlet sisteminin değiştiğine dikkat çeken gazeteler, Erdoğan'ın yeni yetkilerini yorumluyor.
Roma'da yayımlanan İtalyan La Repubblica gazetesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yetkilerle donandığına dikkat çektiği bir yoruma yer veriyor:
"Erdoğan artık mümkün olan en büyük gücü ele geçirdi. Bölünmüş olmasına rağmen artık gelecek beş yıl için mutlak bir güce sahip. Artık Başbakan yok. Meclis doğrudan kontrolü altında. Hakimler doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atanacak. Cumhurbaşkanı Merkez Bankası'nı da kontrolünde tutacak. Onun sınavı Türk Lirası'nın düştüğü ekonomik kriz olacak. Ne var ki, Erdoğan istediği şekilde hareket edebilecek."
Londra'da yayımlanan İngiliz The Times gazetesi ise Erdoğan'ın zaferle çıkmış olmasına karşın, "Evet" cephesinde kayıplar olduğunu belirttiği bir yoruma yer veriyor:
"Erdoğan seçimleri 17 ay öne çekerek, rakiplerinin zayıflığından yararlandı. Erdoğan, dinle çok bağlantısı olmayan Türklerin deniz tatili için oy verme haklarından feragat edeceklerini düşünmek istemiş olmalı. Ancak seçime katılım oranı çok yüksek oldu ve birçok kişinin beklediği gibi kıl payı kazanılmış bir sonuca yol açtı. Sayılar, Erdoğan'ın birçok Türkü gücendirdiğini gösteriyor. Önceden kendisine yakın olanlar bunun sebebinin büyük ölçüde Erdoğan'ın danışmanlarından kaynaklandığını ve Erdoğan'ın, "Evet” cephesi içindeki çok yönlü, eğitimli ve ılımlı kitlesinde azalma olduğunu belirtiyor. Bu güç sahibi kişiye gerçeği söyleyecek neredeyse kimse kalmadı."
Madrid merkezli İspanyol El Mundo gazetesi ise Erdoğan'ın, Putin'in yönetim tarzının izinden gittiği görüşünde:
"Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan'ın dünkü Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki zaferiyle, ağır seçim hileleri iddiaları altında yeni bir dönem başladı. Çoğunluğu başbakanlık koltuğunda olmak üzere 16 yıllık bir iktidarın ardından yapılan oylama Erdoğan'ın şahsına yönelikti (…) Otoriterliğe kayılması karşısında ve Erdoğan'ın İslamlaşmaya yönelik çabaları nedeniyle birçok kişi, dünyanın jeostaratejik açıdan kilit ulusu konumundaki ülkede liberal demokrasinin ölümcül darbe alacağı endişesinde. Erdoğan, Rusya'da Vladimir Putin'in tarzıyla güvenlik ve milliyetçiliği gururla kendisi için seçimin en önemli konuları haline getirdi ve bu sayede etkili olan "ben ya da kaos” fikrini hayata geçirdi."
Moskova merkezli Rus Kommersant gazetesi seçim sonuçlarının bir kez daha Erdoğan'ın bir alternatifi olmadığını gösterdiğini belirtiyor:
"Türkiye'de öne çekilen Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri, ülkede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın politikalarına hala alternatif olmadığını gösterdi. Ekonomik sorunların ve iktidarın değiştirilemez olduğu fikrinin yol açtığı ağır bir yorgunluk döneminde seçmenleri harekete geçirmek oldukça zordu. Erdoğan ve yardımcıları bu nedenle milliyetçi söylemlere ve yabancı düşmanlarının maskesini düşüreceklerini söylemeye oynadı. Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandı. Ve görünen o ki Cumhurbaşkanı'na sadık güçler parlamentoyu da kontrol edecek."
DW, GA/BK
© Deutsche Welle Türkçe