İngiliz gazetelerinin bugünkü birinci sayfalarında hükümetin havacılık alanındaki kapasiteyi artırma hedefi kapsamında Heathrow Havaalanı'nı genişletme kararının yankıları ve Muhafazakar Parti içerisinde yarattığı görüş ayrılıkları ön plana çıkıyor.
Konuyu manşetine taşıyan Financial Times (FT), hükümetin önündeki seçenekler içerisinde Heathrow Havaalanı'nı genişletmeyi tercih etmesinin Muhafazakar Parti'nin önemli isimlerinin tepkisine neden olduğuna dikkat çekiyor.
FT, "Bu karara yönelik itiraz edenlerin başında, Başbakan Theresa May'in Muhafazakar Partisi'nin milletvekilleri geliyor. Bunlar arasında 16,5 milyar sterlinlik büyüme planının 'çok büyük ihtimalle' hiçbir zaman hayata geçirilemeyeceğini söyleyen Dışişleri Bakanı Boris Johnson da var. Muhafazakar Parti'nin Mayıs ayında Londra belediye başkanlığına aday gösterdiği, Heathrow genişlemesinden doğrudan etkilenecek olan Richmond Park bölgesinin milletvekili Zac Goldsmith de kararı protesto etmek için parlamentodan istifa etti" diyor.
FT'ye göre, karara karşı yükselen itirazların çokluğu, May ve Heathrow'un 1940'lardan bu yana güneydoğu İngiltere'de yapılacak olan bu en büyük havaalanı atılımını hayata geçirme konusunda karşı karşıya oldukları zorlukların boyutlarını da ortaya koyuyor.
Konuyu manşetine taşıyan bir diğer gazete olan The Daily Telegraph da Goldmisth'in istifasının ve parti içinden yükselen itirazların, May'in liderliğinin karşı karşıya kaldığı ilk büyük meydan okuma olduğunu öne sürüyor.
Gazete, Goldsmith'in istifasının ara seçimi tetikleyeceğini ve bunun da İngiltere'nin Avrupa Birliği'nde (AB) kalmasını savunanlar tarafından hükümeti ikinci bir referanduma zorlamak için kullanılacağını vurguluyor. Gazetenin bildirdiğine göre, ara seçimin yapılacağı Richmond bölgesinde seçmenlerin yüzde 72'si AB'de kalınması yönünde oy kullandı.
The Times gazetesi de manşet haberinde Heathrow'a yapılacak yeni pistin projesiyle ilgili ayrıntılara odaklanıyor. Gazete, yeni proje kapsamında yapılacak olan pistin sekiz metre yükseğe inşa edileceğini ve böylece bölgeden geçen otoyolun güzergahının değiştirilmesine gerek kalmayacağını bildiriyor.
The Guardian gazetesinin manşetinde ise bir özel haber bulunuyor. Gazete, İngiltere'nin AB'den çıkmaya karar verdiği (Brexit) referandumdan bir ay önce, o dönem İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan May'in gizli bir toplantıda sarf ettiği sözleri manşetine taşıyor.
Gazete, "May, özel bir toplantıda İngiltere'nin AB'den çıkmaya karar vermesi halinde şirketlerin de İngiltere'den çıkacağı uyarısını yapıyor" diyor. Gazete, May'in bu kapalı toplantıdaki sözlerinin kamuoyu önünde yaptığı açıklamalar ve son dönemde konuyla ilgili takındığı tutumla tezat oluşturduğunu savunuyor.
The Guardian, May'in Goldman Sachs'ta kapalı kapılar ardında referandumdan bir ay önce yaptığı konuşmanın kaydının kendisine sızdırıldığını belirtiyor.
Gazete, May'in referandum kampanyası döneminde AB'de kalınması yönündeki görüşlerini yeterince yüksek sesle dile getirmediği için benzer şekilde düşünen diğer Muhafazakar milletvekillerinin tepkisini çektiğini vurguluyor.
The Guardian, "Bu konuşmanın ortaya çıkması, referandum kampanyası sırasında geri planda kaldığı ve AB'de kalmayı savunan gruba zoraki destek verdiği için eleştirilen Başbakanı mahcup edebilir" diyor.
İngiliz gazetelerinde kendine yer bulan bir diğer gelişme de dünyanın en prestijli edebiyat ödüllerinden Man Booker Ödülü'nün ilk kez bir ABD'li yazara verilmesi oluyor.
Londra'da dün düzenlenen törende, Man Booker Ödülü'nü ırkçılığı ve toplumsal tabuları hicvettiği The Sellout adlı romanıyla ABD'li yazar Paul Beatty'nin kazandığı açıklandı.
The Daily Telegraph, Columbia Üniversitesi'nde ders veren Beatty'nin bu ödüle layık görülen ilk ABD'li olduğunu belirtirken, yarışmaya üç yıl önce ABD'li yazarların da kabul edilmesi yönündeki kararın tartışma yarattığını anımsatıyor.
Gazete, jüri başkanı Amanda Foreman'ın romanın dört saatlik görüşmenin ardından oybirliğiyle seçildiği yönündeki sözlerini de aktarıyor.